Makaleler

Published on Haziran 27th, 2022

0

Yeni Bir Temmuz Komplosu mu? | Nihat Veli Yüce


Saray rejimi bütün alanlarda sıkışmış durumdadır. Ekonomik sahada sıfırı tüketmiş, Ege ve Akdeniz’de  piarı oldukça cafcaflı yapılan, topluma büyük başarı olarak pompalanan mavi vatan denen sahada geri adım atılmış, Suriye sahasında bataklığa saplanmış, cihatçı terör örgütleri ile iş tutarak etkin olmaya çalışma politikası iflas etmiş, İsrail, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’a karşı yüksek perdeden dillendirilen beylik sözler yalanıp, yenilip yutulup, kapılarına gidilmiş, yalvar yakar af dilenmiş saray rejimi gerçeği ile karşı karşıyayız. Sırada Esat’tan af dileme, katil Eset’ten, kardeş ve dost Esat sürecine evrilme aşamasına gelinmiştir. Bunu duyarsanız hiç şaşırmayın. Bütün bu süreçlerde saray rejimi milyar dolarları yandaşlarına pompalamış, yüz milyar dolarları bulan miktarlarda para yurt dışına kaçırılmış, modern saadet zincirleri gibi ele alınan vakıflar vasıtası ile büyük bir para ağı oluşturulmuştur.

Tarım ve hayvancılık bitirilmiş, tamamen dışa bağımlı hale getirilmiş. Yoksulluk ve açlık devasa boyutlara ulaşmış, 60 milyon insan yoksulluğun girdabına sürüklenirken, 20 milyon kadar insan bu soygun düzeninden piramit gibi yukarıdan aşağı doğru beslenmekte, bunlar ülkede yoksulluk yok, bakın toplum nasıl lüks içinde yaşıyor propagandasının ana unsurları konumundadırlar. Bu 20 milyonluk  kesim lüks tüketimin merkezinde, geriye kalan 60 milyonluk yoksul kesime şükredin diyen kesimdir.

Tarikat, cemaat ağı ile toplum çepe çevre kuşatılmış, bu foseptik çukurlarından  yayılan pis kokularla toplum neredeyse nefessiz bırakılmıştır. Sadaka kültürü ve şükür kültürü toplumda geçer akçe haline getirilmiştir. Dinciliğin aktif devreye sokulmasının sosu olarakta vatan, millet olgusu devreye sokulmuş, emperyalizme hizmetin adı vatan millet kahramanlığı olmuştur. Bütün sahalarda emperyalizmin çıkarlarını gözetip, ülkeyi her alanda dışa bağımlı hale getirip, bunu vatan, millet naraları örtüsü ile örtmek saray rejiminin 20 yıllık gerçeğidir. Diş güçler masalı ile bu toplum 20 yıl boyunca uyutuldu. Gelinen aşamada bunun işe yaramadığını farkındırlar. Ne dincilik afyonu, ne vatan-millet gazlamaları ne de dış güçler masalı bu toplumda tutmuyor. Toplum bu masallarla yeni yetme saray burjuvazisinin uysal gönüllü köleleri olmayı reddediyor. Saray rejimi hızla güç kaybediyor. Bakara-makaralarla toplumu uyutup, milyar dolarları cukkaya indirme süreci bitti. Çalışan kesimlerin açlık ve yoksulluk gerçeği ile, sırf saray yandaşı olduğu için, hiç çalışmadan milyon dolarlarla oynayan, lüks, şatafatlı hayatlar süren yeni yetme saray sosyetesini, sarayın saadet zinciri beslemelerini görüyor ve sorguluyor.  Olası seçimlerde ne hile, ne baskı ve devlet terörü sarayın seçim kazanmasına yetmiyor. Kaybedeceklerini çok iyi biliyorlar.

Tek çıkar yol Yunanistan ile küçük çaplı çatışmalar örgütleyerek buradan bir zafer masalı üretip, toplumu yapay kahramanlık kılamları ile efsunlayıp sarayın arkasında hizaya getirmek istemektedirler. Sosyal medya yasası ile toplumun gerçekleri öğrenmesi engellenerek saray basınının yalan, yanlış haberleri ile topluma kahramanlık masalları pompalayarak seçim kazanma hesapları yapmaktadırlar. Bununla muhalefetin zaaflı, zayıf ve çürümüş milliyetçilik yanına seslenerek bu söylemleri ile, muhalefeti de sarayın arkasında hizaya getirmek istemektedirler.

Şu bir gerçek ki  saray rejimi dezenformasyon sahasını en ustaca kullanan rejimlerden biridir. Temmuz ortalarında Yunanistan ile krizi derinleştirme planı devrededir. Adım adım bu kriz derinleştirilerek, bir çatışma zemini örgütlenmek istenmektedir. Burada karşılıklı krizi derinleştirip çatışmalar örgütleme ve bunu seçim yatırımı haline getirme planında ABD ve İngiltere ikilisinin de rolünün olduğu görülmelidir. ABD ve İngiltere Erdoğan’dan vaz geçmiş değildir. Erdoğan’dan vaz geçmiş olsalar ellerindeki belgelerle, iki saatte Erdoğan’ı dünyaya rezil rüsva ederler. Toplumun karşısına dahi çıkamaz. Bu belgeler çekmecelerde bekletiliyorsa, Erdoğan’ın kullanılmaya uygun bir aparat olması gerçeğindendir. Erdoğan’a bir seçim kazandırmak için Ege denizinde gerginliğin tırmandırılıp, küçük çaplı çatışmaların örgütlenmesine yardımcı olacaklardır. Göstermelik kınama ve Erdoğan’a sözlü sataşmalarla, sıfırı tüketmiş olan Erdoğan’dan bir kahraman figürü oluşturma senaryosunda hiç bir sakınca görmeyeceklerdir. Bu senaryo Erdoğan’a seçim kazandıracak rüzgar oluşturamazsa, Yunanistan ile krizi ve küçük çaplı çatışmaları zamana yayarak olağan-üstü hal ilan edip bu koşullarda seçime gitmenin ve bir seçim darbesi ile atı alan üsküdarı geçti oldu bittisi ile sonuca gitmek, buda mümkün değilse savaşı gerekçe yapıp seçimleri bilinmez bir tarihe ertelemenin planlarını yapmaktadırlar.

Muhalefet bu seçimlere kadar, Yunanistan ile ege’de ya da suriye’de her hangi göstermelik, şova dayalı, sadece saraya seçim kazandırmanın aracı olacak bir hamlenin payandası olmamalı, sarayın arkasında hizaya gelmemeli, bunun karşısında yer almalıdır. Bilinmelidir ki saray bu saatten sonra bu ülkeye hiç bir değer katamaz. Sarayın bütün dış politika hamleleri seçim yatırımı hamleleri olacaktır. Sarayın seçim yatırımının, milliyetçilikle, vatan severlikle, anti-emperyalizmle uzaktan yakından bağı yoktur. Bütün bu hamleler seçim yatırımıdır, 20 yıllık soygun düzeninin, dolar seviciliğinin hamleleridir, emperyalizme hizmet etmede sınır tanımama hamleleridir. Saray bu histeri ile yeni bir yaz komplosu peşindedir. Bu ciddi bir tehlikedir ve küçümsenmemeli, ülkeyi her alanda daha büyük felakete sürükleyecek adımlar her alanda deşifre edilmelidir. Bunlar seçim kazanamayacaklarını bildiklerinden, iktidarda kalmak için bu halka  her türlü kötülüğü ve zulmü yapmakta, ülkeyi büyük felaketlere sürüklemekte  bir an bile tereddüt etmezler. Bunların savaş komplolarına ortak olunmamalı, bu komplolar her alanda teşhir edilmelidir. 


Nihat Veli Yüce – 27.06.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑