Türkiye

Published on Ağustos 21st, 2022

0

Diyarbakır’da cezaevlerindeki ölümlere tepki: 8 ayda cezaevlerinden 43 cenaze çıktı

MED TUHAD-FED ile TUHAY-DER öncülüğünde cezaevlerindeki ölümlere ilişkin yapılan açıklamada,  “Yaşanan katliamlara sessiz kalmayacağız” denildi.

Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde cezaevlerinde yaşanan ölümlere ilişkin Lise Caddesi’nde açıklama yapıldı. Açıklamaya Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 78’liler Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.

“SON BİR YILDA 48 TUTUKLU YAŞAMINI YİTİRDİ”

Açıklama öncesi konuşan MED TUHAD-FED Eş Başkanı Zeki Baran, “Türkiye cezaevlerinde özelde politik tutuklular üzerinde katliam politikası yürütülüyor. Son bir yılda 48 tutuklu yaşamını yitirdi. Bu katliam için yürütülen politikalar katliamdır. Katliam AKP-MHP ve ortaklarının faşizm sisteminden kaynaklıdır” dedi.

Adalet Bakanı Bekiz Bozdağ’ın “Biz hasta tutukluları gündemimize alıyoruz” açıklamasına değinen Baran, “Bugüne kadar cezaevlerinde yaşanan tüm katliamlara karşı hükümet halkı kandırmak için böyle açıklamalar, yalanlar atıyor. Antep’te 57 kişiyi katledenler neden tahliye edildi. Kontra olarak 1990’larda Kürt halkını katledenler neden bırakıldılar? Çevik Bir hangi amaçla tahliye edildi de Aysel Tuğluk neden hasta olmasına rağmen neden tahliye edilmedi?” diye sordu.

Özellikle ağır hasta tutukluların tedavi edilmediğini belirten Baran, kovid vakalarının cezaevlerinde arttığını ve kovid tesiti pozitif çıkan tutukluların neden iç içe tutulduğunu sorarak, “Bütün hasta tutuklular ancak evlerinde, hastanelerde tedavi olabilir. Onları bırakın evlerinde tedavi olsunlar. Bizler sizin bu söylemlerinize ancak böyle inanırız. Binlerce kişi hukuksuzca, AKP noteri olanlar mahkemeler tarafından tutuklandı. Bu tutukluları bir an önce tahliye edin.” dedi.

“CEZAEVİNDEKİ ÖLÜMLER DOĞAL ÖLÜM DEĞİLDİR”

Açıklama metnini okuyan TUAY-DER Eş Başkanı Mehmet Gündüz, cezaevlerinin idam cezasının fiili olarak uygulandığı merkezlere dönüştüğünü belirterek “Cezaevleri kovid, OHAL gibi gerekçelerle birer işkence merkezine dönüşmüş durumda. Her yönü ile derin krizler yaşayan hükümet, ahlak ve vicdandan yoksun politikalarının yaratmış olduğu enkazı gündemden düşürmek için neredeyse her gün cezaevlerinden bir cenazenin çıkmasına sebep olmaktadır. Hüküm süreçlerini tamamlamalarına rağmen idare gözlem kurulları tarafından uyduruk gerekçeler ile infazları yakılan/ertelenen tutsakların cezaevlerinden sağ çıkmamaları için yoğun çaba gösterilmektedir” dedi.

Gündüz, “2022 yılının ilk 8 ayında cezaevlerinden çıkan 43 cenaze, cezaevlerinde yaşanan işkence halinin vardığı korkunç boyutu gözler önüne sermektedir. Düşmanca yürütülen cezaevi politikalarının sonucu olarak, özellikle son bir hafta içerisinde hayatını kaybeden ağır hasta tutsaklar İbrahim Yıldırım, Mehmet Candemir ve Bazo Yılmaz cezaevleri işkence sistemini tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. Cezaevlerinde yaşanılan hiçbir ölüm doğal ölüm değildir.  Bu ölümlerin sorumluları halkımızın ve bizlerin vicdanlarında çoktan mahkûm oldukları gibi er veya geç hukuk önünde hesap vereceklerdir” diye ekledi.

“SESSİZ KALMAYACAĞIZ”

Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecride son verilmesini ve temel haklarından faydalanması talebini dile getiren Gündüz, “Hiçbir insani değer ile bağdaşmayan ceza infaz yasası, bir an önce ağır hasta tutsaklar başta olmak üzere hasta tutsakların tahliyesine imkân sağlayacak şekilde değiştirilmelidir. Cezaevlerinde insani koşullardan uzak yaşam mücadelesi vermeye çalışan hasta tutsaklar bir an önce tahliye edilmeli veya infazları ertelenmelidir. Cezaevlerinde tamamen sindirmeye yönelik politikalara son verilmelidir. Tutsakların kültürel, sosyal, sağlık gibi temel haklarından faydalanmaları için gerekli koşullar bir an önce sağlanmalıdır. Şimdiye kadar, ihmalkarlıkları ile cezaevlerinde insanların hayatlarını kaybetmelerine sebep olanların; görev, sorumluluk ve rütbelerine bakılmaksızın hukuk önünde hesap sorulmalıdır. Son olarak buradan bir kez daha ifade etmek isteriz ki; ölümlere zulümlere işkencelere karşı asla sessiz kalmayacağız, alışmayacağız” dedi.

(Evrensel)

Tags: , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑