..." /> Ukrayna sorunu ve neo-nazi terörü | Nihat Veli Yüce

Makaleler

Published on Şubat 25th, 2022

0

Ukrayna sorunu ve neo-nazi terörü | Nihat Veli Yüce


“Savaşta verilen ilk kayıp, gerçektir” Aeschylus

Ukrayna’da bir önceki “Ukrayna: Kapitalizmin soydaş aşkı ve ulusların kendi kendine bişey etme hakkına şey etme meselesi” başlıklı yazımda belirttiğim gibi, Rusya’nın, Ukrayna’da yönetim değişikliğine gitmek için yapacğı operasyonların adım adım gerçeklik haline geldiğine tanık oluyoruz. Rusya  Ukrayna’da yönetimi değiştirmeksizin operasyonlarını durdurmaz. Bu yönetim değişikliğini gerçekleştirmek Rusya için hayati önemdedir, bunu da gerçekleştirecektir. Uzun vadede Donetsk, Luhansk, Odessa gibi bölgelerde Rus askeri varlığı devam edecektir. Kiev ve benzeri yerlerde ise, Ukrayna resmi ve sivil devlet kadroları yeniden yapılandırılınca sona erecektir. Zira bu saldırının hedefi Ukrayna devlet yapılanmasını değiştirmektir. Uzun vadede kalıcı işgal gibi bir stratejinin Rusya’nın işini zora sokacağı açıktır. Bu nedenle hızlı operasyonlarla yönetimi değiştirmek için hamlelerini sürdürecektir.

Ukrayna’da gerçekleştirilecek yönetim değişikliği ile mesele köklü çözüme kavuşmuş olmayacak. Ukrayna doğu ve güney doğusu ile Kiev merkezli batısı arasında ikili bir yapı devam edecektir. Halkın iç dünyasında iki bölgenin ortak bir paydada gönül birlikteliği oluşturması kapitalist barbarlık altında mümkün değildir. Bu iki bölge halkları arasında ortaya çıkarılan yarılma ağırlaşarak devam edecektir. Ukrayna’da ki Rus karşıtlığı, Avrupa genelinde neo-nazizmin propaganda ve ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Zira nazilerin yenilgisinin mimarı olan Sovyetler Birliği, geride kalan nazi artıklarının travmasıydı. Bu travma günümüzde neo-nazi hareketleri Rusya karşıtlığı biçiminde şekillendirilmekte ve bir anlamda rövanş alma histerisine dönüştürülmektedir. ABD ve İngiltere için Ukrayna, batı ve orta Avrupa merkezli neo-nazi hareketlerin Rusya’yı uğraştırma, yıpratma alanı haline getirilmek istenmektedir. Diğer yandan da Afganistan ve Fergana vadisi eksenli islamcı faşist terör örgütleri ile Rusya kuşatılmak ve yıpratılmak istenmektedir. Bu aynı zamanda Çin’in de kuşatılması stratejisinin bir parçasıdır. ABD ve İngiltere Ukrayna yönetimine gazı verirken özünde, Ukrayna’yı istikrarsız ve kendilerine bağlı terör örgütlerinin oyun sahası haline getirmeyi hedeflemektedirler. Buraya açıktan bir askeri müdahale yapmaları bugün için boylarını aşan bir hamle olacaktır. Bu nedenle istikrarsız ve Rusya’yı kısa ve orta vadede uğraştıracak, yıpratacak Ukrayna ortaya çıkarmak kısa ve orta vadeli hedefleridir. Bunun ön zeminini neo-nazi sağ sektör çatı örgütünün mimarlığını yaparak oluşturmuşlardı.

Ukrayna’ devleti ile ortaklık kuran, ordu ve polis kurumlarında mevzilenerek adım adım devleti nazi devletine dönüştürmek isteyen, en son Ukrayna genelkurmay danışmanlığına atanan Dmitri Yaroş liderliğindeki Ukrayna neo-nazi hareketi Avrupa neo-nazi hareketinin sembol isimlerinden biridir.  Dmitri Yaroş  aynı zamanda, orta Asyadaki islamcı terör örgütlerinin de hayranlık duyduğu isimlerden biridir. Uzun süredir islamcı terör örgütlerinin yayın organı olan Ümmet Bülteni Dmitri Yaroş ‘un kahramanlıklarını övmekteydi. Dmitri Yaroş Ukrayna faşistlerinin çatı örgütü olan sağ sektörün liderliğini yaparken, Ukrayna ortadoğudaki faşist islamcı teröristler için önemli lojistik ve geçiş güzergahı haline getirilmişti. İdlip, Türkiye, Ukrayna güzergahı islamcı faşist teröristlerin geçiş ve lojistik koridoru haline getirilmişti. Fergana vadisini üst edinen islamcı terör gruplarına, Afganistan dışında ikinci lojistik güzergah böylece oluşturulmuştu. ABD ve İngiltere ikilisinin üst akıl olarak oluşturduğu Rusya ve Çin’i kuşatma planının adımları böyle örülmekteydi. Dmitri Yaroş’un eski lideri olduğu neo-nazi terör örgütü sağ sektör ile Ümmet Bülteni’nin sözcülüğünü yaptığı islamcı faşist terör örgütlerinin yan yanalığı ipleri ABD ve İngiltere ikilisinin elinde olan islamcı ve neo-nazi terör örgütlerinin ortaklığının belgeli halidir. Ukrayna savaşı ile ABD ve İngiltere Avrupa’da ki neo-nazi terör odaklarının gayrı resmi liderliğinden resmi liderliğine terfi etmiş oldu.

İkinci dünya savaşı sonrası batı Avrupa’daki ordu, polis ve istihbarat örgütlerini nazi artıklarından oluşturan ABD-İngiltere ikilisi, bugün batı Avrupa’da neo-nazi terör gruplarını besleyen, kollayan polis ve istihbarat teşkilatlarının varoluş kaynağıdır. Batı Avrupa’da ki istihbarat örgütleri, Türkiye’de çevik kuvvet denen polis birliklerinin eş değeri olan polis birlikleri tamamen nazi ideolojisi ile yetiştirilmektedirler, yasal kolluk kuvveti örtüsü giydirilmiş birer ırkçı-faşist terör örgütü gibi hareket etmektedirler. Sivil Irkçı-faşist hareketler bunlar tarafından korunmakta ve kollanmaktadırlar. Polis, istihbarat ve özel polis teşkilatları göçmen karşıtı, ırkçı, faşist ideolojik propagandanın merkezi durumundadırlar. Irkçı-faşist illegal, legal örgütler ve partiler ise bu teşkilatların kitleler içindeki propaganda güçleri konumundadırlar. Ukrayna-Rus savaşı ile ABD ve İngiltere’nin bu neo-nazi ırkçı, faşist terör güçlerinin aleni liderliğini açıkça ortaya çıkarmıştır. Gerçekler ters yüz edilerek, Avrupa’da, ABD ve İngiltere öncülüğünde yeni nazizm heyulası dolaşıma sokulmuştur ve adım adım hükümetlere taşınmaktadırlar.

Halkların demokrasi bilinci gelişkin, ademi merkezcilik esaslı, öz örgütlülüklerini oluşturarak, milliyetçiliğe savrulmadan, dünya vatandaşı bilinciyle karşı koyuşu örgütlemeleri elzemdir. Son sözü tüm halklar kardeştir düzeltmesi ile Fénelon’a bırakalım.
“Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir” François Fénelon


Nihat Veli Yüce – 25.02.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑