Mafyayla kol kola olmak suç değil, barışı istemek suç! – Resul Erenler

Sosyal medyada paylaştığı bir mesaj gerekçe gösterilerek, hakkında hapis cezası verilen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü.

Gergerlioğlu bir insan hakları savunucusu. Geçmişiyle İslamcılara yakın bir milletvekili. Ona yapılan bu saldırı, aslında insan hak ve özgürlüklerine karşı duyarlı olan ve savunanlara karşı bir saldırı olarak görülmeli.

Bu iktidar hak arayanı, kendisi gibi düşünmeyeni ve kendisinden görmediği her kesime karşıdır. Kadınlar ve kadın hakları başta olmak üzere tüm insan hak ve özgürlüklerine, devrimcilere, sosyalistlere ve en çokta Kürtlere karşıdır.

Gergerlioğlu’nun suçu, sosyal medyada yaptığı “çözüm süreci sürseydi terör biterdi” biçimindeki bir paylaşımı, suç unsuru kabul edilerek hakkında fezleke hazırlanıp Milletvekilliğini düşürdüler.

Halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin bir beyanda bulunması suç unsuru kabul edilen bir ülke yok. Varsa oda Türkiye.

HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasıyla başlamış bir olay değil. Dokunulmazlıkların kaldırılması için takdir edersiniz ki, açılan yolun bir önceki dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ve CHP’nin başındaki Kılıçdaroğlunun katkılarıyla bu yolun taşları döşenmiş oldu. Yerel seçimlerde Kürt oylarıyla belediyeleri kazanan Kılıçdaroğlu, hala HDP’li yöneticilerle yan yana görünmek istemiyorsa, korkuyorsa onun samimiyetine kendi adıma inanmıyorum.

Bana göre mevcut parlamentonun en ufak bir işlevi artık kalmamıştır. Her şeyin: yargının, yasamanın ve yürütmenin üniversite diploması olmayan bir diktatörün (bildiğim kadarıyla Hitlerde akademik yönüyle bir cahildi) elinde toplanmış ve istediği her şeyi yapma hakkını kendisinde gören bir sokak kabadayısı edasıyla, her gün kendisinden bahs edilmezse unutulmuş olarak kendisini his eden bir paranoyağın eline terk edilmiştir ülke.

Yapılacak en ufak bir kanun, yasa ve dış dünyaya ilişkin ülkenin sorunları, belediyelerin çöp sorunundan tutun, mahalle muhtarlarına kadar yapılacak her duyuruyu kendisinin yapması bu kişinin nasıl şizofreni bir hasta olduğunu anlamaya yetiyor.

Organize suç örgütü lideri ülkücü mafya bozuntusu, katil ve uyuşturucu kaçakçısı olarak anılan Alaattin Çakıcı, gençliği ülkü ocaklarında geçen ve yaşamı insan öldürmek başta olmak üzere kirli ve karanlık olan bu kişiyi ziyaret eden ve partisinin 13 kurultayını yaparken, 12 Eylül öncesi katledilen aydınların katillerini parti yönetimine taşıyan Bahçeli terörist olmuyor, insan hakları savunucusu Gergerlioğlu terörist oluyor pes doğrusu.

Bunların terörde ne anladığı sorunlu. Eğer bu ülkede bir terörist aranıyorsa; İŞİD’e desteklerinden dolayı Recep Tayyip Erdoğan’a ve geçmişi ülkü ocaklı olan, katil ve mafya bozuntularıyla poz veren, onun için özel af çıkararak, onu cezaevinde salı veren Bahçeliye bakmak yeterli olur. Beyler siz varken, başka yerde terörist aramaya gerek yok. İkinizde teröristsiniz.

Terörü organize etmek ve uygulamak bu iki kişide somutlaşmıştır. Kuruluşundan bugüne, başta Maraş katliamı olmak üzere tüm Alevilere yapılan katliamlarda MHP’li ülkücü teröristler aktif yer almış onlar terörist değiller. Suriye’de ve ülkede yaptığı katliamlarla bilinen İŞİD’i; siyasi askeri ve her tür lojistik destek verilerek destekleyen Recep Tayyip Erdoğan ve partisi terörist değil. Teröre ve teröristlere bu kadar açık ve pervasızca yapılan yardımlar orta yede duruyorken, başka yerde terörist aramak insan aklıyla dalga geçmek değilse nedir beyler? Siz iktidarda olanlar, başka yerde terörist aramayın, geçin aynanın karşısına hiç zorlanmadan terörist göreceksiniz.

Bugün bu ülkede, katillerin, mafya bozuntularının sözüm ona aydın ve bilim adamı geçinenlerle yan yana poz vermeleri ve sonra televizyon kanallarına çıkıp terör uzmanı olarak ahkam kesilmeleri ülkenin geldiği durumun ne kadar içler acısı olduğunun resmini veriyor.

Ama barış savunan ve bu ülkede çatışmalar olmasın, insanlar ölmesin ve yaşamının en önemli bölümünü insan hak ve özgürlükler için mücadele ederek geçiren Ömer Faruk Gergerlioğlu “çözüm süreci sürseydi terör biterdi” biçimindeki bir paylaşımdan dolayı fezlekesini kaldırılarak alel acele mahkûm etmeleri oldukça düşündürücü. Soruyorum: Terörün bitmesini isteyen birisine, siz, terörden yana değil-iseniz, neden cezalandırmak istersiniz? Terör bitsin demek sizi neden bu kadar rahatsız eder?

Terörden beslenenler terörün bitmesini istemezler. Dolaysıyla mevcut iktidar ve küçük ortağı terörden besleniyor olmalı ki, (ki bence öyle) terörün bitmesini isteyen Gergerlioğlu’na bu kadar öfkeleniyorlar.

Bu ülkenin en karanlık, en zalim ve elleri insan kanına bulaşmış kişiler, ülkeyi yönetiyor-uzla övünenlerle yan yana poz veriyorlarsa ve bu durumlarda en ufak bir soruşturma söz konusu değilse, ülke her kurumuyla mafyanın denetimindeki bir yönetimle yönetiliyor demektir.

Hangi ülkede mafya bozuntularıyla ve insan katilleriyle ülke yöneticileri yan yana gelebiliyor ve onlarla poz verebiliyor? Demokrasiyle yönetildiği iddiasında olan hiçbir ülkede, buna benzer durumlar yaşanmaz. Bırak yaşamayı, onlarla isimleri yan yana anılsa bile bulundukları mevki ne olursa olsun istifa ederek bulundukları mevkiden ayrılırlar.

Resul Erenler- 21 Mart 2021