Gençlik

Published on Temmuz 18th, 2022

0

Gençlik örgütleri adalet zinciri oluşturdu: 33’lerin düşleri yaşayacak

Gençlik örgütleri Suruç katliamının 7. yılında Kadıköy’de buluştu, adalet zinciri oluşturdu. Suruç’ta ölümsüzleşenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde kurulan adalet kürsüsünde söz alanlar, birleşik mücadeleyle adaletin sağlanacağını vurguladı. Eylemde 20 Temmuz günü yapılacak mezar anmaları ve sokak eylemlerine katılım çağrısında bulunuldu.

Suruç katliamının 7. yılında gençlik örgütleri 33 düş yolcusu için Kadıköy’deki Beşiktaş iskelesi önündeki meydanda adalet zinciri oluşturdu ve adalet kürsüsü kurdu.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Başkanı Deniz Aktaş, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, Suruç Aileleri İnisiyatifi de eyleme katıldı.

Ellerinde taşıdıkları harflerle “7. yılında Suruç için adalet herkes için adalet” yazan gençlik örgütleri, Suruç’ta ölümsüzleşen 33 düş yolcusunun fotoğraflarını taşıdı, “Unutmak yok affetmek yok”, “Suruç şehitleri ölümsüzdür”, “Şehid namirin”, “Suruç’un hesabı sorulacak”, “Suruç için adalet herkes için adalet”, “Yaşasın Kobanê direnişimiz” sloganlarını attı.

TUNCER: 33 DÜŞ YOLCUSU İÇİN BULUŞTUK
Adalet zinciri eyleminde ilk olarak SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer söz aldı. 7 yıl önce yıkılan bir kenti, Kobanê’yi yeniden inşa etmek için yola çıkan ve devlet destekli IŞİD çeteleri tarafından katledilen 33 düş yolcusu için adalet zincirinde buluştuklarını söyledi.

DOĞAN: 33 DÜŞ YOLCUSU DEVRİME YÜRÜDÜ
Gençlik örgütleri adına ortak basın açıklamasını okuyan Mücahit Doğan, 33 düş yolcusunun barbar IŞİD çetelerine karşı devrimi savunan, inşa eden devrimcilerin yoldaşları olduğunu hatırlattı, “33 düş yolcuları ezilen halklar arasında bir köprüydüler. Devrimin topraklarına düşen bir tohumdular. Ezilen halkların zaferine karşı bu köprüyü yıkmak isteyen egemenlerin korkusuyla katledildiler. Gezi’den Rojava’ya sınır tanımayan yolculardı onlar. Gençliğin devrim mücadelesindeki yerini ve sorumluluğunu bilerek devrime yürüdüler” dedi.

Siyasi iktidarın 2015 yılında işçi sınıfına ve Kürt halkına, kadın ve LGBTİ+’lara, Alevilere, gençliğe yönelik hak gasplarını, baskıyı ve faşist teröre tırmandırdığını hatırlatan Doğan, iktidarın varlığını sürdürmek amacıyla gerçekleştirdiği kitle katliamlarına karşı 7 yıldır adalet mücadelesini sürdürdüklerini söyledi. Katilleri ve işbirlikçilerini tanıdıklarını vurgulayan Doğan, “Karşımızdakiler Suruç’un, Ankara’nın, Deniz Poyraz’ın, Berkin Elvan’ın, Nadira’nın, Rabia Naz’ın, Hande Kader’in, Soma’da maden işçilerinin ve nicemizin katilleridir. Yoksulluğumuzdan sorumlu olanlardır. Devrimcileri işkencelerde katledenlerdir. Kadınlara, LGBTİ+’lara yönelik saldırıların failleridir” diye konuştu.

‘SURUÇ AİLELERİ VE GAZİLERİ TUTSAK’
Katiller ve işbirlikçileri yargılanmazken, Suruç gazileri ve ailelerinin tutsak edildiğini belirten Doğan, “Bugün Suruç gazisi Efe Çatalbaş tutsaktır ve işkenceyle hapishaneden hapishaneye sürgün edilmektedir. Suruç’ta yitirdiği oğlunun mezarında yaptığı konuşma gerekçesiyle Besra Erol annemiz tutsaktır, Suruç ailemiz Kübra Barutçu tutsaktır” dedi.

‘ADALET SIKILI YUMRUĞUMUZDA’
Doğan, şöyle devam etti: “Bu sebeple bugün bu zincirde beraberiz. Hasta tutsaklar için, tecrit koşullarındaki tüm devrimci tutsaklar için, Şenyaşar ailesi için, Deniz Poyraz için, Gezi Şehitleri için, 301 madenci için, Çorlu Katliamı için, Çorum için, Maraş için, Sivas için buradayız. Amed, Suruç ve Ankara’nın öfkesiyle buradayız. Adaletin sıkılı yumruğumuzda olduğunu biliyoruz. Adaleti sağlama sözüyle buradayız.”

ELVAN AİLESİ: SURUÇ’U UNUTMAYACAĞIZ 
Ardından adalet kürsüsü kuruldu. İlk olarak, polis tarafından Gezi’de katledilen Berkin Elvan’ın ailesinin mesajı okundu. “33 genç, 33 dost, 33 düş yolcusu” başlıklı mesajda şu ifadeler yer aldı: “7 yıl önce Suruç’ta dostlarımız, kardeşlerimiz çocuklara oyuncak, kitap gönderiyorlardı, katledildiler. Çocuklarımızın katilleri hala aramızda dolaşıyorken bugün Suruç’ta katledilen dostlarımız için hala adalet sağlanamadı. Bizler katillerin cezalandırılmasını beklerken gençlerimiz, çocuklarımız, dostlarımız hapsediliyor, cezalandırılıyor, katlediliyor. Bu yüzden gençlerimizin adalet mücadelesinde yan yanayız. Katillere, tecavüzcülere ve faşistlere karşı omuz omuzayız. Çünkü biliyoruz ki onlar bir, bizler milyonlarız. Suruç’u unutmayacağız, unutturmayacağız.”

YILMAZ: ONLARI ANMAK DÜŞLERİNİ YAŞATMAKTIR 
Adalet kürsüsünde söz alan direnişteki Yemeksepeti işçisi Doğu Yılmaz, sendikal faaliyeti gerekçe gösterilerek işten atıldığını hatırlattı, dünyanın dört bir yanında ayaklanan halkları selamladı. 7 yıldır adalet için direnenleri selamlayan Yılmaz, bu mücadeleyi desteklediğini söyledi.

Kürt halkıyla bir araya gelmek istedikleri için 33’lerin katledildiğini vurgulayan Yılmaz, bu nedenle birleşik mücadelenin son derece önemli olduğunu kaydetti. Yılmaz, “Onları anmak ve layık olmak onların düşlerini yaşatmaktan geçiyor” dedi.

MENDİLLİOĞLU: BİR KERE YENİLECEKLER BİR DAHA GERİ DÖNEMEYECEKLER
Depo baskınlarına, hedef gösterilmeye, gözaltı ve polis terörüne rağmen ekmeği ve onuru için direnen atık kağıt işçileri adına Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Ali Mendillioğlu söz aldı. 33 düş yolcularının güzel bir betimleme olduğunu söyleyen Mendillioğlu, “O düş yolcuları gece değil gündüz düşleri gören yoldaşlarımızdı. Başlarına gelecekleri bilselerdi yollarından vazgeçmezlerdi. O yüzden gündüz düş görenlerdir onlar. Başka katliamlar yaşansa da biz hep burada olacağız. Ama onlar bir kere yenilecekler bir daha geri dönmeyecekler” dedi.

TOPALOĞLU: SOKAKTAKİ ISRARIMIZ MAHKEMEYE GERİ ADIM ATTIRDI
7 yıldır sokak sokak, mahkeme mahkeme yılmadan mücadele eden; gözaltı ve tutuklamalarla, tehditlerle, soruşturmalarla susturulamayan Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Emrah Topaloğlu söz aldı. Adalet mücadelesine başlarken “bu ülkede bir katliam siyaseti var” dediklerini ve adalet mücadelesi çatısı altında ne kadar çok birleşilirse o zaman kazanılacağını söylediklerini hatırlatan Topaloğlu, aileler, avukatlar, tanıklar ve yaralıların sokakta yürüttüğü mücadele sonucu mahkemenin geri adım attığını belirtti. Topaloğlu, “Sokakta adalet mücadelesi yükseldikçe mahkeme geri adım attı. Sokaktaki adalet mücadelesi mahkemeyi etkileyecek” dedi.

20 Temmuz günü katliamın gerçekleştiği saat olan 11.50’de her mezar başında 33’leri anacaklarını, saat 18.00’da Kadıköy Halitağa Caddesi’nde, 19.30’da ise Süreyya Operası önünde olacaklarını duyuran Topaloğlu, “Dayanışmanız bize güç veriyor” diyerek 20 Temmuz’da yapılacak eylem ve anmalara çağırdı.

Eylem sloganlarla sona erdi. (ETHA)


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑