Published on Ekim 4th, 2021

ÖHD: Yaşam ve sağlık hakkı herkes içindir

Silivri Cezaevi’ndeki Güntürk, beyin tümörünün ileri bir evrede olduğunu, doktorun kendisine “tedavi için geç kalındığı, daha önce müdahale edilmesi gerektiğini” söylediğini ÖHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’na anlattı.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta mahpusların tahliye edilmemesiyle ilgili açıklama yaptı.

Derneğin yazılı açıklamasında, dernek avukatlarının müvekkili olan Murat Güntürk’ün durumu ifade edildi.

Avukatların 1 Ekim’de Silivri 5 Nolu Kapalı Hapishanesi’nde yaptığı ziyarette aldığı bilgiye göre, Murat Güntürk’ün beyninde tümör tespit edildi.

Güntürk, bu tümörün ilerleyen bir evrede olduğunu, doktorun kendisine “tedavi için geç kalındığı, daha önce müdahale edilmesi gerektiğini” söylediğini belirtti ve hapishane şartlarında ameliyat olmayı beklediğini anlattı.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, hapishanelerde 604’ü ağır olmak üzere en az 1605 hasta mahpus bulunuyor.

Kanser hastası Özdoğan tutuklandı

4. evre kanser hastası olan Ayşe Özdoğan’ın infaz erteleme talebinin reddedildiğini ve tutuklandığını hatırlatan ÖHD, Kandıra Hapishanesi’nde tutulan siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk’un da ilerleyen hastalığına rağmen cezaevinde tutulmaya devam ettiğini belirtti:

“Şubemizce sağlık durumu ve infaz erteleme başvuruları devam eden birçok mahpus Adli Tıp Kurumu’nca verilen ‘cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen hapishanede tutulmaya devam etmektedir. Metris R Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan mahpuslar Ergin Aktş ve Serdal Yıldırım bu durumun en somut örneğidir.”

“Anayasa ve AİHS’ne aykırı”

ÖHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun yazılı açıklamasında şu noktalara dikkat çekildi:

“Politik ağır hasta mahpusların cezaevinde tutulmaya devam etmesi Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine, 17. maddesinde düzenlenen yaşam hakkına, 56. maddesinde düzenlenen sağlığa erişim hakkına Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) düzenlenen yaşam hakkına ve sağlığa erişim hakkına aykırıdır.

“5275 sayılı İnfaz Yasası’nın 16/6. maddesinde düzenlenen ağır hastalık ve engellilik sebebiyle cezanın infazı mahpusun tahliyesinin “toplum güvenliği için risk oluşturup oluşturmadığı” şartına bağlandı. Bu şart ise yalnızca TMK kapsamında infaz edilen hapis cezalarında aranmakta ve işletilmektedir. Bu durumda Türkiye’de düşünceleri ve siyasi görüşleri sebepleriyle hapsedilen politik mahpuslar; kanser, felç dahil ağır hastalıklarına rağmen hapishanede tutulmaya devam etmektedir.

“TMK kapsamı dışında hiçbir suçta hastalık nedeniyle infazın ertelenmesi için “toplum güvenliği” kriterini aramayan infaz yasası politik mahpusların hapishanelerde adeta “sessiz idam rejimine” tabi tutulmasına sebebiyet vermektedir.

“Yaşam hakkı ve sağlık hakkı amasız ve fakatsız herkes içindir. Düşünceleri ve siyasi görüşleri sebebiyle cezaevinde tutulmaya devam edilen hasta mahpuslara düşman hukuku uygulamasına son verilmeli ve eşit yurttaşlık kriteri uygulanmalı, infazları derhal ertelenmelidir.”

(Bianet)