Güncel

Published on Eylül 27th, 2022

0

Gündüz: Büyük yanılacaklar

HDP MYK Üyesi Özlem Gündüz, HDP geleneğinin gücünü ve yeniden başlama direncini göremeyip seçim hesaplarını kapatma davası sonucuna göre yapanların büyük yanılacağını söyledi.

Yılların mücadele ve direniş geleneğinden gelenler olarak iktidarın olası her hamlesine karşı bir değil birden fazla plan yaptıklarını söyleyen HDP MYK Üyesi Özlem Gündüz, “Her türlü ihtimale karşı Türkiye halklarını seçeneksiz bırakmayacak şekilde hazırlıklıyız. Halkımızın içi rahat olsun. Parti kapatanlar küçüldü, bizler daha da büyüdük, büyümeye de devam edeceğiz” dedi.

HDP MYK Üyesi Özlem Gündüz, ANF’nin sorularını yanıtladı.

Önümüzdeki seçimlerin kilit partisi HDP’ye dönük kapatma davası da sürüyor. Kapatma davasından ne bekliyorsunuz ve kapatma davasında alınacak karar, seçimleri nasıl etkileyecek?

Türkiye’de seçim atmosferi bir süredir başladı. Esasında HDP kapatma davasının başlamasıyla birlikte masa başında seçim hesapları ve planları gerçekleştirilmeye başlandı. Sonrasında özellikle ekonomik krizin ağır etkileri, Türkiye’de seçim gündeminin güçlenmesini sağladı. Gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse de Parlamento seçimlerinde belirleyici gücün HDP olması, kaçınılmaz bir şekilde tüm seçim hesaplarında HDP’nin merkezde bulunmasına neden oluyor. İktidar ya da muhalefet tüm hesaplarında HDP’yi karşılarında anahtar parti olarak görüyor.

Bu hesapların hepsinde kapatma davası önemli bir yerde duruyor. HDP geleneğinin gücünü ve yeniden başlama direncini göremeyenler, seçim hesaplarını kapatma davası sonucuna göre yaparsa, büyük yanılacaklar. Çünkü biz her türlü ihtimale karşı Türkiye halklarını seçeneksiz bırakmayacak şekilde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Biliyoruz ki; HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı’nın olmadığı her denklem, Türkiye halkını seçeneksizliğe mahkum etmektir. Bu farkındalıkla kapatma davasında karar ne çıkarsa çıksın Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerini doğrudan belirleyecek anahtar rolünü oynayacaktır. Bu konuda şüphemiz veya soru işaretimiz yoktur.

HDP’nin kapatılmasına davasına ilişkin toplumda “Süreci uzatarak zaman kazanmaya çalışıyorlar” şeklinde bir düşünce de var. İktidarın seçim hesaplarını göz önünde bulundurursak, size göre AKP-MHP bloku, HDP’nin kapatma davası üzerinden neler yapmaya çalışıyor?

AKP-MHP ittifakı başta kapatma davası olmak üzere HDP’yi siyasetin dışına itecek her türlü planı ve uygulamayı uzun süredir devrede tutuyor. Bu ittifak, totalitarizmin panzehirinin demokrasi olduğunu ve HDP’nin radikal demokratik çizgisinin tüm oyunlarını bozacağını çok iyi biliyor. Dolayısıyla HDP’nin siyaset dışına itilmesini amaçlayan uygulamalarını derinleştiriyorlar. Bunun son örneklerinden biri kapatma davası. Kapatma davası, AKP-MHP ittifakının seçimi kazanmak için devreye koyduğu hukuksuzluk örneklerinden biri. Bu ittifak, HDP’yi siyaset dışına atarak hem seçimleri kazanmayı hem de sistem içi muhalefetle baş başa kalmayı amaçlıyor. Türkiye toplumuna gerçek bir alternatif imkanını yok etmek istiyor.

AKP-MHP ittifakının kapatma davası ekseninde tartıştığı seçimlerle ilgili her amacının farkındayız. Bu kapsamda, kapatma davasıyla ilgili her türlü senaryoya hazırlıklıyız. Kapatma davası, hukukun araçsallaştığı AKP-MHP ittifakı döneminde demokratik siyasetin tasfiyesine yönelik siyasal bir hamledir. Biz de bu hamleyi boşa düşürecek şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

HDP kapatılması ve siyasetçilere yasak gelmesi ihtimaline karşın B planınız var mı?

HDP’nin kapatılması için açılan davayı açıldığı günden beri gündemimize almıyoruz. Elbette her türlü hukuki hazırlığımızı yaptık, ancak bu dava çalışma tarzımızı ve tempomuzu hiçbir zaman etkilemedi. Bunun nedeni HDP’nin bir fikriyatı, bugünü ve yarını inşa eden gelecek umudunu içinde barındırmasıdır. Bir düşüncenin kapatıldığı nerede görülmüş? Şimdiye kadar yeterince ders almamışlar demek ki. AKP-MHP iktidarı, bu dava üzerinden enerjimizi azaltmak ve bizi bu gündemin içinde boğmak istiyordu. Buna izin veremezdik, vermedik de. Öte yandan adaletin olmadığı, yargının bütünüyle tek bir kişinin emrine girdiği bir ülkede, bir parti kapatma davasının hukuki değil, siyasi olduğunu herkes biliyor. Bunu kendileri de itiraf ediyor çoğu zaman. Dolayısıyla hukukun sabit ilkeleri ve somut deliller üzerinden değil, konjonktürel duruma göre karar verecek bir siyasi iktidarın farkında olarak çalışmalarımızı bir kenara bırakacak, kurbanlık koyun misali bekleyecek değiliz. Bugün iktidar, devletin zor gücüyle, elindeki yargı sopasıyla partimize yönelebilir ve bunu kapatmayla sonuçlandırabilir. Buna yönelik olarak hazırlıklarımız var. Yılların mücadele ve direniş geleneğinden gelenler olarak iktidarın olası her hamlesine, bir değil birden fazla plan yapmış durumdayız. Bir kişiye siyasi yasak gelir, on kişi ile yüz kişi ile geliriz. Derya deniz politik bir halk gerçekliği var. Biz 3. Yol’un ittifakıyız ve hiçbir koşulda halklarımızı seçeneksiz bırakmayacağız. Bu ülkeyi faşizme teslim etmeyeceğiz. Her duruma hazırlıklıyız. Halkımızın içi rahat olsun.

Tecritten siyasi cinayetlere kadar 7 yıldır devam eden tüm uygulamaların MGK’nin Ekim 2014’tek toplantısında kabul edilen ‘Çökertme Planı’nda öngörüldüğü biliniyor. HDP’nin kapatılması davasını da bu planının bir parçası olarak görüyor musunuz?

Şu an içinde bulunduğumuz saldırı dalgası da dahil olmak üzere Kürtlere ve demokrasi güçlerine saldırı konseptinin 2014’te MGK’da alınan ‘Çökertme Planı’ kapsamında şekillendiği doğrudur. İmralı’da Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan insanlık ve hukuk dışı mutlak tecrit rejiminin devam ettirilmesi; kentlerin yerle bir edilmesi; siyasilerin, milletvekillerinin tutuklanması ya da sürgün edilmesi; belediyelere kayyum atanması; Kobanê kumpas davası; partimize yönelik saldırılar ve kapatma davası gibi düşman hukukuyla yapılan saldırılar uzun soluklu bu planın parçası olarak okunabilir. İmralı tecridi ile barışa ipotek konmuş durumda. Bunun bedelini sadece Türkiye değil, Ortadoğu ödüyor. Demokrasinin mumla arandığı bir Türkiye gerçekliği var. Bu kötü halin en önemli nedenlerinden biri, tecrit ve buna bağlı olarak çözümsüz bırakılan Kürt meselesidir. Aynı zamanda ortada bir halk hareketi var. Bedel ödemekten çekinmeyen, demokrasi mücadelesini canı pahasına yürütenlerin olduğu bir harekete karşı yürütülen planının kendisi çöktü. Onlar boğmak, tüketmek, bitirmek ve akabinde uzun süreli bir sessizlik hayal ediyordu ama her alanda destansı bir direnişle karşılaştılar. Evet bu süreçte mücadeleyi büyütme konusunda bizim de eksikliklerimiz oldu ama asla boyun eğmedik, diz çökmedik, heveslerini kursaklarında bıraktık. Onlar bizi küçültmeye çalışırken biz şimdi Emek ve Özgürlük İttifakı olarak demokratik Türkiye’nin inşası için yola çıkmış bulunuyoruz. Demokratik değişimi gerçekleştireceğiz.

HDP’nin kapatılması yönünde bir kararın çıkması halinde Kürt sorununda nasıl bir dönemin kapısı aralanacak?

Kürt sorunu tarihsel, siyasal ve ekonomik boyutları olan, Ortadoğu’daki istikrarsızlığı besleyen en önemli sorundur. Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar, hem Türkiye hem de Ortadoğu halkları açısından büyük sorunlara davetiye çıkarmaktır. HDP’nin kapatılmasını Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar olarak okumak gerekir, çünkü HDP Kürt sorununun çözümünde önemli öznelerden biri olarak duruyor. Elbette ki, tek belirleyici olma durumu yok ama çözümün gerçekleşmesi için önemli bir siyasal öznedir. Şunu da belirtmek gerekir ki; HDP’nin kapatılması veya herhangi bir totaliter müdahale Kürt sorununun çözümü mücadelesinde bizleri bir adım dahi geri götüremeyecektir. Tarihsel olarak bunu defalarca deneyimledik. Parti kapatanlar küçüldü, bizler daha da büyüdük, büyümeye de devam edeceğiz.

Bir de kapatma davasının tarihsel bir arka planı bulunmaktadır. HDP, 100 yıl önce inşa edilen tekçi ve inkârcı rejimin kodlarını tehdit eden bir politik ve toplumsal yaşam perspektifine sahiptir. Kapatma davası bu yönüyle tarihsel bir hesaplaşmanın arenası olacaktır. Bu dava tekçi, inkârcı ve asimilasyoncu Cumhuriyet savunucuları ile demokratik Cumhuriyet savunucularının hesaplaşma meydanıdır. Davanın sonucu ne olursa olsun ikinci yüzyılı, demokratik Cumhuriyet ile taçlandırma kararlılığından vazgeçmeyeceğiz.

Tags: , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑