Faşizm

Published on Mayıs 19th, 2022

0

Halkların Köprüsü Derneği: Tüm nefret politikalarını reddedelim

Bolu Belediye Başkanı ırkçı-faşist Tanju Özcan’ın bilboardlara mültecileri hedef alan ilanlar astırmasına Halkların Köprüsü Derneği yaptığı açıklamayla tepki göstererek, “Tüm nefret politikalarını reddedelim ve insanlığımızı savunalım” dedi.

Yapılan yazılı açıklamada Halkların Köprüsü Derneği, Türkiye’deki vahim ırkçılık tablosu ve provokasyonlara değinilirken, “Ülkemizde ırkçılığın utanılacak bir tavır olmaktan çıkıp toplumumuzda neredeyse övünülecek bir tutum olarak yaygınlaşması, mültecilere karşı nefretin açıkça ifade edilir olması, en temel insanca değerlerimizi çürütecek vahim bir durumdur. Seçimler yaklaşırken ortaya çıkabilecek bir şiddet ve kaos ortamına karşı toplumu sağduyuya davet etmesi gereken politikacılar, aksine nefreti körükleyen ve sorunu derinleştiren sorumsuzca açıklamalara devam ediyor” dedi.

NEFRET SÖYLEMLERİNE KARŞI DURMAZSAK KENDİMİZİ KAOS ORTAMINDA BULABİLİRİZ”

Giderek artan nefret söylemlerinin yerel halk ile mülteciler arasındaki gerilimleri ve çatışmaları büyütebileceği belirtilen açıklamada, “Toplumdaki gerginlik göz önüne alındığında, bu nefretin şiddete dönüşmesi bir kıvılcıma bakar. Nitekim geçen yıl Altındağ’da ve devamında başka şehirlerde de vahim olaylara toplum olarak şahit olduk. Bu yüzden savaştan, şiddetten kaçıp ülkemize sığınan insanları hedef alan nefret söylemine bütün gücümüzle karşı durmazsak kendimizi bir provokasyon ve kaos ortamında bulabiliriz” denildi.

İNSANLIĞIMIZI SAVUNALIM”

Sığınmacıların Türkiye’de zaten güvencesiz ve kalıcı bir statüden yoksun olarak tutulduklarını hatırlatan Halkların Köprüsü Derneği, “Geldikleri ülkelere apar topar geri gönderilmeleri imkansızdır. Çünkü çoğunun yakılıp yıkılmış yurtları en azından yakın zamanda onlara bir yaşam sağlayamaz. Üstelik 2014 yılında kabul edilen Geçici Koruma Yönetmeliğinin 6. maddesi ‘Bu Yönetmelik kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez’ diyor. Suriye’de sorunun çözülmediği ve farklı yerleşim yerlerinde farklı grupların hüküm sürdüğü gerçeğini düşünürsek, mültecilerin güvenle gidecekleri ve hayatlarını sürdürebilecekleri bir yer olmadığını görebiliriz” ifadelerini kullandı.

Kabul gören nefret söyleminin, seçim yaklaştıkça kötücül bir politikanın malzemesi olarak sunulduğu belirtilen açıklamada, “Sorunun çözümünün AB’nin sınırları açması ve Suriye’de barışın hâkim olmasıyla çözüleceği gerçeğini unutmayalım. Bu insanların keyfi değil zorunlu kaldıkları için yerlerini, yurtlarını terk edip buraya geldiklerinin farkına varalım. Tüm nefret politikalarını reddedelim ve insanlığımızı savunalım” denildi. 

Tags: , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑