Genel

Published on Nisan 1st, 2020

0

Covid-19 Faşist Saray Rejiminin hizmetinde – Füsun Erdoğan

Nasıl ki, faşist Saray rejimi kendi mücadelesini sürdürüyorsa, benzer biçimde halklarımız da kendi mücadelesini aralıksız sürdürmek zorundadır…


Dünya koronavirüs salgınıyla mücadele ederken #Evdekal, bütün ülkelerde başat çağrı haline geldi. Çok kısa sürede ve hızla yayınlan Covid 19’a karşı mücadelede karantina önemli bir tedbir. Bu nedenle iktidarlar yurttaşlara #EVDEKAL çağrısı yapıyor, sokağa çıkma yasaklarıyla salgının önüne geçmeye çalışıyorlar.

Avrupa ülkelerinin Covid 19’a karşı mücadelede sağlık sistemleri çöktü, Türkiye gibi ülkeler ise, zaten batık durumda…Ortalıkta dolaşan rakamlar ise, gerçek durumu resmetmenin çok ötesinde. Ve ölümün gücü zenginlerle yoksulları eşitlemeye yetmiyor. Egemenler için doktor sorunu, test sorunu, beslenme sorunu yok. Evde kaldıklarında işini kaybetmek, aç kalmak, faturalarını ödeyememek gibi bir sorunları olmadığı gibi, karantina günlerinde kendilerini oyalayabilecekleri çok sayıda seçeneği ellerinin altında tutuyorlar.

Yani ne dün ne de şimdi öyle iddia edildiği gibi zenginlerle yoksullar aynı gemide yaşamıyor…İlle de aynı gemideyiz benzetmesi yapılacaksa; onlar geminin lüks kamaralarında, işçiler, emekçiler, işsizler, kısacası tüm ezilenler o geminin makine dairesinde…İşçiler, emekçiler açlıktan ölmemek, işini kaybetmemek için sokağa çıkmak çalışmak zorunda…Doğalgaz, elektrik faturası, kira ödemek zorunda…

Yalnızca bu kadar mı?

Korona virüsü salgınıyla mücadelenin sürdüğü kriz günlerinde, spekülasyonu en çok yapılan metalar gıda ürünleri. Fahiş fiyatlar, stoklanan mallar, kontrol dışı üretimin bu dönemde daha belirgin hale geleceğini söylemek için müneccim olmak gerekmiyor.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi DİSK-AR’ın 10 Şubat 2020 günü TÜİK’in açıkladığı 2019 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırma değerlendirmesine göre: Türkiye’de işsizlik artmaya, istihdam daralmaya devam ediyor. Dar tanımlı işsiz sayası 327 bin kişi artarak 4 milyon 308 bine yükselirken, geniş tanımlı işsizlik 7 milyonda seyrediyor. Kadın işsizliği  yükselmeye devam ederken, virus salgını henüz Türkiye’nin de gündemine oturmadığı günlerde genç kadın işsizliği yüzde 34.8’lerde idi… Her gün binlerce kişinin Koronavirüsüne yakalandığı, onlarca, hatta yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği bu süreçte faşist şef Erdoğan ve iktidarı halka #EVDEKAL çağrısı yapıyor…Milyonlar açlıkla boğuşurken, işini kaybetme gerçeğiyle karşı karşıya bırakılmışken faşist iktidarın #EVDEKAL çağrısı en hafif deyimle sahtekarlık değilse nedir ki?!

Halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması, fatura ve kira ödemelerinin durdurulması, sağlık hizmetlerinin erişilebilir ve parasız sağlanması ya da tümüyle toplumsallaşması, sanayiinin çalışmasının zorunlu olduğu sektörler hariç, bütün sektörlerde işçiler tam ücret karşılığı izinli sayılmalılar. Çalışmak zorunda olunan sektörlerde ise, en sıkı koruyucu tedbirler alınmalı ki, halk #EVDEKAL’abilsin…

Ancak burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Sağlık nedeniyle bir güvenlik önlemi olarak karantinanın halkın kendisini evlerine hapsetmesine, belirsiz kör bir tutsaklığa dönüşmesine izin verilmemelidir. Kendi başının derdine düşmek büyük bir tehlike, insansızlaşmak demektir.

Sağlıkçıların koruyucu önlemlere dair uyarılarını dikkate alarak, bugünkü imkanlar içerisinde her şekilde insani iletişim ve ilişkileri sürdürmek, dayanışmayı büyütmek bugünün temel bir görevidir. Toplumsal mücadele karantinaya alınamaz, alınamıyor da!

Faşist diktatör Erdoğan açıkça her şekilde kendi mücadelesini sürdürüyor, diktatörlüğünü pekiştirmek için her şeyi yapıyor. Her zaman olduğu gibi bu kez de pandemiyi fırsata çevirmeye çalışıyor. Ekonomik önlemler paketi açıklıyor, her şey büyük patronlar, kapitalistler için… Onların önlem paketlerinde halk yok, insan yok, tedbir yok, ezilenler, işçiler, emekçiler, kadınlar yok…

Yeni kayyum darbeleriyle Kürt halkının iradesini gaspetmeyi sürdürüyor…Kuzey Doğu Suriye’ye saldırılar devam ediyor. 460 bin insanın su ihtiyacını karşılayan Eluk istasyonu kapatılıyor. Kuzey Kürdistan’da Cudi dağında 5 kilometre aralıklarla kalekollar yapmak için binlerce ağaç kesiliyor.

Ve elbette zulmün vahşeti en çok hapishaneler de yaşanıyor. Aslında evlerinde değil saraylarda kalanlar halklar ve kadınlar için en büyük virüs.

Faşist şef Erdoğan “Biz bize yeteriz” kampanyasıyla ırkçılık yapıyor. Bir yandan halkın vergilerini sermayeye aktarıyor, diğer yandan iktidarını pekiştirmek için türbünlere oynuyor, şov yapıyor. Virüs salgınına karşı mücadele ne Erdoğan’ın 7 aylık maaşıyla, ne de milletten toplanacak 10 tl’lerle, ırkçılıkla, şovenizmle olmaz.

Nasıl ki, faşist Saray rejimi kendi mücadelesini sürdürüyorsa, benzer biçimde halklarımız da kendi mücadelesini aralıksız sürdürmek zorundadır… Şu bir kaç haftalık karantina günleri gösterdi ki, korona virüsü salgınına karşı mücadelenin başarısı, faşist şeflik rejimine karşı mücadelenin geliştirilmesine bağlıdır.

Herkes bu gerçeğin bilinciyle hareket etmelidir!..

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑