Türkiye no image

Published on Aralık 6th, 2020

0

Cezaevlerinde açlık grevinin 10’uncu günü

Siyasi tutukluların “tecridin sonlandırılması” talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 10’uncu gününde sürüyor. Eski DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel de açlık grevine başlıyor.

Cezaevlerindeki siyasi tutuklular, 27 Kasım Cuma günü itibariyle “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebi ve kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla beş günlük süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine başlamıştı.

Gruplar halinde devam eden eylem 10’uncu güne girerken, açlık grevini yarın üçüncü grup devralacak.

Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de açlık grevi kararı aldı.

Eçlık grevi eyleminin üçüncü grubunda yer alacak olan Tuncel’den daha önce aynı cezaevine tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Milletvekili Çağlar Demirel, ailesi aracılığıyla açlık grevine başladığını duyurmuştu.

Bu gelişmenin ardından eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin eski eşbaşkanı Gülten Kışanak’ın da aralarında olduğu çok sayıda siyasetçi kadının kaldıkları koğuşlara baskınlar yapılmış, kalem ve kitaplar dahil yazılı tüm materyallere el konulduğu kamuoyuna yansımıştı.

Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan siyasetçi kadınlar

Mezopotamya Ajansı’nda (MA) yer alan habere göre, el konulan materyaller arasında Sebahat Tuncel’in açlık grevine başlamasına dair kaleme aldığı dilekçeye de el konuldu.

Sebahat Tuncel’in dilekçesinde, Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde nakledilme talebinde bulunduğu aktarıldı.

Bu arada MA, çeşitli cezaevlerinde açlık grevi eylemini sürdüren tutukluların “birlikte mücadele” çağrısı yaptığını da bildirdi.

‘Açlık grevlerine ses verin’

Diğer yandan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, açlık grevlerine ses vermenin, toplumun özgürlüğüne sahip çıkmak anlamına geleceğini söyledi.

MA’dan Naci Kaya’ya konuşan Uğurlu, şunları söyledi:

Toplum kendi özgürlüğü sahiplenmeli. Toplumun özgürlüğü İmralı’nın özgürlüğüyle alakalıdır. Birbirinden bağımsız değil. Şu an sadece İmralı’da mı tecrit uygulanıyor, hayır. Şu an Türkiye bir acık hava hapishanesi. Şu an bütün toplum tecrit altında. İşçilere, barolara, sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıların hiçbiri İmralı’dan bağımsız değil. Bunun için açlık grevlerine destek vermek gerekiyor. Bu sadece cezaevindeki tutukluların sorunu değil. Toplumun bu sese ses vererek güç vermesi gerekiyor.

(Karınca)

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑