Kurtuluş Sosyalist Dergi

İlk sayısı 1976’da çıkan Kurtuluş Sosyalist Dergi, Türkiye devrimci-sosyalist hareketinde yeni bir yol ayrımıydı. Dergiyle birlikte, Kurtuluş Hareketi hem teori hem de pratiğiyle farklı olduğunu göstermiş, çok kısa bir sürede, 71 sonrası en geniş tabanlı 3-4. hareket olmuştu.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

12 Eylül öncesi 38 sayı çıkan Kurtuluş Sosyalist Dergiler, 12 Eylül sonrası da teorik alanda sosyalist-devrimci olarak yol gösterici “tartışmayı” sürdürürken, THKP-C kökenli Kurtuluş Örgütü de teorik ve pratik açılımlarıyla Türkiye Devrimci hareketine katkılarını sürdürmeye devam etti.

Kurtuluş Sosyalist Dergilerin yanı sıra, bugüne kadar çıkan “belgelere de” Avrupa Demokrat’tan, isterseniz hemen okuyabilir veya indirerek arşivinize alabilirsiniz. Devamının geleceği “Hazırlık Grubu” tarafından da açıklanan belgelerinin yenileri çıktıkça, buraya yüklemeye devam edeceğiz.

Tekrar belirtmek istiyoruz; Avrupa Demokrat Gazetesi olarak, özellikle yazı kurulumuzun büyük çoğunluğu Kurtuluş geleneğinden gelmektedir. Bu nedenle, bu belgelere özel ilgimizin olduğu aşikardır. Ama önümüzdeki mart ayında ikinci yılını dolduracak olan ve büyük ilgiyle takip edilemeye devam edilen Avrupa Demokrat Gazetesi, internet sitesiyle ve facebook sayfasıyla, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da tüm devrimci- demokrat, ilerici ve yurtsever çevrelere aynı mesafede durmaya devam edecek. Bu “sansüre inat” ve “sosyalist demokrasi” anlayışımızın olmazsa olmazıdır.

İyi okumalar…

Aşağıda, Hazırlık Grubu’ndan İsmail Metin Ayçiçek’in sunuş yazısını ve devamında Kurtuluş Sosyalist Dergilerin linkini veriyoruz:

Değerli yoldaşlar, dostlar merhaba,

Son günlerde gerçekten çok değerli yoldaşlarımızı peş peşe kaybetmeye başladık. Uzun zamandır birbiriyle görüşmemiş olan çok sayıda yoldaşın, böylesi bir acıyı yaşarken kurdukları ilişki ise gerçekten yoldaşlar arası vefanın bir örneği idi. Çoğumuz bugün farklı siyasal aktiviteler ya da siyasal yapılar içerisinde yer alsak da, KURTULUŞ Hareketi ile birlikte yer almış olmanın farklılığını bu kez (ne yazık ki) cenaze törenlerinde belirgin bir biçimde görebiliyoruz.

Ne kadar da çokmuşuz meğerse, ne kadar da dostmuşuz birbirimize! Hiçbirimizin gözyaşı sahte değildi. Çünkü yoldaş yoldaşı yüreğinden tanır ve biliriz ki gözler yalan söylemez.

Avrupa’daki en eskilerimizden Samsunlu yoldaşımız Necati, Vartolu Kürt yoldaşımız Hıdır Güneşer ve tabii ki her zaman her devrimcinin-devrimci eylemin yanında olan “Şenollar”, yani iki kız ve ana babadan oluşan komple bir Devrim Birliği.

Ortadoğu’nun neredeyse genetikle açıklanacak kadar belirgin olan bir özelliğinin, yani “duygusallığın” saflarımızda hâlâ yaşadığını görmek ise, bunca acının içinden doğan ayrı bir mutluluk oldu. Demek ki aynı örgütsel yapılar içerisinde olmasa da aynı devrim hedefine yönelik çabalar tükenmedi henüz.

AVRUPA DEMOKRAT Gazetesi’ne çok çok teşekkür etmemiz gerekiyor. Büyük bir benimsemeyle, severek yaptılar yaptıklarının bütününü. Sadece KURTULUŞ BELGELER ve KURTULUŞ DERLEMELER kitap dizilerini değil, örneğin KURTULUŞ SOSYALİST DERGİ’nin bütün sayılarını da pdf olarak okuyucusuyla buluşturmayı gerçekleştirdi. Ve Kurtuluş Sosyalist Dergi’nin bütün sayılarını yoğun çabayla pdf olarak gazeteden doğrudan indirebileceğiz.

Politik muhaliflerimizin dalga geçmek için söyledikleri haliyle “KaSeDe”, Türkiye Sosyalist Hareketinin önemli kaynaklarından biri oldu. Haziran 1976 yılında ilk sayısı Salih Sayın’ın sahip ve Mustafa Eker sorumlu müdür olarak aktarılırken, Temmuz 1976’da ikinci ikinci sayıdan itibaren son sayıya kadar İ.Metin Ayçiçek Kurtuluş dergisinin sahibi oldu.

Güzel iki anıyla kapatmak bitirmek istiyorum bu sunuş yazısını:

Ankara’dan Raşit yoldaşımızın babası, oğlunun devrimcilikle ilişkisini eleştirirken elinde Kurtuluş dergilerinden birini görüyor. Ve eleştiriye başlıyor: “Bak, bunlar sizi öne sürerler, kendileri köşeyi dönerler. Sizin gibi saf insanlar aç gezerken şefleriniz lüks lokantalardan çıkmazlar…” . O dönemde ben Ankara İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) lokalinde her gün ortalama 3 grupla eğitim çalışmaları yapıyorum. Ve bir gün Raşit geldi. Ben henüz ikinci grubun çalışmasına girmemiştim. Raşit, “Metin abi, seni babamla tanıştırabilir miyim?” dedi. Tanıştık, ama anlayamadığım bir durumdaydı babası. Tedirgin olmuştu sanki. Masaya oturdum ve Raşit beni babasına tanıttı: “Bu bizim önderlerimizden bir yoldaş; dergimizin sahibi. İşte onunla tanıştın, düşüncelerin belki değişmiştir?” diye anlatırken, henüz şaşkınlığını üzerinden atamamış olan babası, “ben ne bileyim, sizi de ötekiler gibi düşünmüştüm” falan diye açıklamaları peş peşe sıralıyordu ama bu kez de ben anlayamadım neden bu derece şaşırdı diye. Yanıtı baba o şaşkınlığı içerisinden verdi: “Bu bir karış boyundaki adam da Raşit ve Babasıyla, İMO Lokalinde pişen pilav ve kuru fasulyeyi yiyordu.”

Ekinci anım Ankara’dan. Bahçelievler-Emek Mahallesi dolmuşundayım. Yanıma oturan genç bir delikanlı elimdeki Kurtuluş Sosyalist Dergiyi görünce hemen sohbet geliştirdi. “Abi, sen de mi okuyorsun bu dergiyi, çok sevindim, ben de sürekli alıyorum” dedi.

Sevindim tabii ki ama genç hemen başka bir soru sordu: “Bu derginin sahibini biliyor musun abi!” Şahsen değil ama ismi şu idi diye dergiye bakarak söyledim.” İlk durakta inmek üzere hazırlandım. Genç heyecanla konuşuyordu: “Abi, bu derginin sahibi Karslı, bizim memleketten.” “Ha, öyle mi? Tanıyor musun onu?” Büyük bir keyifle “tabii abi, çok iyi dostumuzdur, çok sık görüşürüz.”

ksd-1 Herunterladen