İnsan Hakları

Published on Nisan 25th, 2020

0

Mannheim’da Türkiye’deki tutuklularla dayanışma eyleminde

Mannheimm’da düzenlenen “Türkiye’deki tutuklularla dayanışma” eyleminde “Talepler kabul edilsin, ölümler olmasın” denerek Mustafa Koçak anıldı, direnen tüm tutsaklarla dayanışma içinde olunacağı açıklandı.

Enver Enli (Mannheim)

Mannheim ve çevresinde faaliyetlerini sürdüren SOLİ-DEM Grubu Türkiye’deki polititik tutsaklarla dayanışma amacıyla Mannheim Georg-Lechleiter-Platz’da, Naziler tarafından 1942 yılanda idam edilen KPD Üyesi, Mannheim ve çevresinde Nazilere karşı arkadaşlarıyla birlikte direniş örgütleyen ve 1942 yılında arkadaşlarıyla birlikte idam edilen Georg Lechleiter ve arkadaşları adına yapılan  anıt önünde döviz ve pankartlı eylem düzenledi. Aynı gün Türkiye Kırıklar Cezaevinde hayatını kaybeden Mustafa Koçak ve geçtiğimiz günlerde ölüm orucunda hayatını kaybeden Helin Bölek ve ölüm Orucunun 311. gününde her an ölüm riski taşıyan İbrahim Gökçek ve Grup Yorum ve Cezaevlerindeki politik tutsakların  yaşadığı baskı ve tecrit uyulmalarına dikkat çekilerek, Grup Yorum ve ölüm orucundaki üyelerinin taleplerinin kabul edilmei ve ölümlerin son bulmasının  talep edildiği bir bildiri yayınlayarak eyleme son verildi.


Soli-Dem Mannheim’ın   basın bildirisi şöyle:

Türkiye’deki tüm politik tutsaklara özgürlük!

Türk hükümeti AKP ile MHP oylarıyla 15.04.2020 tarihinde yaklaşık 100.000 tutukluyu af etti ve serbest bıraktı.

Çocuk tecavüzcülerini, cinsiyet temelli olarak suç işleyenleri, mafya reislerini, katil ve adli suçlular (kriminelleri), alınan infaz kanunuyla serbest bırakıldılar. Politik tutsaklar ise, hükümetin emriyle özellikle serbest bırakılmadılar.

Gazeteciler, milletvekilleri, insan hakları savunucuları, belediye eşbaşkanları, belediye meclis üyeleri, yazar ve Erdoğan eleştiricileri tutsaklıkları ise devam ettirilmektedir.

Avrupa insan hakları hukuk mahkemesi HDP eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve İnsan hakları aktivisti Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını talep etmesine ve Türk mahkemeleri onların serbest bırakılmasına karar vermesine rağmen, doğrudan Erdoğan’ın müdahalesiyle tutsaklıkları devam ettirilmektedir.

AKP hükümeti ile ortağı MHP, Türkiye’yi açık bir cezaevine dönüştürdüler. Birçok yayın-organı yasaklandı, eleştirel habercilik ortadan kaldırıldı. Mahkemelerin bağımsızlığından ise söz bile edilemez.

Sosyal Medya düzenli olarak kontrol edilmekte, insanlar sosyal Medyada görüş ifade ettiklerinden dolayı tutuklanmakta ve yılları tutan cezalara çarptırılmaktadır.

Sanatçılar ve müzik grupların sanatlarını icra etmeleri yasaklanmakta ve üyeleri tutuklanmakta ve takibata uğratılmaktadır. En tanınmış örneği, muhalif sol Müzik Grubu “Grup Yorum”dur. Bu grup, 2015 yılında İstanbul’da İnönü Stadyumunda yaptığı konsere, yüzbinlerce insan katılmıştı. Bu konserden Türk hükümetinin Grup Yorum’a yönelik saldırıları daha da artırdı, birçok üyeleri 2016 yılında tutuklandı ve grubun konser yapması yasaklandı.

Tutuklanmaya ve yasakları protesto etmek amacıyla Grup Yorum üyeleri açlık grevine başladılar. Grup Yorum: Tutuklanan üyelerinin serbest bırakılmasını, İdil Kültür Merkezine yapıların baskılara son verilmesini ve konser yasaklarının kaldırılmasını talep etmektedir.

Grup Yorum üyelerinden 28 yaşındaki Helin Bölek açlık grevinin 288. gününde yaşamını yitirdi. Grubun diğer üyeleri; Bahar Kurt, Barış Yüksel, İbrahim Gökçek ve Ali Aracı aynı şekilde Mayıs 2019 tarihinden beri açlık grevini sürdürmektedirler.

Mustafa Koçak, hiçbir delile dayanmadan -tanıklık edenin daha sonra ifadesini geri çekmesine karşın ömür boyu ceza verildi. Koçak adil bir yargılanma talebiyle açlık grevine başlamıştı. Mustafa Koçak açlık grevinin 297. gününde yaşamını yitirdi.
-Tüm politik tutsakların, muhalif politikacıların, belediye eşbaşkanların, gazetecilerin, insan hakları
aktivistlerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz!
-Türk devletinden Grup Yorum’un kriminalize edilmesine son vermesini ve müzik faaliyetinin serbest bırakılmasını talep ediyoruz!

24 Nisan 2020

Soli-Dem Mannheimm


Açıklamanın Almancası:

Presseerklärung
Freiheit für alle politischen Gefangenen in der Türkei
Die türkische Regierung hat mit den Stimmen der AKP und MHP am 15.04. 2020 ein Gesetz erlassen und ca. 100.000 Gefangene begnadigt und freigelassen.
Die Kinderschänder, Mafiabosse, Mörder und Kriminelle kamen frei. Die politischen Gefangenen wurden auf Anweisung der Regierung ausdrücklich nicht freigelassen.
Journalisten, Abgeordnete, Menschenrechtler, Bürgermeister, Stadträte, Schriftstiller und Erdogan-Kritiker sitzen weiterhin in den Gefängnissen.
Obwohl der Europäische Gerichtshof für Menschenrechte die Freilassung des HDPVorsitzender Selahattin Demirtas und des Künstlers Osman Kavala gefordert und die türkischen Gerichte sie freigesprochen haben, wurden sie auf direkte Anweisung von Erdogan nicht freigelassen.
Die AKP- und MHP- Regierung hat die Türkei in ein offenes Gefängnis verwandelt. Mehrere Presseorgane wurden verboten. Kritische Berichterstattung ist abgeschafft.
Richterliche Unabhängigkeit existiert schon lange nicht mehr.
Soziale Medien werden regelmäßig kontrolliert. Menschen werden wegen ihren Äußerungen in den sozialen Medien verhaftet und zu mehreren Jahren Haftstrafen verurteilt.
Künstler und Musikgruppen werden Auftritte untersagt und die Mitglieder verhaftet und verfolgt.
Das bekannteste Beispiel dafür ist die oppositionelle linke Musik Gruppe „Grup Yorum“.
Diese Gruppe trat noch im Jahr 2015 vor mehreren Hunderttausend Menschen in dem Fußballstadion Inönü in Istanbul auf.
Nach diesem Auftritt startete die türkische Regierung gegen „Grup Yorum“ eine Hexenjagd. Mehrere Mitglieder der Gruppe wurden im Jahr 2016 verhaftet und die Gruppe verboten.
Um gegen ihre Verhaftung und das Verbot der Gruppe zu protestieren traten die Gruppenmitglieder in einen unbefristeten Hungerstreik ein.
Sie forderten ihre Freilassung und die Aufhebung der Verbotsverfügung gegen die Gruppe.
Ein Mitglied der Gruppe, die 28-jährige Helin Bölek, ist nach 288 Tagen Hungerstreik bereits gestorben. Mustafa Koçak starb heute nach 297 Tagen Hungerstreik. Obwohl VP seiner Aussage gegen ihn zurückzog, wurde er zu einer lebenslange Freiheitsstrafe verurteilt.
Koçak forderte ein faires Verfahren gegen ihn und trat deswegen in ein Hungerstreik ein.
Weitere Mitglieder der Gruppe, Bahar Kurt, Bariş Yüksel, İbrahim Gökçek, und Ali Aracı sind ebenfalls seit Mai 2019 im Hungerstreik.

  • Wir fordern die sofortige Freilassung aller politischen Gefangenen, inhaftierten Politiker, Bürgermeister, Journalisten, Menschenrechtsaktivisten und Künstler.
  • Wir fordern den türkischen Staat auf, die Kriminalisierung von ‘Grup Yorum’ zu beenden und die freie Ausübung ihrer Musik zu zulassen.
    24.04.2020
    Soli-Dem Mannheim

Tags: , , , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑