Eğitim

Published on Kasım 2nd, 2021

0

İktidar eğitimden de çaldı: Bütçenin üçte birine el kondu

Eğitim Sen, 2022 bütçe görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamada hükümetin iddia ettiği gibi eğitime “aslan payı” bütçe ayrılmadığını gözler önüne serdi. Eğitim Sen, 2022 bütçesine ilişkin taleplerini sıraladı. 

ETHA’da yer alan habere göre, 2022 yılı Milli Eğitim Bakanlığı ve yükseköğretim bütçeleri, 2 Kasım Salı günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek. Geçen yıllarda olduğu gibi 2022 bütçesinde de “aslan payının eğitime ayrıldığı” iddia edilse de, gerçekler bu iddiadan çok farklı. 

Açıklamada, “2022 MEB bütçesi 189 milyar 11 milyon TL; yükseköğretim bütçesi ise 57 milyar 740 milyon TL olarak belirlenmiştir. Eğitim bütçesinin her yıl oransal olarak arttığı söylense de MEB bütçesinin milli gelire oranı yüzde 2,6’dan yüzde 2,4’e; yükseköğretim bütçesinin milli gelire oranı ise yüzde 0,8’den, yüzde 0,73’e gerilemiştir. Eğitim bütçesine ilişkin sayısal veriler her yıl bütçe döneminde en çok payı eğitime ayırdıklarını iddia edenleri açıkça yalanlamaktadır” denildi.

‘YAKLAŞIK YÜZDE 4’Ü MEB’DEN EL KONULAN MİKTAR’
Eylül 2021’de yayınlanan 2020 yılı Sayıştay Genel Uygunluk Bildirimi Raporu’nun, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçesi ile ilgili olarak 5018 sayılı Kanun’a aykırı işlemler yapıldığını açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Eğitim Sen, şöyle devam etti: “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 yılındaki ödeneklerinin yaklaşık üçte birine yakın bir kısmına (44.6 milyar TL) el konularak yedek ödenek adı altında sırasıyla Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na 25 milyar TL’ye yakın; Karayolları Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı’na ağırlıklı olarak müteahhit ödemeleri için olduğunu öngördüğümüz yaklaşık 21.5 milyar TL aktarıldığı belirtilmiştir. Bu durum 5018 sayılı Kanun’da yer alan yedek ödenek ile ilgili hükme aykırıdır. Çünkü 5018 sayılı Kanun’un Yedek Ödenek başlıklı 23. maddesine göre, genel bütçenin sadece yüzde 2’si yedek ödenek olarak kullanılabilir. Sayıştay raporu, 2020 yılında yedek ödenek oranının yüzde 8.6’ya ulaştığını ve bunun yaklaşık yüzde 4’ünün MEB’den el konulan miktar olduğunu ortaya koymaktadır.

‘İKTİDAR, MEB’İN BÜTÇESİNİN ÜÇTE BİRİNE YASAYA AYKIRI EL KOYDU’
Rapora göre ikinci usulsüzlük, sözü edilen yedek ödeneğin geri konulması için MEB’e yapılan ödenek üstü gider aktarımında ortaya çıkmıştır. Sayıştay raporu bu aktarmaların personel maaşı ve SGK primleriyle ilgili olduğunu belirtmektedir. Öyle ki MEB’e bu biçimde 41.3 milyar TL geri aktarılmıştır. Oysa 5018 sayılı Kanun, sadece savaş ve seferberlik hallerinde Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik gibi bakanlık ve kurum ihtiyaçlarıyla ilgili olarak ödenek üstü gider aktarımını öngörmektedir. Yani MEB’e ödenek üstü gider kaleminden bu biçimde ödenek aktarılamaz. Kısaca siyasal iktidar MEB’in bütçesindeki hazır ödeneğin üçte birine yakın bir kısmına yasaya aykırı biçimde el koymuş, eğitim emekçilerinin maaşları ve SGK giderlerini ödeyemez duruma düşünce de bütçede olmayan ödenek üstü gider kaleminden bu maaşları ödemiştir. Bu ödeme biçimi muhtemeldir ki para basımı biçiminde olmuştur.”

BÜTÇEYE İLİŞKİN TALEPLER SIRALANDI
Konuya ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen, bütçeye ilişkin şu talepleri sıraladı: 
▪ MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (yüzde 6) çıkarılmalıdır.
▪ Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, özel okullara aktarılacak kaynaklar devlet okulları için kullanılmalıdır.
▪ Eğitim ve yükseköğretim kurumlarının bütün ihtiyaçları salgın koşulları göz önünde bulundurularak yeniden güncellenmeli, bütün okullara ve üniversitelere ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
▪ Eğitim bütçesinden yatırımlara ayrılan pay başlangıç olarak en az iki kat arttırılmalı, okul binaları ve derslik gereksinmesi karşılanmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokoller derhal iptal edilmelidir.
▪ Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
▪ Eğitim ve bilim emekçilerinin satın alma gücünde ve ücretlerinde yaşanan kaybın giderilmesi için maaşlarda yaşanan erimeyi karşılayacak oranda ek zam yapılmalıdır.
▪ Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergesi 3600’e çıkarılmalıdır.
▪ Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, ek ders saat ücreti hesaplanırken eğitim ve bilim emekçilerinin aylık maaş tutarı esas alınmalı ve ek ders saat ücreti gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.
▪ Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi sağlanmalıdır.
▪ Okullarda ve üniversitelerde güvencesiz istihdam uygulamalarına, esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, statü farkı gözetmeksizin güvencesiz istihdam edilenlerin tamamı kadroya geçirilmelidir.
▪ 2022 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, sosyal yardımlara günün koşullarına uygun ve ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
▪ Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kadrolu istihdam yoluyla kapatılmalıdır.”

Tags: , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑