“Suriyeli nüfusun yüzde 47,5’i çocuk”

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, 2020 Yılı Mültecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre, Suriyeli nüfusun 1 milyon 732 bin 44’ünü, yani yüzde 47,5’ini 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, bugün 2020 Yılı Mültecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.

“Tüm dünyada artan ırkçılık, şiddet ve yoksulluğa paralel olarak mültecilere yönelik hak ihlalleri de artmakta ve devletler hak temelli yaklaşımlardan uzaklaşma eğiliminde olduklarından ihlallere yol açan bu sorunların çözümü giderek güçleşiyor” denilen rapor özetle şöyle:

“Türkiye gibi kendi sorunları ve krizleriylle baş edemeyen ülkelerdeki yoğun mülteci nüfusun daha büyük sorunlarla baş başa olduklarını herkes biliyor.

“Türkiye’de geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 13 Ocak 2021 itibarıyle toplam 3 milyon 645 bin 557 kişi. Buna ek olarak 400 bin dolayında diğer ülkelere mensup kayıtlı mülteci ve 1 milyon civarında da kayıtsız mülteci olduğu tahmin ediliyor.

Çocuklar ve kadınlar…

“Suriyeli nüfusun 1 milyon 732 bin 44’ünü, yani yüzde 47,5’ini 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor. 0-18 yaş arası çocukların ve kadınların toplam sayısı ise 2 milyon 583 bin 373, bu yüzde 70,9 oranına denk düşüyor.

“Kamplarda yaşayan Suriyelilerin sayısı ise 13 Ocak itibarıyle 58 bin 752. Giderek azalan bu sayı, 2019’un başında 143 bin 558, 2018’in başında ise 228 bin 251’di. Bugün Suriyelilerin yalnızca yüzde 1,6’sı kamplarda yaşıyor. Şehirlerde yaşayan Suriyelilerin sayısı ise 3 milyon 585 bin 17.”

27 ülke mensubundan başvuru

“İHD’ye başvurular yoğunluk sırasına göre; Suriye, Pakistan, Lübnan, Afganistan, İran, Irak, Fas, Filistin, Bangladeş, Suudi Arabistan, Libya, Gambia, Kongo, Kamerun, Rusya, Çin, Türkmenistan , Cezayir, Ürdün, Tunus, Hindistan, Tacikistan, Ukrayna, Venezuela, Almanya, İsveç ve Türkiye olmak üzere 27 ayrı ülke mensubu tarafından yapıldı.

“Derneğe yapılan başvurularda ağırlıklı olarak; uluslararası koruma talebi, geri gönderme yasağı ihlali, Türkiye’ye sığınma hakkı talebi, işkence ve kötü muamele, geri gönderme merkezlerindeki olumsuz koşullar, kayıp, geçici koruma kimliğine el konulması, vatandaşlık talebi reddi, ikamete bağlı eğitim hakkı ihlali, kimlik belgesinin yenilenmemesine bağlı tedavi hakkı ihlali, sınır dışı tehdidi, haksız sınır dışı ve idari gözetim kararı, işsizlik, yoksulluk ve kamu yardımlarından yararlandırılmama, seyahat hakkı ihlali, şiddet, tehdit, cinsel istismar, çalışma hakkı ihlali, ücretin ödenmemesi başlıkları öne çıkıyor.”

Raporun tamamı için TIKLAYIN.

(Bianet)