Devrimci Gençlik Dernekleri: 33’leri sokakta birlikte analım

Devrimci Gençlik Dernekleri üyesi Bozbay, her yıl olduğu gibi bu senede 33’ler için adaleti sokakta aradıklarını kaydetti. Gençliğin birleşik mücadelesinin Suruç özelinde emperyalizme ve faşizme yönelmesi gerektiğini söyleyen Bozbay, tüm toplumsal dinamiklere 20 Temmuz’da Süreyya Operası önünde buluşmaya çağırdı.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF), “Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz” kampanyası çok sayıda gençlik örgütünün katılımıyla örgütlendi. Suruç katliamının hemen ardından bir araya gelen gençlik örgütleri sokak sokak adalet mücadelesini sürdürdü. Tüm saldırılara, baskılara anmalara yönelik işkenceli polis saldırısına birleşik mücadelenin direnişiyle yanıt verildi.

Katliamın 7. yılında da gençlik örgütleri yine bir arada gelerek gerçekleştirdikleri sokak eylem ve etkinliklerle 33’leri anmaya çağırıyor…

Gençlik örgütleriyle Suruç katliamının 7. yılında yürütülen çalışmaları konuştuk. Devrimci Gençlik Dernekleri üyesi Öyküm Bozbay, Suruç için adalet mücadesi ve gençliğin birleşik mücadelesinin önemine dikkat çekti.

‘DÖNEMİN SİYASİ POLİTİK HATTINI KATLETME POLİTİKASI OLARAK YORUMLUYORUZ’
20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD tarafından yağmalanan bir kenti yeniden kurmak için yola çıkan 33 düş yolcusunun katledildiğini hatırlatan Bozbay, aynı yıl gerçekleşen Diyarbakır ve Ankara katliamlarını da anımsattı. Süreci nasıl yorumladıklarına ilişkin ise Bozbay, şu ifadeleri kullandı: “7 Haziran-1 Kasım döneminde bütün devrimci ve yurtseverlere karşı politik hattın şiddet vesilesiyle devrimci ve yurtseverlere dönük katletme politikaları olarak yorumluyoruz. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da defterler açılırsa insan içine çıkılamaz diyerek aslında 7 Haziran-1 Kasım tarihlerinde katledilenlerin failinin AKP/Saray rejimi olduğunu açıktan söyledi.”

‘ADALETİ 7 YILDIR SOKAKTA ARIYORUZ’
Buna rağmen mahkemelerin Davutoğlu’nun dinlenme talebini reddederek Suruç yaralıları, tanıkları ve aileleri yargıladığını dile getiren Bozbay, “7 Haziran-1 Kasım dönemindeki konjonktürün de nereye tekabül ettiğini görüyoruz. 33 arkadaşımız mahkemelerce yargılanmak istendi ama bu mahkemelerce yargılanan aslında bir adalet talebi oldu. Bu adalet talebini 7 senedir sokaklarda aramaya devam ettik. Emperyalist saldırganlık altında bulunan coğrafyaların Türkiye’deki izdüşümü faşizm aslında. Biz gençliğin bütün mücadele hatlarının, dinamiklerinin faşizme karşı olması gerektiğini düşünüyoruz. Doğalında bu mevcut konjonktürde yapılan bütün sokak eylemleri; kampüslerde, okullardaki eylemler faşizme ve emperyalizme karşı olmalı. Birleşik dinamiklerin de faşizme ve emperyalizme karşı devrimci eylem birliğinin bu eksende olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

‘EMPERYALİZME VE FAŞİZME KARŞI DEVRİMCİ EYLEM BİRLİĞİ’
Gençlik örgütlerinin Suruç özelinde birleşik bir hat oluşturması, emperyalizme ve faşizme karşı devrimci eylem birliğini önüne koyması gerektiğini söyleyen Bozbay, şöyle devam etti: “Türkiye topraklarında adalet mücadelesi ne Suruç ile başladı ne de bitecek. Devrimci ve yurtseverler, yaşadığımız coğrafyadaki bütün baskı ve zulme karşı oluşan adalet taleplerinin yanında oldu. Bundan sonra da olmaya devam edecek.

’20 TEMMUZ’DA SÜREYYA ÖNÜNDE OLALIM’
“İstiyoruz ki toplumsal muhalefetin bütün kesimleriyle 20 Temmuz günü Süreyya önünde olalım. Çünkü bütün toplumsal muhalefetin ilerici güçleriyle beraber bu sokak eylemlerini büyütürsek adalet talebinin büyüyeceğine ve kamuoyuna yansıyacağına inanıyoruz. Buradan bir çağrı yapalım; tüm toplumsal muhalefet unsurları ve öznelerini adalet arayışları ve taleplerini sokak ekseninde buluşturmak için 20 Temmuz günü Süreyya Operası önüne bekliyoruz.”

Gençlik örgütleriyle gerçekleştirdiğimiz Suruç özel söyleşimiz yarın Kaldıraç’tan Ekinsu Gündoğan ile devam edecek…

(ETHA)