Makaleler

Published on Temmuz 7th, 2022

0

Sedat Peker ve temiz toplum | Nihat Veli Yüce


Kirlilikten beslenip, Polyannacılık oynamayı seven küçümsenmeyecek yazar, çizer ve siyaset çevreleri var. Bu çevreler ağırlıklı olarak kapitalist özel mülk dünyası ile barışık olan, bu sistemin ayrıcalıklarından beslenen kesimlerdir. Ertuğrul Özkök gibi Türkiye’deki vahşi kapitalist modelin hararetli savunucuları temiz toplum korosunun şampiyonluğunu yapmaya soyunan insanlardır. Siyaset arenasında hemen her partiden siyasi figürler, medya karşısında hasım partilere saldırırlarken, arka planda bunlarla alengirli ticari ilişkilere girebilmektedirler. Türkiye siyaset sahnesi onlarca, yüzlerce değil binlerce bu tarz alengirli ticari ilişkiler ağı ile örülüdür. Durum hemen hemen parlamentodaki her partide böyledir. Bu durum yeni de değildir. Hayli uzun tarihsel arka planı olan bir realitedir.
Bilinir ki niteliği ne olursa olsun, devlet başlı başına kirli bir aygıttır. Görünen yüzünden çok, görünmeyen yüzü belirleyendir. Devletin karanlık delhizleri birer foseptik çukurudur, her türlü kirliliği burada görebilirsiniz. Vahşi kapitalist modelin üzerine oturtulmuş devletlerde, kapitalizmin kirliliğinin bütün vahşi özellikleri devlette vücut bulur.

Kısa yoldan köşe dönmeci, siyaset ve bürokrasi anlayışı, yasa dışı mafyatik oluşumlarla iç içe olmadan bu sistemi yürütemez. Vahşi kapitalizmin karanlık yüzü suç örgütleri, çeteler özcesi mafyasız yapamaz. Türkiye’de 1970’lerden itibaren daha da başat hale gelen vahşi kapitalizm kesintisiz bir şekilde mafya grupları ile iç içedir. Kimi figürler değişmiş, kimi figürler yarım asırdır, kimi  dönemler etkileri azalmış olsa da sahnede yerlerini almaya devam etmişlerdir. Alaattin Çakıcı yarım asırdır devlet, siyaset, mafya üçgeninde dans eden figürlerden biridir. Mehmet Ağar bunlardan biridir. Buna benzer bir çok isim yarım asırdır devlet refleksine yön verecek kadar etkin olmuşlardır. Bunların sözcülüğünü yapan Özkök gibi her devrin adamı gazetecimsi tetikçiler de basında köşe başlarını tutmuşlardır. Böylesi bir sistem içinde üç beş kişinin ayıklanması ile temiz toplum rüyası görülemez. Vahşi kapitalizmden beslenenler, gerçek manada temiz toplum istedikleri için değil, işbirliği halinde oldukları kliklerin, rakip klikleri alt etmesi için bir kaldıraç olarak kullanmaktadırlar.

Bugün belde, ilçe belediyelerine kadar dahi düşmüş olan bel altı şantajlar örgütleme, bununla teslim alma, hizmete koşma gibi yöntemler, nerede ise kimilerinin temel geçim kaynağı haline gelmiştir. Türkiye’nin yer altı yüzü bu tarz görüntülerle dolu foseptik çukuruna dönüştürülmüştür. Türkiye muhtarlardan, belediye meclis üyelerine, bölüm başkanlarından, oda başkanlarına binlerce şantaj görüntüsü, ses kaydı gibi kirli karanlık işler cenneti haline getirilmiştir. Sarayın ana teslim alma yöntemi, en altlara kadar sirayet etmiştir. 50 yıldır uygulanan bu yöntemler, saray rejimi ile tavan yapmıştır.

Sedat Peker Türkiye’yi terk ettikten sonra yaptığı bütün açıklamalarında temiz toplum diyenleri tiye alıyor. Kapitalist sistemin kirliliği bütün kurumları ile topluma yön verirken, bu sistem içinde temiz toplumu mümkün görmek, cehaletten kaynaklanmıyor ise, bilmeliyiz ki sahtekarlıktan, iki yüzlülükten, çıkar ilişkileri çarkına daha büyük alan açmak içindir.

Siyasi partiler de, bütün adaylar merkezden belirleniyor, ön seçimlerle, belirlenemiyor ise, bu partilerden demokrasi beklenebilir mi? Anti-demokratik yöntemlerle merkezden aday belirleyenlerin, kendi üyelerine, özcesi halka güvenip ön seçimlere cesaret edemeyenlerin demokrasi talebi koca bir yalan ve düpe düz sahtekarlıktır. Tepeden tırnağa anti-demokratik sistemden, kapalı kapıcılıktan beslenenlerin, demokrasi çıkışları, temiz toplum çıkışları tamamen sahtekarlıktır. Peker sistemi çok iyi bilen, sistemin kodlarını çözen, sistemin karanlık dehlizlerinde yetiştirilen biri  olduğu için, temiz toplum diye bağıran kirli figürleri de çok iyi biliyor. Sevin, sevmeyin bu konuda ki çıkışları doğru. Sistemden beslenip, temiz toplum çığırtkanlığı yapanları tiye alması da meselelere vakıf olmasından.


Nihat Veli Yüce – 07.07.2022


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑