Makaleler

Published on Şubat 8th, 2022

0

IŞİD gelecek seçimlerde saraya bir seçim daha kazandırabilir mi? | Nihat Veli Yüce


Henüz seçim sath-ı mailine girmediğimizi düşünüyorum. Suriyenin kuzey doğusuna, Rojava bölgesine askeri saldırılar başlatılmamış, roket veya havan mermileri sınırın kuzeyine düşmemiş, asker cenazeleri sık sık gelmiyor ve devlet erkanı tarafından cenaze şovları yapılmıyor bunun üzerinden milliyetçi histeri şahlandırılmıyor ise, henüz seçime zaman var demektir. Seçim sath-ı mailine girildiğinde bu şovlar aktif olarak devreye sokulur, kandilin bombalanması sonucu bilmem kaç terörist öldürüldü bilançoları, kaç tepeye bayrak dikildi şovları basında sık sık yer alır. Saray koalisyonu bu şovların tek başına seçim kazandırmayacağını bilmektedir. İkinci bir faktörün devreye sokularak korku ikliminin her alanda hakim kılınması lazım. Bu faktör ise IŞİD ve diğer bir dizi yerli, yabancı terör odaklarının eylemlerinin devreye sokulmasıdır. IŞİD boyıtunu irdelemeden, saray rejiminin diğer operasyon sahalarına değinmekte fayda var.

HDP faktörü;
Kürt cenahı içinden devşirilmiş kimi unsurlar üzerinden HDP’ye ayar verilerek bir şekilde HDP’nin en azından tarafsız kılınması, bu yapılamıyorsa bölünmesi yönünde adımların atılması başka bir seçim planıdır. Yeri gelmişken bunuda belirtelim HDP kapatılmayabilirler. HDP içinde operasyon gerçekleştirme yöntemini benimseyebilirler. HDP’yi istedikleri pozisyona çekebilmek için kapatma davasını, HDP içinde engel gördüklerini siyasi yasaklı durumuna getirip, daha ehlileşmiş olan unsurlara alan açarak HDP’nin şimdiki duruşunu değiştirme karşılığında kapatmayabilirler. Bunu başaramazlarsa seçim sürecine girildiği aşamalarda kapatabilirler. Kısacası kapatma davası AKP-MHP ve VP (Vatan Partisi) koalisyonu için HDP’ye ayar verip istedikleri zemine çekmek için kullanılan bir şantaj ve HDP içinde operasyonlar gerçekleştirme aracı olarak kullanılmaktadır. HDP kapatılmaz, devşirilen kürt aktörler devreye sokulmaz, kürt oyları en kötü ihtimalle tarafsızlaltırılmaz ise seçimi muhalefet kazanır. HDP oyları burada stratejik bir öneme sahiptir. HDP seçmeninin tarafsız kılınması da seçim kazanmaya yetmiyor, HDP oylarının Saray koalisyonuna akması lazım, bu senaryonun kürt seçmen refleksinde gerçekleşmesi çok zor bir senaryodur. Çok olağanüstü adımların atılması lazım, ciddi tavizlerle yasal düzenlemelerin yapılması lazım. Bu da çok zor. Bu durumda en azından HDP oylarını tarafsızlaştırmak daha kolay bir senaryodur.

Seçim kazanmak için Kürt oylarının tarafsızlaştırılması yetmiyor. Bir başka operasyonun daha devreye sokulması gerekmektedir.

İYİ Parti faktörü;
İYİ parti merkez sağ parti rolü oynamaya çalısa da, kadro yapısı buna uygun değildir. Kadroları MHP’nin saraya daha mesafeli duran, fakat her an sarayın rüzgarına kapılacak kadrolardır. Kadro yapısı Tansu Çiller’in başbakan, Meral Akşener’in içişleri bakanı olduğu karanlık dönemin kadrolarından daha çapsız ve siliktirler. Derin devlet refleksine karşı direniş gösteremeyecek, emir komuta zincirinin parlamentodaki emir erleri gibi davranacak kafa yapısına sahip kadrolardır. Bu nedenle saray ve derin devlet refleksinin hizaya getirmeye uygun olarak gördüğü bir partidir. İYİ Parti’nin saray koalisyonuna eklemlenmesi çabası devam etmektedir. Bu başarılamaz ise bölünmesi gerekmektedir. Bu ve buna benzer senaryolar da sonuç alıcı bir gelişme olmadığı sürece seçimsath-ı mailine girilmesi saray ve ortakları için kabus senaryosu olacaktır. Bu kabusun gerçekleşmemesi için, savaş senaryosu ile seçimleri ertelemekten, seçim gecesi provakasyonları ve seçim darbesi ile bir oldu bittiye getirme planları gibi seçenekler ise son seçenekleridir. Muhalefet seçimlerde en az yüzde ellibeş ve üstü oy alamaz ise, seçim sonuçlarının ülkeyi karanlık bir sürece götüreceği açıktır. Zira mevcut devlet aklı, Erdoğan’a seçim kazandıramayacağını gördüğü ve yukarıda sıraladığımız operasyonlarda başarılı olamadığı taktirde, Erdoğan’sız yürümeyi de masada tutmaktadır. Erdoğan’ın olmadığı, çizgisinin iktidarda olmaya devam ettiği, bir anlamda fahri başkan olarak görüldüğü planını masada tutmaktadır. Böylesi bir planın gerçekleştirilmesinde İYİ Parti stratejik önemdedir. İYİ Parti kadrolarının yapısı da buna uygundur. Gerek şu anki ucube tek adam rejimi ile yürünsün, gerekse parlamenter sisteme geçilsin, Erdoğan ve ortaklarının çerçevesini belirlediği çizginin devam etmesi ana stratejileridir. Böylece göstermelik bir kaç şov, bir kaç yolsuzluk ve yargılama ile geçmişle hesaplaşıldı havası yaratıp, bir dönem için daha iktidar erkine oksijen pompalama şansı elde edilmiş olacak. Bütün bu karanlık ve vahşi senaryolar, sarayda, genelkurmayda, mit ve emniyet istihbarat koridorlarında, mordor karanlığının devamını sağlamak için tartışılıyor, bir yol haritası oluşturulmaya çalışılıyor. Mordor’un orkları operasyonlara hazırlanıyor.

ABD, İngiltere, Almanya, Rusya gibi emperyal güçler saray rejiminin devamından yanadırlar. Ellerinde IŞİD ve diğer irili ufaklı islamcı terörist gruplarla saray rejiminin çok yönlü ilişkisine dair çok güçlü belgeler, uyuşturucu ticaretine dair onlarca belge, kara para trafiğine dair onlarca belge, Halk bank davası gibi kapı gibi belgeler olmasına rağmen bu belgeler ortaya sürülmüyor, çekmecelerde bekletiliyorsa henüz saray rejimine, mevcut devlet erkine ihtiyaçları olduğu içindir. İstedikleri gibi yönlendirmek için ellerindeki güçlü şantaj araçlarıdır. Erdoğan rejimini gözden çıkararak, istediklerini kabul ettirdikleri bir yönetimi, istedikleri gibi yönettikleri bir rejimi kaybetmek istemiyorlar. Emperyal merkezler Erdoğan rejimini gözden çıkarmış olsalardı, Erdoğan sarayda 24 saat dahi oturamazdı. Erdoğan’ın elinin hala güçlü olması aynı zamanda emperyalizmin bütün arzularına boyun eğmesi ve desteğini almaya devam etmesidir. Bakmayın o ey amerika şovlarına. Bu şovlar zavallı salakları kandırmak için yapılan şovlardır. Kapalı kapılar ardında işler emperyalist efendilerinin istedikleri biçimde yürüyor.

IŞİD faktörü;
Suriye sahasında IŞİD ve diğer irili ufaklı islamcı terör örgütlerinin Türkiye derin devleti ve dolaysıyla saray rejimi ile güçlü ilişkileri mevcuttur. Bunlara lojistik destek önemli oranda Türkiye’den gitmektedir. Geçmişte IŞİD petrolü, damadın enerji şirketlerine akıyordu. Rusya ve ABD’nin elinde IŞİD’in Türkiye’ye soktuğu petrol taşıyan tanker filosunun bütün görüntüleri mevcut. Bu petrol karşılığında IŞİD lojistiğini önemli oranda Türkiye’den sağlıyordu. Petrol tesislerini kürtler kontrol edince, Petrol ticareti durdu, IŞİD’e lojistik desteği ise devam etmektedir. IŞİD en çok Türkiye’de rahatlıkla örgütlenmekte, yaralılarını tedavi ettirmektedir. IŞİD liderleri İdlip’te Türkiye’nin kontrol ettiği alanlarda, Türkiye sınırının hemen dibinde barınmaktadırlar.Erdoğan ve mevcut devlet aklının direktifleri üzerine IŞİD’in seçim atmosferinde gerçekleştirdiği bombalamalar sonucu korku iklimi oluşturularak seçim kazanıldı. Devletin ve Erdoğan’ın IŞİD’e diyet borcu var. IŞİD’in Suriye’de cezaevi baskınında hedefe ulaşamaması, Türkiye’de rejimi hayli üzdü ve öfkelendirdi. Akabinde Irak Türkmen cephesi adı altında oluşturulan terör organizasyonunun Türkiye temsilcisi olan şahsın IŞİD lideri ağabeyinin Türkiye’nin burnunun dibinde ABD askerlerince düzenlenen operasyonda öldürülmesi, Saray ve bağlaşıklarının büyük öfkeye kapılmalarına neden oldu. Türkiye’nin kontrolündeki bölgede barınan IŞİD liderinin öldürülmesinin IŞİD’te oluşturduğu hayal kırıklığını gidermek için, saray SDG kontrolündeki bölgeleri ve Mahmur’u bombalayarak. IŞİD’e intikamınızı alıyoruz mesajı göndermiş oldu. Zira seçim sathına girildiğinde korku iklimi için IŞİD’in ve diğer terörist grupların devreye sokulmasına ihtiyaç olacak. Gelinen aşamada zam, zulüm, yoksulluk ve işsizlik cehennemine sürülen toplum tekrar böyle bir oyunu yer mi? Burası Türkiye zor görülsede imkansız değil. IŞİD saraya bir seçim daha kazandıramaz demek, çok iddialı bir söz olur kanısındayım.


Nihat Veli Yüce – 08.02.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑