“Viyana’da gerçekleştirilen gerici cihadist saldırıyı kınıyoruz!”

Viyana’da gerçekleşen saldırı üzerine AGEB ve ATİGF ortak açıklama yayımlayarak, insanlık dışı saldırıları şiddetle lanetledi.

[9]

Viyana’da gerçekleşen saldırı üzerine AGEB ve ATİGF ortak açıklaması şöyle:

Viyana’da gerçekleştirilen gerici cihadist saldırıyı kınıyoruz!

Gerici saldırılar antiemperyalist, antifaşist mücadeleyi durduramayacak!

Saldırılara karşı antifaşist antiemperyalist mücadelede ısrar edelim, gerici köhnemiş sisteme karşı örgütlü mücadeleyi yükseltelim!

Emperyalistler talan ve sömürü uğruna; tüm dünyayı yangın yerine çevirmekte ve dünya halklarına açlık ve ölüm dayatmasından başka bir seçenek sunmamaktadır. Özellikle Ortadoğu ve Afrika on yıllardır emperyalist talan ve çekişmelerin en kanlı sahası olmuş, olmaya da devam etmektedir.

Emperyalistler yıllardır, bu bölgelerde kendi müdahalelerine ve talanına çeşitli biçimlerde gerekçeler yaratarak, bu alanlarda kendisine hareket manevrası yaratmıştır. Ekonomik ve askeri varlığının yanı sıra kültürel yozlaştırma ve siyasal kimliksizleştirmeyi de dayatarak daha geniş çaplı bir saldırı furyasına dönüştürmüştür. Bu durum ise karşılığında başka biçimde gericiliğin hortlamasına sebep olmakta ve cihadist grupların yükselişine sebebiyet vermektedir. Bu grupların politik telkine ve emperyalistlerin açık yönlendirmesine yatkın olmaları kimi zaman emperyalistler açısından kullanışlı bir araç da olmaktadır. Emperyalist rekabet ve çekişmelerde bu gruplar kışkırtılmakta ve kendilerine daha geniş çapta toplumsal destek yaratmaya çalışmaktadırlar. Aynı zamanda emperyalistler bölgedeki varlıklarına gerekçe olarak kullanmakta ve bölgedeki sömürü ve talan politikalarına meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadır. Ancak emperyalizmin gerici saldırıları karşılığında bir diğer gericiliği besleyerek daha büyük gerici çekişmelerin zeminini hazırlamaktadır.

Özellikle Avrupa’da şoven ve faşizan söylem ve politikalarla bu çelişki kızıştırılmaya çalışılmakta, gericilik çok yönlü olarak beslenmektedir. Böylece çatışma ortamı Ortadoğu ve Afrika sınırlarını aşmakta ve Avrupa’yı da kapsayan bir biçimde büyümeye devam etmektedir. Geçtiğimiz günlerde Fransa’da şoven söylemlerin artması ve devamında gerici cihadist saldırılarla açığa çıkan bu çelişki farklı alanlarda patlak vermeye devam etmektedir. Faşist Türk Devletinin Orta Doğu’da oynadığı rol, AKP/RTE kliğinin Fransa ve Avusturya ile yaşadığı çelişkilerin, bu çelişkilere yüklenen dini gerici söylemlerle faşist Türk devleti gericiliğin ve cihadist saldırganlığın politik bir zemin ve hareket alanı kazanmasının sorumlularındandır. Emperyalistlerin ve faşist Türk devletinin orta doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında uyguladığı saldırganlık ve politikaların sonucunda Avrupa’da yarattığı gerici dalganın yansımaları ise son olarak Viyana’da yaşanan nitelikteki saldırılar olmaktadır.

Avusturya’da 2 Kasım’da akşam saat 20.00 sularında Viyana’nın 1. Bölgesinde örgütlü bir biçimde düzenlenen gerici cihatçı saldırı ile 4 insan katledilmiş, onlarca sivil ise yaralanmıştır. Hayati tehlikesi devam edenler mevcuttur. Saldırganın kendisi ise vurularak öldürülmüştür. Ancak hem ortaya çıkan görüntülerde görüldüğü üzere hem de görgü tanıklarının açıklamaları ve son olarak da İçişleri Bakanlığının, Anayasayı Koruma Dairesinin ve polis sözcüsünün açıklamalarıyla sabitlenen altı noktada silah seslerinin duyulduğu, öldürülen saldırganın dışında saptamalara göre 3 kişinin daha bu saldırıda yer aldığı ihtimali üzerinde durulmaktadır. Olay gecesi 4 kişi, yine bunun dışında akabinde gerçekleşen ev baskınlarında gözaltına alınanların olduğu İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. 1. Bölgede saldırının yaşandığı noktaya çok yakında bulunan bir sinagogun ilk hedef olma ihtimali üzerinde durulurken, saldırının hedefi genel olarak 1. Viyana’daki sivil halk olmuştur. Saldırganın Arnavut kökenli, Avusturya vatandaşı ve 20 yaşında olduğu basına yansımış, Avusturya İçişleri Bakanı ve Başbakan S. Kurz saldırının “İslami motifli” bir terör saldırısı olduğunu açıklamış, öldürülen saldırganın İŞİD (DAİŞ) sempatizanı olduğunu vurgulamışlardır.

Yine bugün itibari ile İŞİD(DAİŞ) mobil mesajlaşma uygulaması telegram ve diğer medya yayınlarından saldırıyı üstlenmiş ve yaptığı paylaşımda sinagog ve opera binası yakınlarındaki saldırının bir “hilafet askeri” tarafından gerçekleştirildiğini ifade etmiştir. Son birkaç yılda benzer niteliklerde Avrupa’nın metropollerinde yaşanan saldırıların akabinde, Avusturya’nın başkenti Viyana’nın merkezinde yaşanan bu saldırı da eklenmiştir.

Burjuvazinin bakanlık kurumları ve Avrupa Birliği raporlarında Avrupa’nın “en yaşanılabilir şehri” ilan edilen Viyana’da bu saldırının yaşanması, bir kez daha gericiliğe, emperyalizme ve faşizme karşı mücadele edilmeksizin işçi ve emekçiler için, özgür ve güvenli, sömürü ve baskının olmadığı bir yaşam gerçeğinin olmadığını göstermektedir.

AGEB ve ATİGF olarak yaşamını yitirenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.

Federasyonumuz ATİGF, Avusturya’da yıllardır bu gerici saldırganlığa yol açan, gericiliği ve faşizmi körükleyen ve bununla birlikte korku duvarları yaratmaya çalışan emperyalist-kapitalist yapıya karşı mücadele etmektedir. İşçi ve emekçilerin, ezilen halkların emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı mücadelesini güçlendirmeye, bu bağlamda saf tutmaya ve antiemperyalist antifaşist birlikler için mücadele etmektedir. Gerici faşist saldırılara karşı işçilerin ve emekçilerin enternasyonal mücadelesini, her türden gericiliğe karşı halkların mücadelesini örgütlemeye, yerli ve göçmen emekçiler arasındaki sınıf birliği için çalışmaya, enternasyonal mücadeleyi emperyalist-kapitalist düzenin sonucu olan gerici ve faşist dalgaya karşı örgütlemedeki ısrarına devam edecektir.

Berlin’den Paris’e ve Viyana’ya Kahrolsun Gerici Cihatçı Saldırganlık!

Yaşasın İşçi ve Emekçilerin Mücadele Birliği!

Yaşasın Antiemperyalist, Antifaşist Mücadele!