“Ölümsüzler Karanlıkları Yırtan Birer Işık Pınarı, Birer Cesaret Çağrısıdır!”

Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Merkez Komitesi “Ölümsüzler Karanlıkları Yırtan Birer Işık Pınarı, Birer Cesaret Çağrısıdır!” başlığıyla açıklama yaptı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Gazetemize iletilen MLKP’nin açıklaması şöyle:

Ölümsüzler Karanlıkları Yırtan Birer Işık Pınarı, Birer Cesaret Çağrısıdır!

Sömürü ve zulüm çarkları kırılsın; işçiler, kadınlar, gençler, yoksullar ezilen halklar özgürlüğe, toplumsal adalete, onurlu bir yaşama ve mutluluğa ulaşsın diye hayatlarını feda eden ölümsüzlerimizle buluşuyoruz. Onlara kolektif ve bireysel gelişim raporu vereceğiz. Savaşımlarının, feda ruhlarının, ideallerinin dalgalandığı bayrakların yeni ellerde yükselmeye devam ettiğini müjdeleyeceğiz. Onlardan aldığımız büyük gücü bilmelerini isteyecek, kavgalarının iyi birer öğrencisi olacağımıza bir kez daha söz vereceğiz. Yaşamlarını, fedakarlık güçlerini, devrimci mücadeleye kattıklarını kitlelere taşıyacağız. Ailelerini ziyaret edecek, acılarını, öfkelerini, sevgilerini ve özlemlerini paylaşacağız. Şehitlerimizin, bu zalim, bu adaletsiz, bu vicdansız, yoksulların mutluluğuna düşman bu kapitalist emperyalist dünyanın yerle bir edilmesi kavgasında ölümsüzleştiğini unutmamalarını, anılarına gölge düşürmemelerini isteyeceğiz. Anmalar, ezgiler, marşlar, şiirler, kitaplar, filmler, tiyatro oyunları, fotoğraflar, ölümsüzlerimizi, direnişlerle, gösterilerle, savaş siperleriyle, dağ başlarıyla, grev boylarıyla, fabrikalarla, okul sıralarıyla, evlerle, yeraltı üsleriyle, komünlerle, işkencecileri çaresiz kılan iradeyle ve zindan hücrelerindeki boyun eğmezlikle el ele tutuşturacak.

İşçiler, Kadınlar, Gençler, Yoksullar!

Nasıl ki, bir işçi veya kadın grevi, bir direniş, bir boykot, bir sokak gösterisi ya da örneğin Cumartesi meydanında oturma eylemi fedakarlık olmadan, günlük yaşam düzenini bozmadan, faşist devlet terörünü göze almadan yürütülemiyorsa, devrimci savaşım da her şeyden önce kahramanca bir özveri ve mücadelenin türlü zorluklarını göze almayı gerektiriyor. Ölümsüzler, bu fedakarlık ve kahramanlığın en ileri temsilcileridir. Onların yaşamlarını anlatan yazılar, kitaplar okuduğumuzda, halk sevgisi, özveri, yoldaşlık gücü, dayanışma, disiplin, yaşam coşkusu, emekçilik, ölümsüzlere bağlılık, kitlelerin bağrındaki yaratıcı güce inanç, partizanlık ruhu, düşmana amansız bir öfke ve derin bir nefret duyma konusunda ortak özelliklerle karşılaşırız. Bu tesadüf değildir. Devrimci inancın, komünist kültür ve değerlerin mücadele ateşiyle şekillenen bireyin, insani zirveye yürüyüş gerçeğidir. O yüzden, ölümsüzlerimiz, yalnız her türlü karanlıkta yolu aydınlatan birer ışık pınarı değil, aynı zamanda yeni bir toplumun müjdecileri ve kanıtlarıdır.

MLKP, gerek onu hazırlayan, kuruluşunu örgütleyen 1971-1994 döneminde, gerekse 27 yıllık kavga tarihinde toprağa düşen yüzlerce kadının ve erkeğin ölümsüzlük pahasına açtıkları yoldan ilerledi. Onlar, işçiydi, öğrenciydi, ev emekçisiydi, öğretmendi, avukattı, kent emekçisiydi, köylüydü. Türk’tü, Kürt’tü, Arap’tı, Ermeni’ydi, Çerkes’ti, Alman’dı, İzlanda’lıydı. Aileleri, Sünni ve Nusayri Müslüman’dı, Hristiyan’dı, Alevi’ydi. Aynı amaçların, aynı devrimci bayrağın altında buluştular. Ölümleri ölümsüzlüğe dönüştü. Çünkü nöbet yerleri boş kalmadı. Bayrakları dalgalanmaya, çağrıları yayılmaya devam etti.

27 yıldır ateş altında yürütülen savaşımda, İstanbul’dan Kobane’ye, İzmir’den Serêkaniyê’ye, Ankara’dan Bekaa’ya, Dersim’den Garê’ye, Nurhak’tan Girê Spî’ye, Eskişehir’den Xakurkê’ye, Suruç’tan Rakka’ya, Kars’tan Efrîn’e, Tıl Temir ve Minbic’ten, Malatya, İzmit, Antep, Antalya, Adana, Stuttgart, Köln, Rotterdam, Bern, Strasburg ve Mannheim’a kadar dört bir yanda onlarca yoldaşı sonsuzluğa uğurladık. Onlar, partinin önderleri, kadroları, gerillaları, emekçileri olarak ölümsüzleştiler. Devrimi örgütleme iradesini, savaşma azmini ve zafer tutkusunu pekiştirdiler. Son nefeslerine değin partili ve kendinden önce toprağa düşen yoldaşlara bağlı kalarak, MLKP tarihiyle özdeşleştiler.

MLKP, ölümsüzlerin ideallerini zafere ulaştırmak için, fedakarlığı her düzeyde geliştirerek, mevcut yetersizliklerini aşarak, savaşkanlığını yükselterek, bedel kapılarından geçme pahasına kendine yeni yollar açarak, devrimi örgütleme çizgisinde yürümeye, savaşımın tüm biçimleriyle dövüşmeye devam edecektir.

Kardeşler, Yoldaşlar, Halklarımız!

Her yıl yaptığımız gibi Kasım ayı boyunca, Türkiye’de, Bakurê Kürdistan’da, Rojava’da, Medya savunma alanlarında ve Avrupa’da özel bir seferberlikle, hem partimizin, hem de devrimci örgütlerin saflarında dövüşürken ölümsüzleşmiş şehitleri anacağız. Yoldaşlarımızın uzanıp yattığı her şehitlik ve bir şehitlik anıtı bulunmayan her yoldaş kalbimizde sımsıkı taşıyacağımız bir devrimci savaş andına dönüşecek. Her ölümsüz ad, katillerden ve düzenden hesap sorma görevimizi hatırlatacak, inancımızı ve feda ruhumuzu bileyecek. Devrimin zaferine değin sebatla ve tam bir fedakarlıkla yerine getirmemiz gereken gündelik çalışmalarda ve özel tipte kahramanlık gerektiren anlarda, dönemlerde yol göstericimiz olacak.

İşçileri, kadınları, gençliği, kent ve köy emekçilerini, aydın ve sanatçıları, işsizleri, yoksulları, ekoloji militanlarını, devrimcileri ve antifaşistleri, ölümsüzleri anma etkinliklerini güçlendirmeye, yeni alanlara yaymaya, başucuna gidilmeyen tek bir şehitlik, ziyaret edilmeyen tek bir şehit ailesi bırakmamaya;

İşçi ve öğrenci gençlik başta olmak üzere, fakirleri ve ezilenleri, ölümsüzlerin yaşam ve mücadelelerine dair yazıları, açıklamaları okuyup tartışmaya; şehitlerde birikmiş insani değerlerle donanmaya; MLKP saflarına katılmaya; KKÖ’de, KGÖ’de, FESK’te ve çok değişik alanlarda faaliyet yürüten MLKP örgütlerinde görevler omuzlayarak, faşist şeflik rejimine, inkarcı sömürgeciliğe, emperyalizme, erkek egemen sistem ve toplumsal ilişkilere karşı savaşımı yükseltmeye çağırıyoruz.

Ölümsüzler Devrimci Onurumuzdur!
Şehitler Yaşıyor MLKP Savaşıyor!
MLKP Saflarına Katılalım, Devrimi Güçlendirelim!