Published on Mayıs 16th, 2022

Tuncel: Kitaba el konulması Kürt düşmanlığının yansıması

Sincan 3 Nolu L Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’e gönderilen iki kitaba, “terör örgütü liderini övücü” nitelikte olduğu iddiasıyla el konuldu. Olayı değerlendiren Tuncel, meselenin bir kitabın verilip verilmemesi değil, tekçi anlayışın kendisi olduğunu vurguladı.

Sincan 3 Nolu L Tipi Kapalı Hapishanesi’nde rehin tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’e gönderilen Gayle Tzemach Lemmon’un “Kobanê’nin Kızları” ve Martin Van Bruinessen’in “Kürdistan Üzerine Yazılar” isimli kitaplarına hapishane yönetimi tarafından “terör örgütü lideri övücü ve vatanın bölünmez bütünlüğüne gölge düşürücü” olduğu iddiasıyla el konuldu. Tuncel’in el koymaya yaptığı itirazı değerlendiren Ankara Batı 1. İnfaz Hakimliği, kitapların verilmesine karar verdi. Cumhuriyet savcılığının karara itiraz etmesi üzerine Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, savcının itirazını “yerinde” gördü ve kitapların Tuncel’e verilmesi yönündeki İnfaz Hakimliği kararını bozdu.

‘TEKÇİ İKTİDAR TOPLUMU NEFES ALAMAZ HALE GETİRDİ’
Konuya ilişkin JINNEWS’e mektup gönderen Sebahat Tuncel, “Türkiye’nin demokratik hukuk düzeninden uzaklaşmasıyla, otoriter, tekçi, faşizan bir yönetim anlayışı toplumu, kadınları, doğayı nefes alamaz hale getirmiştir” ifadelerini kullandı. İktidarın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizi zora ve zulme dayalı politikalarla aşmaya çalıştığını belirten Tuncel, bu politikaların en yoğun uygulandığı alanlardan birinin hapishaneler olduğunu kaydetti.

‘HAPİSHANELERDEKİ YAŞAM DİRENİŞİ GEREKLİ KILIYOR’
Hapishanelerde düşünce, ifade ve haber alma haklarının sık sık gasp edildiğini dile getiren Tuncel, “Cezaevlerindeki yaşam, günlük mücadeleyi, direnişi gerekli kılıyor” dedi. Hapishanelerde kitap okuma hakkının çok ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya olduğuna işaret eden Tuncel, eğitim kurulu tarafından “Kobanê’nin Kızları” adındaki kitaba yasaklı olmamasına rağmen el konulmasının gerekçesinin kitapta geçen “Abdullah Öcalan adında karizmatik birinin bağımsız Kürt vatanı kurmak için…” ifadesi olduğunu aktardı.

‘BU KARANLIK TABLODAN KURTULMANIN ZAMANI GELDİ’
Tuncel, kitaba el konulmasının iktidarın Kürt düşmanı, tecrit politikalarının bir yansıması olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Mesele, bir kitabın verilip verilmemesinden öte hak ve özgürlüklerin kullanılabilir olup olmamasıyla ilgilidir. ‘Özgürlük mü, güvenlik mi?’ sorusu son süreçlerde özellikle iktidar ve iktidara yakın kesimler tarafından ‘Güvenlik için özgürlüklerin ortadan kaldırılabileceği’ üzerinedir. Özgürlüklerin ortadan kalktığı hiçbir ülkede ‘güvenlik’ olmadığı dünya tarihinde, yakın Ortadoğu tarihinde, Suriye’de yaşanan gelişmelerde çok acı bir şekilde deneyimlenmiştir. Türkiye’nin bu karanlık tablodan kurtulmasının zamanı geldi, geçiyor.” (ETHA)