Sömürgecilik

Published on Mart 16th, 2021

0

Katliamın 33. yılı: Halepçe Katliamı – Daye behna seva te*

İnsan hakları savunucuları Halepçe Katliamı’nda yaşamını kaybedenleri hatırlatıyor ve aynı suçun tekrar işlenmemesi için “bir daha asla” diyor.

*”Anne elma kokusu geliyor”….

“Daye behna seva te”*

Saddam Rejimi, Irak Kürdistan Bölgesi’nin İran sınırı yakınlarında bulunan Halepçe kentine 16 Mart 1988’de zehirli gazlarla saldırdı. Saldırı, çoğu kadın ve çocuk en az beş bin kişi öldü, binlerce kişi de yaralandı. Saldırı, tarihe “Halepçe Katliamı” olarak geçti.

Kimyasal Ali…

Enfal Operasyonu, 29 Mart 1987 tarihinde başlatılmış ve 23 Nisan 1989’a kadar sürdürülmüştür. Bu operasyon kapsamında Saddam Hüseyin’in yeğeni olan Kimyasal Ali lakaplı Ali Hassan Majit Irak Devrim Komite Konseyi tarafından yetkilendirilerek, Irak’ın Kürtlerden arındırılması hedeflendi.

Esasında Saddam rejiminin 1983’ten 1991’e kadar geçen sürede Kürtlere karşı sürdürdüğü arındırma politikası sonucunda yüz binlerce Kürt katledilmiştir. Sadece Enfal Operasyonu’nda öldürülen Kürt sayısının 180 bin ile 210 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.

12 bin kişi yaşamını yitirdi

16 Mart 1988 günü başlatılan ve 3 gün süren hava saldırılarında ise özellikle Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Halepçe Kasabası ve civarı kimyasal silahlarla bombalanmış ve bu saldırılarda 12 bin kişi yaşamını yitirdi.

Tehditler sürüyor

Halepçe’nin acısı dinmemişken IŞİD/DAİŞ isimli çete yapılanması tarafından Ağustos 2014’te Irak’ın Şengal Bölgesi’nde bulunan Ezidi Kürtlere yönelik soykırım saldırısı yapılmış, binlerce Kürt kadını kaçırılıp katledilmiş ve köle olarak satıldı.

IŞİD/DAİŞ bununla da yetinmemiş, Irak’ta bulunan başta Kürtler olmak üzere kendi mezhebinden olmayan herkese saldırdı.  2015 yılında IŞİD/DAİŞ saldırısı, önce Suriye’nin Rojava Bölgesi’nde Kobani direnişi ile püskürtülmüş, Kobani kurtarılmış; ardından Şengal özgürleştirilerek önemli ve tarihsel direnişler sergilendi.

Suriye’nin Rakka kentini kendine başkent ilan eden DAİŞ yenilgiye uğratılarak insanlık adına önemli kazanımlar elde edilmiştir. Kürt halkı kendi savunmasını geliştirerek kendisine yönelik soykırım tehditlerini bertaraf etmiştir. Ancak Kürtlere yönelik tehditler devam ediyor.

İHD’den açıklama

İHD, Türkiye’de Halepçe Katliamı’nın anma günü olarak bilinen 16 Mart gününü “Kürt Soykırımı Günü” olarak tanıma kararı almış ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu soykırımı tanımasını talep ediyor.

“Saddam Hüseyin soykırım suçlusu”

Soykırım suçu, BM Roma Statüsü’nde ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacı ile işlenen öldürme, bedensel veya zihinsel zarar verme, fiziksel varlığı ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirme, yani göç ettirme, grup içinde doğumları engellemek amacı ile tedbirler alma ve gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletme olarak tanımlanıyor.

İHD’den yapılan açıklamada, “Saddam Hüseyin rejiminin özellikle Enfal Operasyonu kapsamında amaçladığı ve gerçekleştirdiği suçlar soykırım suçudur. Bu nedenle de yapılanların soykırım olarak adlandırılması gerekiyor” deniyor.

“Kürt Sorunu’nu siyasi yollara çözün”

“Soykırım gibi en ağır suçun işlendiğini kabul etmek gelecekte oluşabilecek benzeri suçları önlemekte caydırıcı bir rol oynayacaktır” diye seslenen insan hakları savunucuları son olarak şunu vurguluyor:

“Ayrıca soykırımda yaşamlarını yitirenlerin yakınlarına ve soykırıma maruz kalmış bir halkın acılarına ortak olmak, onların yas süreçlerini yaşamasına katkı sunacaktır.

Enfal Operasyonu kapsamında işlenen suçların soykırım olduğunu bugüne değin Irak ve Irak Federe Kürdistan Bölge Yönetimi, Norveç, İsveç ve İngiltere kabul etmiştir. Ortadoğu’da en çok Kürdün yaşadığı Türkiye’nin de Enfal Operasyonu kapsamında işlenen suçları soykırım olarak tanıması anlamlı ve önemli olacaktır. Ancak ve ne yazık ki Türkiye’de 24 Temmuz 2015 tarihinde başlayan silahlı çatışmalarda gelinen aşamada Türkiye içindeki çatışmalı durum Türkiye dışında özellikle Suriye sahasında sıcak savaşa dönüşmüş, Irak’ın kuzeyini kapsayacak şekilde giderek yaygınlaşmıştır.

“Türkiye siyasi iktidarını bıkmadan ve usanmadan bir kez daha Kürt sorununu siyasi yollarla barışçıl yöntemler kullanarak çözmeye davet ediyoruz.

“BM ve Avrupa Konseyi’ne de devam eden silahlı çatışmaları ve savaşı sona erdirecek tutarlı politikalar uygulamaya çağırıyoruz. Enfal Operasyonu kapsamında soykırımda yaşamını yitirenleri bir kez daha anıyor ve bir daha asla diyoruz!”

(Bianet – EMK)

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑