Makaleler

Published on Ocak 8th, 2022

0

Unuttuklarımız… Irkçılık ve asimilasyon | Erdal Boyoğlu


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da Almanya’daki Türk gençlerinin sıkıntıları olduğunu belirtip “Entegrasyona evet, asimilasyona hayır” demişti…

Irkçı örgütlenme İttihat Terakki dönemiyle birlikte kurulan Türkçü örgütler de yeniden faaliyete geçirilmiştir. Bu örgütlenmeler  içinde Mustafa Kemal, Yusuf Akçura, Hamdullah Suphi, Ziya Gökalp, Munis Tekinalp (asıl adı Moiz Kohen) gibileri hayata geçirmeye çalışmıştır. Ve her yerde Türk Ocakları kurulmuştur.

“Türk Ocağı Marşı

Türk’üz, ederiz daim iftihar

Hilkatla başlar tarihimiz var

Kalplerde Türklük aşk ile çarpar,

Yok bize başka yar…

Önde bayrak, elde süngü, kalpte tanrı biz,

Dünyaya hakim olmak isteriz,

Mabedimiz Türk Ocağı, Kabe’miz de yüce patlak

Turan’dır hep ancak,”

“İzmir Türk Ocağı Marşı…

“Ey dünyanın gurur veren şerefine Türk doğmak

Türk yaşamak hevesine sahip olan yüce Türk

Kalpten milli duygu, elde dehre hakim alsancak

Yürü, yüksel, göklere çık,  bu yer sana çok küçük…

Türklüğün ve bunu temsil eden Türk Ocağı ‘nın nasıl yüceltip üstün ırk yaptığının en somut örneğidir.

Türk Ocakları misyoner gibi Türkçülüğü Anadolu-Mezapotamya- Kürd coğrafyasının en ücra  köşelerine  taşımak ve herkesi Türkleştirmek amacında.  

Mustafa Kemal yaptığı yurt gezilerinin her yerinde Türk  Ocaklarına  uğrayarak gerekli Türkçü propagandasını yapmaktadır.

Yani devletin ve devlete bütünleşen CHF’nin politikalarını hayata geçirmektir.

Türk Ocakları, kendilerine milli simge olarak da “Bozkurt” u seçmişlerdir.

Milliyetçilik Türkçülük geliştikçe  gazetelerde farklı kültürlere karşı ırkçı kampanyalarla inkârcı  yazılar yazmaya başlıyor.  

1930 yılında Cumhuriyet gazetesi Kürdleri yamyam ilan ediyor. ( milliyetçilere duyrulur) Kürdlerin yaptığı çiğ köfteleri yemeyin sonra sizde yamyam Türkler olursunuz.

Tarihe not düşen ibret belgesinde bakın ne diyor.

“Bunların alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle işleyen his ve dimağlarının tezahürleri, ne kadar kaba hatta abdalca düşündüklerini gösteriyor…

Çiğ eti biraz bulgurla karıştırıp öylece yiyen bu adamların Afrika vahşilerinden ve yamyamlardan hiç farkı yoktur.” diyen gazetenin düşündürdükleri

Kürdleri yamyam ilan eden bir gazete ve kürdleri dağlı türk yapan bir inkârcı ile Kürdleri  soydaş yapan  bir (General) Cumhurbaşkanının  demeci;

Darbeci General Cemal Gürsel’de bakın Kürdler için ne diyor.

Tarihin hiç bir devrinde, Doğu illerimize bugünkü sakinlerini tortu olarak bırakacak yabancı göç vaki olmamıştır. Dünya üzerinde ”Kürd” diye adlandırılabilecek müstakil hüviyetli bir ırk yoktur. Kürdler, yalnız vatandaşımız değil, soydaşlarımızdır da… Fakat asırlarca devam eden kötü idare ve ihtimaller, onların da kapalı yaşama itiyatları maalesef bu neticeyi doğurmuştur. Türk Milletini ve Türk Vatanını parçalayarak yok etmek sevdasında olanlar, bundan faydalanmanın peşinde koşuyorlar. Bütün Türk aydınları, şunu kesin olarak bilmeliler ki ”Kürdlük” tahriki düşman kaynaklardan fışkırmakta ve milli bütünlüğümüzü sarsarak bizi yıkmayı hedef tutmaktadır. Devlet Başkanı ve Başbakan Cemal Gürsel. Kaynak: Doğu illeri ve Varto Tarihi. M. Şerif. Fırat

Mehmet Şerif Fırat ırkçı bakışıyla Kürdleri inkar edip soydaş yapmak için bütün nefretini  sergilemiş bu kitapta. Zaten önsöz yazısıyla bunu açıkça yazıyor…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da Almanya’daki Türk gençlerinin sıkıntıları olduğunu belirtip ” Entegrasyona evet, asimilasyona hayır” demişti yıl 2008.

Yine  Berlin’deki bir görüşmesinde de “Asimilasyon bir insanlık suçudur,  kimse Türkleri asimile edemez ” demişti. Almanya’daki Türk çocukları için de daha çok Türkçe eğitim istemişti.

Hatta hatta “Almanların Türkleri eriterek Almanlaştırmak istediklerini ve bir insanlık suçu işlediğini ” iddia etti.

Bu söylem ciddi bir tartışma yarattı ancak çuvaldızı kendine batırmayan bir taraf vardı. O  da Türkiye.

Peki sormazlar mı, Türkiye’de neden Kürdçe eğitim yok. Niçin Kürdleri asimile etmek için  dillerini yasaklıyorsunuz? Niçin kültürel haklarını yasallaştırıp vermiyorsunuz?

Neden Kızılbaş/Alevileri asimile etmek için bütün olanaklarınızı seferber  ediyorsunuz?

Neden kiliselere tahammülsüzsünüz?

Sonuç olarak

Ittihak Terakki dönemiyle başlayan ırkçılık,  inkarcılık ve asimilasyon AKP ve MHP iktidarıyla devam ediyor.

Diliyoruz Demokratik bir Cumhuriyet de dillere, kültürlere,  farklılıklara  karşı yaptığı  bu ırkçı  saldırılardan, inkarcılıktan ve asimilasyondan vazgeçer ve farklılıkların talebi olan herkese ‘Anadilde Eğitim’i uygular. Asimilasyona ve inkarcılık politikasından vazgeçer.

Diliyoruz Kemalizm’den bu yana söylenen ırkçı kavramlar ve Erdoğan  iktidarı  gerçekten  “Asimilasyon bir insanlık suçudur” der ve bütün ırkçı ve inkârcı  söylemler terkedilir.

Bunun için Demokratik Cumhuriyete ihtiyaç var.


Not: Sevgili Avrupa Demokrat okurları. Bir açıklama gereği duyuyorum. Neden yazımda Kürd kavramı olarak yazıyorum. Çünkü adı üstünde Kürdistan. Kürtistan değil. Kök olarak Kürd olduğu için O coğrafyasının insanına Kürd denir. Kürt kavramı resmi ideolojinin dayattığı bir kavramdır diye düşünüyorum. Ve onun için yazılarımla sürekli bilinçli olarak Kürd diye yazıyorum.
Sevgi ve saygılarımla

Erdal Boyoğlu – 08.01.2022

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑