Published on Mayıs 28th, 2022
0Cumartesi Anneleri 28 yıl önce Lice’de kaybedilenlerin akıbetini sordu
Lice’de 28 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Servet İpek, İkram İpek ve Seyithan Yolur’un akıbetini soran Cumartesi Anneleri, kayıplar bulunana, kaybedenler yargılanana ve ceza alana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Cumartesi Anneleri, 896’ıncı hafta açıklamasında, 18 Mayıs 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi Dehle Zere mezrasında gözaltına alınarak kaybedilen Servet İpek, İkram İpek, Seyithan Yolur’un akıbetini sordu. Kayıp yakınları, AİHM’de mahkumiyetle sonuçlanan ancak iç hukukta cezasız bırakılan dosyaya ilişkin bilgi verdi, “28 yıldır soruyoruz: İkram İpek, Servet İpek ve Seyithan Yolur nerede” diye sordu.
İPEK: EVLERİMİZ YAKILDI, KÖYLÜLER GÖZALTINA ALINDI
Online yapılan açıklamada İpek ailesi adına konuşan Azamettin İpek,
Lice’nin Bêşîstê köyü Dehlê Zerê mezrasına 18 Mayıs 1994 tarihinde Bolu
Dağ Komandoları tarafından düzenlenen operasyonda tüm köylülerin okulda
topladığını ve evlerin yaktığını söyledi.
Servet İpek, İkram İpek, Abdulkerim Yolur, Seyithan Yolur, Nuri Yolur, Said Yolur, Münir Yakar, Mehmet Ali Yakar, Fehmi Yakar ve ve köy muhtarı Mehmet Sönmez gözaltına alındığını belirten İpek, gözaltına alınanların Lice’de tabura götürüldüklerini ayrı odalara konulduğunu anlattı. Mehmet Ali Yakar’ın ertesi gün çırılçıplak olarak taburun çöplüğüne atıldığını, Servet İpek, İkram İpek ve Seyithan Yolur dışındaki herkesin serbest bırakıldığını belirten Azamettin İpek, Mehmet Ali Yakar’ın gençlere sabaha kadar işkence yapıldığını anlattığını aktardı.
‘ÇOCUKLARINI SORAN AİLELERE SİLAH DOĞRULTULDU’
Üç kişinin serbest bırakılmamasının ardından ailelerin tabura gittiğini
ve çocuklarını sorduğunu kaydeden İpek, “Tabura giden ailelere silah
doğrultuldu, ölümle tehdit edildiler. Gözaltına alınanların taburda
olmadığı söyledi. Ailelerin valilik, savcılık ve DGM gibi çok sayıda
kuruma başvuru yaptı fakat herhangi bir yanıt alamadıklar” dedi.
‘OPERASYON TARİHİ EVRAK ÜZERİNDE DEĞİŞTİRİLDİ’
Çocuklarının serbest bırakılmaması üzerine ailelerin İnsan Hakları
Derneği’ne başvurduğunu, derneğin dosyayı Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdığı bilgisini veren İpek, bu süreçte ailelerin
sık sık jandarma karakoluna çağrılarak hareket ve tehdit edildiklerini,
resmi evraklarda operasyon tarihinin değiştirilerek bir ay önce yapılmış
gibi gösterildiğini, böylece olayın üzerinin örtülmek istendiğini
vurguladı. Amcasının kandırılarak değiştirilen operasyon tarihine
ilişkin evrakın imzalatıldığını belirten İpek, İHD’ye gittiklerini ve
dilekçe yazarak dosyanın Lice’de yeniden açılmasını sağladıklarını
aktardı.
‘DAVAMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ’
On yıl süren davanın Türkiye’de takipsizlikle sonuçlandığını AİHM’in de
Türkiye’yi suçlu bulduğunu aktaran İpek, Kulp’ta 8 cenaze bulunduğunu
dilekçe ve DNA örneği vermelerine rağmen sonuçların kendilerine
iletilmediğini aktardı. Davalarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını
söyleyen İpek, “Biz davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu suç devletin
suçudur. Adalet, hak, hukuk yok sayılmıştır ve bu tamamen devletin
eliyle olan bir şeydir” dedi.
BAYDEMİR: ADALET ARAYIŞI DEVAM EDECEK
Ailenin avukatı Osman Baydemir de Servet İpek, İkram İpek ve Seyithan
Yolur’un akıbetlerini sormaya devam ettiklerini söyledi. AİHM kararına
rağmen adaletin sağlanmadığını söyleyen Baydemir, “Adalet tecelli edince
kadar, gözaltına alınanların akıbeti açıklanana, failler yargılanıncaya
kadar hak, adalet arayışı devam edecek” diye konuştu.
YILDIZ: İPEK VE YOLUR DOSYASINDA YENİDEN YARGILAMA YAPILSIN
896’ıncı haftanın açıklamasını İHD İstanbul Şube üyesi Karun Yıldız
okudu. Köy baskınında yaşananları aktaran Yıldız, İpek ve Yolur
ailelerinin genelkurmaya, OHAL Bölge Valisine, Diyarbakır DGM
Başsavcılığına, Lice Savcılığına ve Lice Jandarma Komutanlığına
başvuruda bulunduğunu tüm kurumlardan, “Köyünüze operasyon yapılmadı,
kimse gözaltına alınmadı” şeklinde yanıt aldıklarını söyledi.
İpek ve Yolur dosyasında, AİHM kararı esas alınarak yeniden yargılama yapılması gerektiğini kaydeden Yıldız, “AİHM’in zorla kaybetmelerle ilgili olarak verdiği ihlal kararlarının kesinleşmesinden itibaren süre sınırı olmaksızın, yargı makamlarının yeniden yargılama yapmak için harekete geçmesini sağlayacak yasal bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin İkram ve Servet İpek ile Seyithan Yolur için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 197 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
(Etha)