Sömürgecilik

Published on Aralık 28th, 2021

0

Roboskî’de 34 Kürt’ün katledilmesinin üzerinden 10 yıl geçti

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde, çoğu çocuk 34 Kürt köylüsü 28 Aralık 2011 tarihinde TSK’nın bombardımanında katledildi. Sınır ticareti yapan köylülerin katledilmesinin üzerinden geçen 10 yılda devlet tarafından gerçekleştirilen katliam, AKP iktidarı tarafından savunuldu. Roboskî halkı adalet mücadelesine devam ediyor.

2011 yılı Aralık ayının son günleri… Kan, gözyaşı ve zulmün eksik olmadığı Kürdistan coğrafyasında, faşist devlet güçlerinin hedefinde bu sefer Roboskî halkı vardı.

Yeni yıla sayılı günler kala, 28 Aralık günü, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî (Ortasu) köyünde, çoğu çocuk 34 Kürt köylüsü katledildi.

Sınır kentlerinde önemli geçim kaynaklarından biri sınır ticaretidir. Bölge halkı, katır sırtında taşıdığı sigara, tütün ve mazot ile ekmeğinin parasını çıkarmaya çalışır. Üstelik, bu ticaret gizli gizli yapılmaz. Sınır karakollarının haberi hep vardır. Bazen, komutanlar, askerler rüşvet de alır.

28 Aralık 2011 tarihinde de sınırın öte yanından katır sırtında yük getirenlerin Roboskîli köylüler olduğunu askerler biliyordu.

Ancak, Ankara’dan gelen talimatla kalkan savaş uçakları, çoğunluğu çocuk ve genç olan 34 Roboskîliyi bombaladı. Üstelik, keşif faaliyetlerinde “köylü oldukları değerlendirildiği” belirtilmesine rağmen operasyonun tamamlanması istendi.

Katliam, sadece uçakların vurmasıyla tamamlanmadı. Sınırdan gelenlerin yakınları olduğunu bilen ve yardıma koşan köylüler uzun süre engellendi. Saatlerce dondurucu soğukta açık arazide kalan yaralılardan bazıları donarak yaşamını yitirdi. Şırnak ve Uludere’den çıkıp olay yerine ulaşmaya çalışan ambulansların bölgeye gidişlerine de uzun süre izin verilmedi.

13, 15, 16, 21 yaşlarında cansız bedenler battaniyelere sarıldı. Yan yana dizildi. Aileler, yakınlarının yanmış, parçalanmış cenazeleri başında saatlerce ağıt yaktı. “Benim oğlum 1.80 boyundaydı, parçalanmış bedenini küçük bir poşete sığdırdım” diyerek feryat eden annenin gözyaşlarını kim durdurabilirdi.

Roboskî halkının acısı, yere göğe sığacak gibi değildi. O fotoğraf karesi, hafızalara kazındı.

Roboskî, tüm ezilenlerin kanayan yarası oldu. Binlerce kişi, Roboskî’ye akın etti. Dönemin başbakanı Erdoğan, bir yandan katliamın üzerinin örtülmeyeceği şeklinde oyalama mesajları verirken, bir yandan Genelkurmay ve komuta kademesine teşekkür ediyordu. Yüzsüzlükte sınır tanımayan Erdoğan, Gediktepe ve Hantepe baskınlarını hatırlatıp saldırıyı haklı göstermeye çalıştı.

Devlet medyası, “ölümcül hata” gibi başlıklarla katliamın üzerini örtmeye çalıştı. “Kaza” denildi, çünkü sorumluların açığa çıkarılması istenmedi. “Vur” emrinin doğrudan dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve bugün Savunma Bakanı olan Hulusi Akar tarafından verildiği uzun süre gizlendi.

34 Roboskîli’nin cenaze töreni, devlet eliyle işlenen katliama öfke seline dönüştü. Roboskî’ye ulaşan onbinlerce kişi, slogan, ağıt ve zılgıtlarla cenazelerini omuzladı. O gün, Roboskî’nin asla unutulmayacağı ilan edildi, sorumluların cezalandırılması istendi.

Roboskî’de 34 Kürt’ü katledenler yargılanmadı. Açılan soruşturmalar yıllara yayıldı. Emri verenler ve diğer sorumlular soruşturulmadı. Üstelik, katliamdan yaralı kurtulanlar gözaltına dahi alındı.

Dava dosyası, uzun süre sonra askeri mahkemeye devredildi. Açılan soruşturmayı 1,5 yıldır elinde tutan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay’a gönderdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı ise katliamın üzerinden iki yıl geçtikten sonra, 7 Ocak 2014 tarihinde “takipsizlik” kararı verdi.

Olay günü çekilen Heron görüntülerini izleyen Meclis Komisyonu, “Görüntüler çok net. Göz göre göre ölmüşler” şeklinde yorum yaptı.

Roboskî, imha ve inkar zihniyetinin ilk katliamı değildi. Adalet için mücadele eden Roboskî halkının, çalmadığı kapı kalmadı. Anayasa Mahkemesi belgelerin geç gönderilmesi gerekçesiyle dosyayı kabul etmedi. İç hukuk yolları tüketildi, dava ailelerin bireysel başvurularıyla AİHM’e kadar taşındı.

Roboskî için adalet mücadelesi, katliamın gerçekleştiği “28 Aralık” gününe atfen her ayın 28’inde yapılan eylemlerle sürüyor.

Roboskî’de katledilenler de, katliam emrini verenler de asla unutulmayacak.

Yıllardır adalet için mücadele eden, 34 cansız bedeni katır sırtında köye taşıyan ailelerin ilk gün söyledikleri gibi; “Unutursak kalbimiz kurusun.” (ETHA)

Tags: , , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑