Seçtiklerimiz

Published on Aralık 5th, 2020

0

Tüm işçiler birlik olursa değişir dünya, değişir hayat! – Hilmi Toy

4 Aralık Dünya Madenciler Günü olarak anılıyor. Okuyan her kim için ne anlam ifade eder bilemem. Madenler, Maden Ocağı sahipleri için Kara Elmas, maden işçisi için ölümün kömür kokmasıdır. Alın terine kömür karasının karışması, bir avuç kömür için bir ömrün verilmesidir.

Yaşama veda eden, aramızda olmayan, adını saygıyla andığım Antepli hemşerim İbrahim Nahırcı ile Nuri Kapısız’ı Almanya’nın Dortmund şehrinde çalıştığı maden ocağında ziyarete gittiğimde gördüm maden işçilerinin halini. Madenden çıktıklarında komörü karasından hiç kimseyi seçemedim. Anadan öğren duşa girip, kömür karasını suya verdiklerinde yüzlerini seçebildim.

“alın terine kömür karası karışan hayatlar” madencinin hikayesi. Herkes birbirini sesinden tanır yedi kat yerin altında.

“Bir avuç kömüre bir ömür verenler” denir madenci için. Onlar yandığında kömür sanılanlar birazda. Demiri toz, kömürü köz edenlerdir.

“Madende ölüm kömür kokar” derler. Sadece ölüm kokmaz, hayatlar “rastgele”dir. Zongul Zongul zonguldar Zonguldak’ta madencinin yüreği. Soma’da SOS verir yedi kat yerin dibinde. Ereğli, Ergani, Maden, Ermenek, Şırnak’ta madende ölüm kömür kokar, kömür ölüm.

“yüz karası değil, kömür karası, böyle kazanılır ekmek parası” denir onlar için, onlar adına hem yaşarken, hem de ömrü kömür olurken.

Bugün 4 Aralık, ‘Dünya Madenciler Günü’ deniyor. Demiri demirle dövenler; kömürü kazmayla dövüp kürekle atanlar; makinenin başında düğmeye basanlar; elleri her gün şaltere değenler; ekini ekip harmanı derenler, bağı bostanı yetiştirenler; bir de farkında olup hayatı değiştiren; dünyayı bilmek değil değiştirmenin bilinciyle zamanı geldi dedikleri gün, “üreten biziz, yöneten neden biz değiliz?” sorusuna yanıt oldukları an ve gün hayat nasıl güzel olur bir bilsen, bir bilseniz.

Bir de sayfalar dolusu yazıp çizenler, kelimelerle dans edenler, ağızlarını açtıklarında “Biz” diyenler, küçük dünyalarıyla yere göğe sığmayanlar eksiklerini, eksikliklerini görseler; “bizim” uzak olduklarımız başkasına yakın olurların farkında olsalar, bir inancın yücesine erişirler işte. Bak o zaman neler olur, neler; “kör olmada gör beni” diyor ya hani Şair Hasan Hüseyin. Okutsak, öğretsek Berthold Brecht’in “işçiye öğüdü”nü, hep birlikte dinlesek Cem Karaca’nın” sen işçisin, işçi kal” türküsünü.

Ne mi olur? Dumanı tüter dağların, mor menekşeler de açılır, Nar çiçeklerine de sıra gelir.

Hayatın yüzü aşkın yüzü olur.


Hilmi Toy – Avrupa Olay – 04.12.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑