Published on Mayıs 19th, 2022

Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç anıldı: Size sözümüz devrim olacak

Gözaltında kayıplar mücadelesinin sembol isimlerinden Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç, ölümsüzlüklerinin 27’nci yılında mezarları başında anıldı. Mezarbaşlarında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç şahsında, devrim şehitlerinin mücadelesini yükseltme sözü yinelendi.

17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası etkinlikleri kapsamında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) çağrısıyla Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç Gazi Mezarlığında bulunan mezarları başında anıldı. Hasan Ocak, Rıdvan Karakoç ve gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının ve “Cezasızlığa son, adalet istiyoruz”, “Unutmak, rıza göstermektir, unutmuyoruz” dövizlerinin de taşındığı anmada, “Kaybedenler kaybedecek” pankartı açıldı.

Karakoç ve Ocak ailesinin yanı sıra Cumartesi Anneleri, İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Eşsözcüsü Erkan Tepeli, HDK, HDP üyeleri ve Hasan Ocak’ın yoldaşlarının katılımıyla düzenlenen anmada ilk önce Rıdvan Karakoç’un fotoğrafı ve “Rıdvan Karakoç ölümsüzdür”, “Kaybedenler kaybedecek”, “Kayıplar bulunsun, devlet hesap versin” sloganlarıyla Karakoç’un mezarı başına yüründü.

KARAKOÇ: ON BİNLER SİZİN MÜCADELENİZİ SÜRDÜRÜYOR
Karakoç ve Ocak şahsında gözaltında kaybedilip katledilenlerin anısına yapılan saygı duruşu sonrası, Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç söz aldı. Gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve faillerin cezalandırılması için neredeyse 30 yıldır mücadele ettiklerine işaret eden Karakoç, son kayıp bulunana, tüm failler cezalandırılana dek ısrarlı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtti.

Galatasaray Meydanı’na dönük yasağa da dikkat çeken Karakoç, “Binlerce insan yol kenarlarında, dere kenarlarında, dipsiz kuyularda, asit kuyularında, kalorifer kazanlarında yakıldı. Biz bunun için mücadele verirken üzerimize gaz sıkıldı, polis saldırdı, 80 yaşında analar sürüklenerek gözaltına alındı. Bu tüm ülkenin ayıbıdır” dedi.

Karakoç, kardeşine ise şöyle seslendi: “Abi, sen rahat uyu. Senin verdiğin mücadelenin ardından binler, on binler o mücadeleyi sürdürüyor. Bizler de sizlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Sizleri asla unutmadık, unutmayacağız.”

OCAK: SADECE HASAN VE RIDVAN DEĞİL BİNLERCE İNSAN KATLEDİLDİ
Karakoç’tan sonra konuşan Hasan Ocak’ın abisi Hüseyin Ocak, gözaltında kayıplara karşı mücadelenin başlama sürecini anlatarak, Hasan Ocak’ı aradıkları sırada onlarca kaybedilip katledilen insana ilişkin bilgiye rastladıklarına dikkat çekti. 27 yıldır yürüttükleri mücadelenin bir adalet mücadelesi olduğunu söyleyen Ocak, “Hasan ve Rıdvan gözaltında kaybedildi, işkenceyle öldürüldü. Ama hepimiz biliyoruz ki bu coğrafyada sadece Hasan ve Rıdvan kaybedilmedi, kaybedilip katledilenlerin sayısı binleri buluyor” dedi.

Dava dosyalarında ise etkin soruşturma yürütülmediğini ve zaman aşımı uygulanarak katliamların üstünün kapatıldığını ifade eden Ocak, “Her gün Türkiye’de öyle katliamlar oluyor ki bir öncekileri unutuluyor. Gözaltında kayıpların bu ülkenin bir hakikati olduğunu insanlar unutmasın” çağrısı yaptı.

Kitle daha sonra Hasan Ocak’ın fotoğrafının olduğu pankart, fotoğrafları ve “Hasan Ocak ölümsüzdür” sloganıyla Ocak’ın mezarı başına yürüdü.

Mezar başında Hasan Ocak şahsında devrime can suyu olanlar anısına saygı duruşu yapıldı.

YOLERİ: GÖZALTINDA KAYBETME SUÇU YENİDEN İŞLENİYOR
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, gözaltında kayıplara karşı mücadelenin önemli bir tarihi ve sonuçları olduğunu hatırlattı. Yoleri, “Dün engellediğimiz gözaltında kaybetme suçu bugün yeniden işlenmeye çalışılıyor” dedi. İktidarın muhalefet edenleri gözaltında kaybetmelerle yeniden tehdit ettiğini ifade eden Yoleri, mücadelenin devamının bu yaklaşıma karşı da bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. Devleti bu insanlığa karşı suçtan vazgeçirmeye yarayacak bir mücadeleyi büyütmek gerektiğini kaydeden Yoleri, kamuoyuna bu bilinç ve sorumlulukla mücadele etme çağrısı yaptı.

ALİ OCAK: MEKANLARIMIZI YASAKLAYARAK SUÇLARINI GİZLEMEYE ÇALIŞIYORLAR
Ocak ailesi Ali Ocak ve Maside Ocak söz aldı. Ali Ocak, yüzyıldan bu yana bu coğrafyada hesaplaşılmayan sorunların katlanarak büyüdüğünü, sorumluların yargılanmadığında dolayı yeni iktidarların geçmişteki suçların aynısını işlediğini vurguladı. “Kaybedenler kaybedecek” şiarına işaret eden Ocak, insanların yüreğinde ve bilincinde suçluların kaybettiğini söyledi. Oluşturulan hafızanın silinmek istendiğini söyleyen Ocak, “Mekanlarımızı yasaklamakla, bizleri yargılamakla kendi suçlarını gizlemeye çalışıyorlar” diye konuştu.

MASİDE OCAK: GÖZÜMÜZDE HASAN’IN İŞKENCE EDİLMİŞ BEDENİ VAR
27 yıl önce Hasan’ın işkence izleriyle dolu bedenini bulduktan sonra 19 Mayıs’ta defnettikleri mezarı işaret eden Maside Ocak, O’nu bulmak için yürüttükleri mücadeleyi hatırlattı. Tanıklara rağmen gözaltında olduğunun inkar edildiğinin altını çizen Ocak, “Aradan 27 yıl geçti ne Hasan’ın katilleri bulundu ne devletin devamcıları Hasan’la ilgili işlem yaptı. Ama bizim yaralarımız hiç dinmiyor. Çünkü bizim gözümüzde hala Hasan’ın işkence edilmiş bedeninin fotoğrafı var” ifadelerini kullandı.

TÜMÜKLÜ: OCAK VE KARAKOÇ MÜCADELENİN İKİ KANADINI BİRLEŞTİĞİ ZEMİNİ İFADE EDİYOR
Söz alan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un bu ülkede yürütülen mücadelenin iki kanadının iki farklı nehrin aynı mücadele ekseninde birleştiği zemini ifade ettiğini belirtti. Tümüklü, Bir tarafta Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesinde bayraklaşan Rıdvan Karakoç ve yoldaşları diğer tarafta bu ülkede sosyalizm mücadelesi veren Hasan Ocak ve yoldaşları. Ve bu mücadele bizlere bayrak, bu bayrak bugün birçok cephede coğrafyada dalgalanmaya devam ediyor” dedi.

‘MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK ZORUNDAYIZ’
Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle sınıf mücadelesinin bir arada yürütülmesi gerektiğini kaydeden Limter-İş Örgütlenme Uzmanı Süleyman Yeter’i de anan Şahin Tümüklü, şöyle devam etti: “Hasan Ocak neden katledildi biz biliyoruz, Rıdvan Karakoç neden katledildi biz biliyoruz, Süleyman Yeter neden katledildi biz biliyoruz. Çünkü bu ülkede kim değişirse değişsin, sömürgeciliğin varlığı, kapitalist barbarlığın varlığı, emperyalizmle işbirliğinin varlığı var olduğu müddetçe bu ülkede buna karşı mücadele edenler yani Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesinde bayrak tutanlar, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesi verenler katledilecek Biz bu rejimi değiştirene kadar bunları yaşamak zorunda kalmamak için daha fazla mücadeleyi büyütmek zorundayız.

‘ONLARA SÖZÜMÜZ BU ÜLKENİN ÖZGÜRLÜĞÜ OLACAK’
Onun için her 12 Mart her 19 Mayıs her 20 Temmuz bu mücadelenin söz verildiği anlardır. Bu mücadelenin tazelendiği ant içildiği anlardır. Bu bakımdan HAsan Ocak yoldaşın huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Bu ülkede Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesi başarıya ulaşıncaya kadar, bu ülkede ve dünyada kapitalizme karşı sosyalizm başarıya ulaşıncaya kadar, bu ülkede ve dünyada emekçiler ve ezilenler halk ve özgürlüklerini gelecek umutlarını inşa edinceye kadar bu mücadele devam edecek yoldaşlar. Hasan Ocak yoldaşın kaybedildiği süreçte nasıl bayraklaştığı ve nasıl cumartesi insanları oluştuysa ve Galatasaray Meydanı özgürleştiyse, bu mücadeleden aldığımız suyu bu mücadeleden kararlılığı bugün her cephede, her zeminde, her çelişkide büyütmeye devam edeceğiz. Onlar sözümüz devrim olacak, onlara sözümüz bu ülkede Kürt ve Türk halkının eşitliği ve birliği olacak. Bu ülkenin özgürlüğü olacak, devrim ve sosyalizm olacak.” (ETHA)