..." /> Ukrayna: İşgale karşı koymak mı? | Nihat Veli Yüce

Makaleler

Published on Mart 3rd, 2022

0

Ukrayna: İşgale karşı koymak mı? | Nihat Veli Yüce


Ukrayna: İşgale karşı koymak mı? Nazizmi hortlatmak mı?


Kapitalist-emperyalist sistem küresel ekonomik kriz girdabında debelenmektedir.
2022-23 kapitalizmin ekonomik buhranının zirve yaptığı ve yapacağı yıllardır. Birinci ve ikinci dünya savaşı öncesi gibi ağır buhran bugün hüküm sürmektedir. Kapitalizm doğal yollarla hafifletemediği krizini atlatmak için yıkımı örgütler. Yani savaşı örgütler. Savaş kapitalizmin gerçeğidir. Savaş kapitalizme nefes aldıran, yıkım ve inşa süreçleri ile kendini üst düzeyde yeniden üretmenin aracı olan en stratejik silahtır. Meselenin bu boyutunu “21. yüzyıl, yeni düzen ve değişen dinamikler” adlı dört bölümlük yazımda kapsamlı ele aldığım için geçiyorum. Dileyen Avrupa Demokrat gazetesinde bu yazıyı bulabilir.

Gerekçe ne olursa olsun işgal meşru değildir. Bir sınıfla, bir ulusla, bir inanç grubu ile dayanışmak, destek olmak farklı şey, işgal ederek bunu gerçekleştirmeyi savunmak farklı şeydir. Hiç bir gerekçe işgali meşru kılamaz. Hangi coğrafya olursa olsun, o coğrafyanın halkı veya halkları kendileri geleceklerine karar vermelidirler. Terör gerekçesi, diktatörü devirme gerekçesi, soydaşı koruma gerekçesi veya demokrasiyi koruma gerekçesi gibi şekere bulanmış zehir yüklü gerekçeler işgalciyi haklı ve meşru kılamaz. Ne yazık ki kapitalist-emperyalist sistem bütün bu ve buna benzer gerekçeleri ileri sürerek işgallerine meşruluk kazandırmaya çalışmıştır. Bugün Ukrayna’da yaşanan Vietnam’da, Yemen’de, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da yaşanan işgallerden farksız değildir. Hepsinde farklı gerekçeler gösterilerek işgal meşru kılınmaya çalışılmıştır. Kapitalist-emperyalist sistemin kâr hırsı ile giriştiği barbarca katliamların kılıfı bir şekilde oluşturularak meşru eylemler sınıfına konmuştur. NATO veya Şangay beşlisi veya Avrasyacılık dünyayı örümcek ağı gibi kuşatan aynı sömürücü zulüm ağının hegemonya merkezleridir. Ukrayna, emperyalist hegemonya mücadelesinin bu konjöktüre denk gelen üssü haline getirilmiştir. Yarın bir başka coğrafya bu mücadelenin üssü olmaya mahkum olacaktır. Kapitalist-emperyalist sistem var olduğu sürece, sömürü, ötekileştirme, yoksulluk, açlık, salgın hastalıklar ve zulüm, savaşlar ve katliamlar kaçınılmazdır. Bütün bu gerçeklikler kapitalist-emperyalist sistemin doğasını oluşturur.  Ukrayna somutunda Rusya işgali meşru değildir, bunun kadar NATO’nun genişlemesi de meşru değildir. NATO’nun varlığı meşru değildir. NATO zulüm makinesidir, barbarlığın dünya halklarının üzerine saldığı canavardır. Bunlardan birini meşru görerek, diğerini meşru görmemek, zulüm çarkları arasında tercih yapmaktır. Haksız savaşlara taraf olmaktır. Bu İnsani, vicdani ve ahlaki değildir ve işin ABC’sidir.

Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, batı emperyalizmi veya atlantik ittifakı Ukrayna’yı Rusya için bataklık haline getirmeye çalışmaktadır. Nazizmin merkez üssü haline getirmek istedikleri Kiev merkezli batı Ukrayna da Rusya’yı kısa ve orta vadede yıpratma savaşını örgütlemektedirler. On yıldan uzun süredir nazizm NATO eliyle ukrayna’da örgütlenmekteydi. Müslüman coğrafyadan devşirdiği islamcı teröristleri orta asya steplerine sürerek Rusya’yı, uzun vadede Çin’i kuşatırken, Hıristiyan dünyasını ise neo-nazizm ekseninde örgütleyerek neo-nazi teröristleri batıdan, doğuya doğru sürerek kuşatma hareketini sürdürmektedir. Bu planın bir piyonu olan, şarlatanlıktan öteye geçmeyen şovları ile Zelenski, batı Ukrayna’yı neo-nazizmin üssü haline getirmede kullanılan zavallı bir piyondur. Ukrayna halklarının değil, neo-nazizmin sesidir. Ukrayna meselesi, batı avrupa devletlerinin iç faşistleşme sürecini hızlandırma ve Ukraynayı neo-nazi hareketinin yeni Afganistan’ı haline getirme aracı olarak kullanılmaktadır. Burada eğitilen neo-nazi teröristleri, gizli servisler eliyle sonraki yıllarda batı avrupa şehirlerinde başta solcu çevreler, göçmenler olmak üzere, halka ayar vermek için kullanılmak içinde hazırlamaktadırlar. Batı avrupa’nın ırkçı gerçeği Ukrayna’dan dünyaya yansıyor. Siyahileri trenlerden aşağı atıp, beyaz Ukraynalıları trenlere bindirip, mülteci olarak kabul etmek gibi ayrımcı, ırkçı ve ikiyüzlü beyaz adam refleksi bütün çıplaklığı ile orta yerde durmaktadır. Ukrayna savaşı batı avrupa devletlerinin bu ırkçı özünü bir kez daha açığa çıkaran turnusol işlevi görmüştür.

Rusya’nın Ukrayna stratejisi:
Rusya esasta doğu ve güney doğu Ukrayna’yı istemektedir. Buralar Rus nüfus yoğunluğu nedeniyle, uzun vadede kontrolü sağlamak açısından ciddi sorun doğuracak bölgeler değildir. Rusya’nın önceliği bu nedenle buralardır. Kiev’i kuşatıp içeride iktidar değişikliği yapma koşullarını ararken, esasta Herson, Bordansk, Donetsk, Luhansk hattını kontrol ederek, Kırım’a koridor açmak ve karadenize açılan uzun bir kıyu şeridi oluşturmaktır. Uzun vadede Odessa önemli bir çatışma üssü haline gelecektir. Odessa’nın kontrolü, Rusya açısından stratejik önemdedir. Kırım-Moskova şeridini birleştirmeden, Odessa’ya askeri operasyon ciddi lojistik sorunlar doğuracaktır. Bu nedenle öncelik Kırım-Moskova bağlantısını oluşturmaktadır. Rusya, Kiev’i kuşatıp batıyı buraya yoğunlaşmaya iterken, esas stratejik hamlelerini Ukrayna’nın güney doğusunda ve güneyinde yapmaktadır. Rusya’nın penceresinden bakarsak, bu operasyonun başarısız ve yanlış askeri strateji olduğu söylenemez. Başarılı bir strateji olduğu ortada. Rusya Kiev yönetimini devirmeyi başarırsa, burada inisiyatifi orta ve uzun vadede elinde tutamayacağını bilmektedir. Bu nedenle kısa vadede nefes aldıracak yönetim değişikliğini arzulamış olsa da, öncelikli stratejik hedefi bu değildir. Bu taktik bir hedeftir. Stratejik hedef Karadeniz kıyı şeridinden Kiev yönetimini söküp atmaktır. Buralarda kontrolü sağlamaktır. Rusya Zelenski hükümetini devirmeyi başarsa da, kaybetse de Kiev merkezli  batı Ukrayna ile Donetsk merkezli güney ve güneydoğu halkları arasında açılan makasın kapanması, kapitalizm koşullarında çok zor bir ihtimaldir. İki bölge halkları arasında gönül bağları koparılmış, savaş öncesi Ukrayna haritası tarihe gömülmüştür.

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑