Arnavutluk

Published on Ağustos 4th, 2022

0

Etimolojik Yolculuk: Arnavutluk | Ayşe Hür


Bizim dilimizle “Arnavutlar” Avrupa’nın en eski otokton halkı olan antik İliryalılar ve Pelasgların torunlarıdır. İllirya bugünkü Doğu Adriyatik bölgesi.

Adriyatik adı, Latince Adriaticus’tan geliyor. Bu ad da, Venedik yakınlarındaki Atria/Hatria (modern Adria) kasabasından geliyor. Bir zamanlar liman şehri olan, şimdi 12 milden fazla içeride olan bu kasabının adının “atra/atrum”dan yani “kara”nın nötr halinden geldiği, dolayısıyla “kara şehir” anlamına geldiği sanılıyor.

İllirya ise Adriyatik’in doğu kıyısında Tuna’ya kadar uzanan ülkenin eski adı. Daha sonra, Karintiya, Slovenya ve Istria çevresindeki kıyı bölgesini içeren Avusturya-Macaristan’ın bir bölümünün adı olacak. İsmin kökeni belirsiz, Bazıları “su” veya “deniz” demek diyor.

Antik Yunanca metinlerde Pelasgoí, Pelasgós, Pelasgion şeklinde geçen ve Yunanlıların “barbar” dediği Pelasglar hakkında MÖ 5. yüzyıl yazarı, “Tarihin Babası” unvanlı Halikarnassos’lu (Bodrumlu) Herodot, Tarih adlı eserinin 1. kitabının 56. babında şunları söylüyor: “[Lydia Kralı Kroisos] Yunanlılardan en güçlü olanlar hangileridir diye bilgi toplamaya başladı. Aldığı bilgilere göre bunlar Lakedaimonlular ile Atinalılardı. Biri Dorların başında geliyordu, öbürü İonialıların. Yunanistan’ın üstün ırkları bunlardı. İonialılar Pelasglardan iniyorlardı, Dorlar ise Hellenlerden. Pelasglar topraklarından hiç ayrılmamışlardı. Hellenler ise boyuna oradan oraya göçmüşlerdi.”

Her ne kadar Herodot 57. babda “Pelasglar yabancı bir dil konuşuyorlardı” ve 58. babda “Hellenler ise baştan beri hep aynı dili konuşmaktalar, aslında Pelasglardan ayrıldıklarında güçlü değildiler, ilk zamanlar azlıktılar, ama başta Pelasglar olmak üzere, öbür barbar ulusların etkin yardımıyla pek çok ulusu kapsadılar” diyerek kafamızı karıştırsa da “Bölgeye ilk kim geldi?”, “kimin dili diğerinin atası?”, “kimin dili daha eski?” gibi sorular bugün Arnavut ve Yunan milliyetçileri arasındaki ateşli tartışmaların ve Megali Idea ile “Shqipëria e madhe’ (Büyük Arnavutluk) yayılmacı milliyetçiliğinin argümanlarını oluşturur. Not: Yunanlılar, dolayısıyla Herodot Hellenler dışındaki tüm halklara “barbar” diyorlardı. Ayrıca Herodot’un dil derken lehçeyi kastettiğini düşenenler de var. Osmanlı’nın yılan sokması, zehirlenmeler ve vebaya karşı etkili olduğunu düşündüğü değerli kızıl toprağı yüzünden “Tin-i Mahtumyani (=mühürlü topraklar) dediği Ege’deki Limni adasındaki bazı kitabelerde karşımıza çıkan Pelasg dilinin hala çözülemediğini de not edelim.

Doğu ve Batı Avrupa dillerinde Arnavutluk için daha çok “Alban”, “Albania” gibi terimler kullanılır. “Alb” kelimesinin kökenine ilişkin iki açıklama var. Birincisine göre kelime Erken Yunancada “alphos” (beyaz), Geç Latincede “alba/albus” (beyaz), Eski İngilizce “albe” (“beyaz elbise”) veya “elfet” (“beyaz kuş/kuğu) anlamına geliyor. İkinci açıklamaya göre “alb” Kelt dilinde(?) “tepe” demek, nitekim bu isim Alp Dağları’na verilmiş. The Alps adı, 14.yüzyılın sonlarında İngilizceye geçmiş ve günümüze kadar gelmiş.

Ancak “Albania” (Ermenice Aghuank) adının, MÖ 3-4. yüzyıllardan 705 yılına kadar Dağıstan’ın güneyini kapsayan eski bir krallığın adı olması ve İskoçya’nın eski adlarından biri olması, “Albania”nın “Beyaz ülke” değil de “Tepedeki ülke, dağlık ülke” anlamına geldiğini düşündürüyor bana.
Arnavutlar ise ülkelerine “Shqipëri” (“shqiponje” =kartal’dan “kartallar ülkesi”) diyorlar. İlk Türkçe roman Taşşuk-ı Talat ve Fitnat’ın (1872); ilk Türkçe ansiklopedi Kamusü’l-Âlâm’ın (1889-1898) ve ilk modern anlamda Türkçe sözlük Kamus-ı Türki’nin (1901) yazarı olan; ayrıca Kamus-ı Fransevi ve Kamus-ı Arabi adlı sözlükleri kaleme almış olan bizim Şemseddin Sami diye bildiğimiz, Arnavutların Sami Fraşiri’si, Kamusü’l-Âlâm’da “arban”, “arberya” ve “arnavut” maddelerinde şöyle diyor: “Arnavutlar yaşadıkları yeri başlangıçta Arbaniya veya Arberya olarak adlandırmıştı. Bu topraklarda yaşayanlara da ‘Arban’ denilmişti. ‘Ar’ Arnavutça’da tarla anlamında olup, ‘ban’ yapmak, yapıcı demektir. Bu durumda Arban çiftçi, tarım yapan anlamına gelir.”
Şemsettin Sami’ye göre Yunanlılar “b” harfini telaffuz edemedikleri için “Arbanya”ya “Arvanya”; ahalisine de “Arvanit” demişler. Osmanlılar da bu bölgeyi ele geçirdiklerinde başlangıçta bu kelimeleri kullanmış, zamanla harf değişikliği ile Arnavut halini almış.

Biraz tarih bilgisi: Bir dizi kabile ve prensliğin bulunduğu bölge, 10-11. yüzyıllardan itibaren Venedik Şehir devletinin himayesinde idi. 14. yüzyılda Katolik inancına dolayısıyla Kuzey’de küçük bir bölgede Roma Papalığı’na bağlı olanlar (Malisörler=Dağlılar) ile Sırp Stefan Duşan (ö.1355) döneminde yayılan Ortodoks inancına (dolayısıyla Konstantinopolis Patrikliği’ne) bağlı olanlar şeklinde kabaca ikiye ayrılıyordu. Bölgede Yunanca, Latince, Slavca ve yerel diller kullanılıyordu. Osmanlı egemenliği 1385’te başladı, 1389 Kosova Savaşı ile netleşti, 1402 Ankara Savaşı ve Fetret Dönemi’nde geriledi, 1443’te Kastoriyata ailesinden İskender Bey’in (Arnavut dilinde “Gjergj Kastrioti”, “Skënderbeu”, “Skënderbej”) isyanı ile zora girdi. İskender Bey’in ölümünden (1468) on yıl sonra kesinleşti. İskender adı, Yunanca “alke”den (=koruma, yardım, güç, cesaret) türemiş Alexandros’tan (“insanları savunan”) geliyor. İskender Bey, bugün de Arnavutluk’un “milli kahramanı”…

II. Beyazıd dönemi (1481-1512) vakanüvisi olan Oruç Beğ, “Murad Han Gazi dahı her tarafa hükm itdügi yirlere nameler göndürdi. Çeriler cem itmeğe başladı. Anatolu, Rum-ili leşkerleri cem idüp, Anatolu’dan on bin yaya ve Rum-eli’nden on bin azab hazır idüp ve akıcılardan dahı yigirmi bin mikdarı akıncılar çıkarup elli altmış bin leşkerler cem olup Kos-ova’ya çıkdı. İttifakı cem’iyyet Kos-ova’da oldı. Laz-oglı Despıt dahı serf ve Laz’dan ve Arnavud’dan ve Bosna’dan ve Ungurus’dan [Macar’dan] dahı çok ulufeci dutdı,” diyor.

Halil İnalcık’a göre bu yıllarda Osmanlılar, Rumlar gibi “Arnavit” demekte idiler. Halbuki 15, 16. yüzyıl Osmanlı tahrir defterlerinde Sancak-ı Arvanid diye geçiyor. Ne zaman Arvanid, Arnavit oldu tespit edemedim.

Arnavutluk’un ihtidası (İslamlaştırılması) 15. ve 16.yüzyıllarda biraz zorla, biraz vergi ve statü teşvikiyle ve Bektaşi zümreleriyle gerçekleştirildi. (Başlı başına ilginç bir konu!)

Katolik bölgesi (Büyük Malesiya=Büyük dağlık ülke) 19. yüzyılda bir Fransisken rahibinin adıyla anılan “Kanuni-ı Leke Dukagjinit” (Lek Dukaci’nin Kanunu) ile yönetilirdi. Daha önce sözünü ettiğim, Bizans döneminde Konstantinopolis ile Arnavutluk’un Draç (Roma dönemindeki adıyla Dirrachium) şehri arasında uzanan ünlü askeri yol Via Egnetia (fetihten sonra Sol Kol adını almış); İstanbul’da Arnavutluk’tan getirilenlerin yerleştirildiği ve Evliya Çelebi’ye göre 17. yüzyılda 1000 kadar mamur Rum ve Yahudi hanesinin yaşadığı Arnavutköy semti, İstanbul ve Trabzon’da çok sevilen Arnavut kaldırımı, kadınların gözdesi Arnavut zinciri, pek sevilmeyen Arnavut inadı, II.Abdülhamid’in yakın koruması olarak Arnavut Tahir Paşa’nın Arnavut tüfekçi birliği, Abdülhamid’in ünlü Aşiret Mektebi’ndeki Arnavut gençleri derken, Arapça alfabe yerine Latince alfabe kullanımı talebine İttihatçıların kulak tıkamasıyla tırmanan savaşkan Arnavut milliyetçiliği sonucu, Osmanlı egemenliği, 1912’de Birinci Balkan Savaşı’nda sona erdi.

Arnavutluk, Türkçe’de “lık” takısı ile biten tek ülke adı imiş galiba. (Kontrol etmedim, yanlışsa özür.) Bunun nedenini düşündüğümde, erken Osmanlı belgelerinde “Sancak-i Arvanid” sonra Sancak-ı Arnavid” diye geçen idari birimin Ülke/devlet adı olması 1912 sonrası, yani modern döneme rastladığı için “istan” gibi Farsça bir takı yerine “lık” gibi Türkçe bir takı ile bütünleştirilmesi mantıklı göründü bana.

1917 Ekim Devrimi’nin etkisiyle Arnavutluk’un iki önemli aşiretinden biri olan Toska Aşireti’nden Fan Noli’yi iktidara taşıyan 1924 Haziran Devrimi uzun sürmedi. Emperyalistlerle iş birliği yapan zengin toprak ağaları ve gerici burjuvalara yaslanan Geg Aşireti’nden Ahmet Zogo 1925’de Cumhuriyet 1928’de Krallık ilan ederek İtalya’nın himayesine girdi.

Bir ara not: Bizde 1925’te tekke ve zaviyeler kapatıldığında, Hacı Bektaş Dergahı’nda ‘Kilerevi Babası’ olarak bulunan Salih Niyazi Baba kararı duyunca “Bu demektir ki biz bu göreve layık değiliz” diyerek dergahı terk etmiş, bir süre Ankara Ulus’ta Anadolu Oteli’ni işletmiş, burayı gizli dergah olarak kullanmasına izin verilmeyince, 1930’da bazı “mücerred” (bekar) babalarla Arnavutluk’un başkenti Tiran’a gitmişti. İstanbul’daki Takiyeciler ya da Takkeciler Tekkesi şeyhi Bektaş Baba da onu izlemişti.

Ancak Salih Niyazi Baba’nın Bektaşiliğin merkezini Arnavutluk’a taşıma fikri Arnavutluk Kralı Zogo tarafından kabul görmedi. Salih Niyazi Baba İtalyanlarca öldürüldüğü 1941’e kadar Arnavutluk’ta Bektaşi cemaatinin “Dedebabası” olarak yaşadı.

Bazı kaynaklara göre Salih Baba İtalyanlarla işbirliği yaptığı için komünistlerce öldürüldü. Bir kaynağa göre ise dergahın parasını çalmaya çalışan bir hırsız tarafından öldürüldü.

İkinci Dünya Savaşı’nda Enver Hoca öncülüğünde yürütülen komünist direnişin meyvesi 1945’te kurulan “Halk Cumhuriyeti” oldu. Dünyanın ilk ateist cumhuriyetinin sonu Enver Hoca’nın 1985’te ölümüyle geldi. Yine de 1976’da kabul edilen Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti Anayasası (Kushtetuta e Shqipërisë) 1991 ve 1998’deki iki revizyonla ayakta kalmayı başardı.

Anayasaya göre Arnavutluk üniter, parlamenter, seküler bir cumhuriyet. Vatandaşlık Yasası’na göre, vatandaşlık hem doğum yeri, hem de ana-babadan edinilebilir. Arnavut Resmi dil Arnavutça (Shqiptare-Şkiptare). İki lehçesi var: Toska ve Geğ. Ülkede ayrıca Yunanca, Türkçe ve İtalyanca da çok yaygın.


Ayşe Hür – 04.08.2022


Avrupa Demokrat’ın notu: Bu yazı, tarihçi-yazar Ayşe Hür’ün kendi facebook sayfasında yayımladığı “Etimolojik Yolculuk” başlıklı 10 bölümden oluşan serinin 9. bölümüdür. “Etimolojik Yolculuk-9: Arnavutluk” dün yayımlandı. 13 Temmuz’da. Fransa ile başlayan Ayşe Hür,, İspanya, İtalya, Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika, Yunanistan ve Arnavutluk’tan sonra seriyi bugün Bulgaristan ile tamamlayacak.
Yazının sitemizde yayımlanması için izin veren Sayın Hür’e, yazı kurulu olarak teşekkür ediyoruz.

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑