Makaleler

Published on Ekim 7th, 2021

0

Küresel kriz | Nihat Veli Yüce


Küresel çapta insan unsurunda farkındalık geliştirecek ve doğa dostu düşünüş ve yaşam tarzını özendirecek kapsamlı projeleri devreye sokacak bilince ve dinamiğe ihtiyaç vardır.

Yaz aylarından itibaren sinyal vermeye başlayan enerji darboğazı, Eylül başlarından itibaren küresel çapta gaz fiyatlarına yansımaya başladı, adım adım yükselen gaz fiyatları , Ekim ayında da hız kesmeden yükselmeye devam etmekte, kış ayları ile birlikte bu tırmanışın devam edeceği konusunda karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız.

Diğer yandan ise cansız çevre ile canlı hayatın bütününden oluşan ekosistem alarm veriyor. Canlı hayatın birbiri ile ilişkileri ve bu ilişkileri çevreleyen bütün içinde, geri dönülemez, bozulma ve kırılmaların ortaya çıktığı yadsınamaz.

Biyotik ve abiyotik unsurların ilişkilerinin işleyişinde, biyotik unsurların en tahripkâr olanı olan insanın, abiyotik unsurlar üzerinde yarattığı dengesizlik, (iklim, hava, su ve toprak) bölgesel felaket sınırlarını çoktan aşarak, küresel felakete dönüşmüş durumdadır.

Ekosistemimizde milyonlarca yıldır varlığını sürdüren türlerin bir bölümünün yaşam alanlarının tahrip edilmesi ile, bu türlerin yok olması, ekosistemimizde, dengesizlik içinde, bir denge oluşturan doğal hayatı, dengesizlik ve kaos sarmalına sürüklemiştir. Canlı hayatın sürmesinde kritik role sahip kimi canlı türlerinin yok olması veya doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi ile, bir çok canlı türünün yaşamları da tehlikeye girmiştir. Küresel iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı felaketler zincirinin hızı ile, insanın bu durum karşısındaki farkındalık bilincinin gelişmesindeki yavaşlık en temel sorunlardan biridir.

Sera gazı emisyonlarının azaltılması için, küresel çapta acil önlemlerin devreye sokulmasında, hükümetlerin sermayenin direncine teslim olması, gerekli yasaların acilen çıkarılması ve uygulamaya konarak, sıkı denetimlerin yapılması konusundaki isteksizlik, küresel ısınmayı daha da arttırmaktadır. Küresel ısınma, yer kürenin kimi bölgelerinde kuraklık ve çölleşmeye yol açmakta, orman yangınlarını arttırmakta, ekosistemi felakete sürüklemektedir. Yer küremizin kimi yerlerinde ise yoğun yağışlar ve sellerle, ekosistem farklı biçimde tahrip olmaktadır. Yenilenebilir enerji çeşitliliğini aktif ve yoğun biçimde devreye almayan gelişmiş sanayi devletleri diğer yandan sera gazı emisyonlarını azaltma planınının kaplumbağa hızı ile ilerlemesi ve doğa dostu yenilenebilir enerji çeşitliliğinde de kaplumbağa hızının devam etmesi sonucu insanlığı küresel enerji krizinin kucağına attı. Bir yanda kuraklık ve hidroelektrik santrallerindeki elektrik üretiminin düşmesi (Çin ve Brezilya gibi), diğer yandan aşırı yağışlar ve sellerin yol açtığı felaketler (Hindistan gibi) enerji arzındaki verimliliği düşürmesi, kömür santralleri ile elektrik enerjisi elde eden ülkelerin kömür arzında yaşadıkları sıkıntılar da meseleye eklenince enerji sıkıntısı küresel bir krize dönüştü.

Newcastle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Profesör Hayley Fowler yaptığı açıklamada, “Dünya çapındaki hükümetler sera gazı emisyonlarını azaltmada çok yavaş ve küresel ısınma hızla devam ediyor. Bu durum, aşırı fırtınalardaki değişikliklerin önemli olacağını ve sera gazı emisyonlarında artışa neden olacağını gösteriyor” demekte.

Bristol Üniversitesi’nden Profesör Lizzie Kendon ise,
“Küresel ısınma ile yağışların yoğunlaşmasına ek olarak, büyük potansiyele sahip yavaş hareket eden fırtınalarda da büyük bir artış olacaktır” demektedir.

Yavaş hareket eden fırtınaların yıkıcı etkileri Almanya, Avusturya, Hollanda ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinde ve Hindistan’da son zamanlarda görüldü. Yıkıcı hava olaylarının, sellerin çoğalmasının temelinde küresel ısınmanın izleri vardır.

Sermayenin sınırsız arzuları ile, ekosistemin sürdürelebilirliği arasındaki sınırlılığın oluşturduğu çelişkiyi seyretmekle yetinen dünya insanlığı, sermayenin arzuladığı tüketim canavarı olma çizgisinde ise dehşet verici sebatkarlık göstermektedir. Dünya insanlığının tüketim canavarlığında bu denli sebat etmesi, küresel iklim değişikliğini daha da hızlandırmaktadır.

Enerji krizinin çok yönlü faktörlerin toplamının sonucu olduğu açıktır. Bir sebep değil, birden çok zincirleme sebebin sonucudur. Küresel iklim değişiklikleri, kömür, petrol, diğer fosil yakıtlar ve nükleer santral gibi eko sistemi tehdit eden ve sera gazı salınımını zirveye çıkaran enerji türlerinin yaygınlığı yanında, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmaya çalışan batı Avrupa devletlerinin, doğa dostu yenilenebilir enerji çeşitliliğini yaygın biçimde devreye sokmaması, özellikle güneş ve rüzgar enerjisini eş güdümlü devreye sokup, rüzgarsız yaz mevsimlerinde güneş enerjisinden, rüzgarlı, güneşsiz kış aylarında rüzgar enerjisinden  faydalanacak enerji tesislerinin inşa maliyetlerinin aşağı çekilmemesi, fosil yakıt tekellerinin bu süreci engelleyen barikatlar kurmaları ve hükümetlerin bu dirence teslim olmaları adım adım enerji krizini besleyip büyüttü. Ayrıca Avrupa’nın doğalgaz tedarikçisi Rusya’nın gazı politik manevralarında silah gibi kullanması, rezervleri ile ikinci sırada yer alan  İran ile çözülemeyen sorunlar ve uygulanan ambargolar, Azerbaycan, İsrail ve Saray rejimi üçlüsünün ABD ve Rusya ortaklığında  İran’ı kuşatma stratejisi, enerji fiyatlarının yükselmesinin Rusya ve ABD’nin elini güçlendirmesi karşısında, Çin’in enerji girdilerindeki maliyetlerinin yükselmesi ve bunun ekonomik krizi tetiklemesi gibi bir dizi zincirleme faktörün öne ittiği politik kaos iklimini, küresel iklim krizi ile birleştiren çoklu faktörler sonucu küresel çapta nur topu gibi bir enerji krizi ile karşı karşıya kalındı. Emekçilerin hayatını daha da zorlaştıran, hayat pahalılığını ve yoksullaşmayı hızlandıran bütün bu faktörlere karşı halk yığınlarının seyirci kalması, en çok onları vuracak can alıcı sorunlara karşı vurdum duymazlık derecesindeki aymazlık mali sermaye oligarklarına küresel enerji operasyonları için küresel bir cennet sunmaktadır. Almanya seçimlerinde yeşillerin fosil yakıtlara karşı aldığı tutumu bunlar hükümet olursa arabamıza alacağımız benzin fiyatları uçuşa geçer diyen şarlatanlara kulak verip, karşı tutum alan önemli bir kitle, hayati  bir sorun olmayan arabasının benzinine vermekten kaçındığı parayı, şimdi mislisi ile hayati önemi olan ısınma sorununu çözmek için gaza ödeyecek. Böylesi küçük hesaplar yapan, toplu taşımaya burun kıvıran kitlelerin, kendilerini esas tehdit eden ve vuran meselelere karşı duyarsızlığının sonuçlarına katlanma lüksleri olsa gerek. Kendi deneyimlerinden öğrenmeyen, dışarıdan gelen bilinç akışına, küçük hesapları uğruna burun kıvıran ve kendilerini vuracak silahın tetiğini çekmeye bir hayli hevesli olan tüketim canavarlığının hazin hikayesidir bu.

Siyasal yaşamın öncelikleri arasına alınmayacak bir dizi tali meseleyi siyasetin baş gündemi yapıp, küçük yapay etkinliklerinin esiri olan, sermayenin doğayı katletme gerçeğini, kâr maksimizasyonu için politik kaos manevraları ve ekosistemimizde ki büyük bozulmayı engelleyecek yasaların ve pratik uygulamasının takipçisi olmayan, devletlere ve hükümetlerine karşı net tutum almayan yığınların trajik gerçeğidir bu. Sonuç olarak; Küresel çapta insan unsurunda farkındalık geliştirecek ve doğa dostu düşünüş ve yaşam tarzını özendirecek kapsamlı projeleri devreye sokacak bilince ve dinamiğe ihtiyaç vardır. Toplumsal muhalefetin temel dinamik olmasında ekolojik bilinci yaygınlaştırmak, kitle eyyamcılığı yapmadan, kendi gerçeklerini yüzlerine haykırmak, meselenin çözümünü hızlandırmanın olmazsa olmazıdır. Küresel çapta çevre dostu, yeşil sol hareketin gelişmesinin önemi de burada yatmaktadır.


Nihat Veli Yüce – 07.10.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑