Çepni’den çağrı: Özgürlük ve sosyalizm bayrağı altında birleşelim

Meclis Genel Kurul’da konuşan HDP Milletvekili Çepni, Güvenlik Yasası’nın Saray’ın kendi bekası olduğunu kaydetti. Saray’ın kendi tarihini yazmaya çalıştığına dikkat çeken Çepni, tarihin ezilenlerin zulme karşı ayaklanmalar tarihi olduğunu kaydetti. Artık analiz ve teşhir döneminin geçtiğinin altını çizen Çepni, özgürlük ve sosyalizm bayrağı altında birleşme çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Güvenlik Yasası’nı değerlendirdi ve Kod 29’a dikkat çekti

Çepni, Güvenlik Yasası’nın benzeri yasalar gibi AKP’nin niyetini saklamadığı yasalardan biri olduğunu dile getirdi ve şöyle devam etti: “Bu yasa yalanın, hamasetin, gerçeklere karşı meydan okumasıdır. Saray’ın kendisini halktan koruma yasasıdır. ‘Mehdi gelecek, ortamı hazırlamamız gerekir’ diyen meczupların yol temizliği yasasıdır. Halkın bütçesinin hortumlandığı, Saray çevresinin soygun düzeninin bekasıdır bu yasa.”

‘YENİ DÜZENİN İDEOLOJİSİ POLİTİK İSLAMDIR’
Faşist düzenin kendini yeni tipte inşa etmeye çalıştığına dikkat çeken Çepni, bu yasanın da yeniden inşa yasası olduğunu dile getirdi. Çepni, “Bu yeni düzenin tartışmasız ideolojisi ise politik İslamdır; milliyetçiliktir, ırkçılıktır. İtiraz eden, ‘hayır’ diye, örgütlenen, özgürlük isteyen halkın tasfiyesinin içerirken, ‘padişahım çok yaşa’ diyen kulların, yerine ikame edilmesi yasasıdır” dedi.

‘TARİH EZİLENLERİN, ZULME KARŞI AYAKLANMALAR TARİHİDİR’
Tüm egemenler gibi Saray’ın da kendi tarihini yaratmaya çalıştığının altını çizen Çepni, tarih boyunca gerçekleşen direnişleri hatırlattı ve “Oysa tarih Saray odalarındaki entrikalardan, hamasetten ibaret değildir. Tarih ezilenlerin, zulme karşı ayaklanmalar tarihidir” vurgusu yaptı.

2020 yılında 176 bin kişinin Kod 29 nedeniyle; kıdem ve ihbar tazminatsız, işsizlik sigortasından yararlanmadan işten çıkarıldığını anımsatan Çepni, devam eden işçi direnişlerini saydı.

‘ANALİZ VE TEŞHİR DÖNEMİ BİTMİŞTİR’
Çepni, şöyle devam etti: “OHAL düzeninin, kayyum düzeninin, soygun düzeninin sorumlusu AKP iktidarıdır. Saldırı stratejiktir ve mücadele de mutlaka stratejik olmak zorundadır. Kimsenin sadece ve sadece derdine derman bulma şansı kalmamıştır analiz ve teşhir dönemi bitmiştir. Kürt halkı ile sendika hakkı için direnen işçilerin kaderi ortaktır. Doğaya, sulara, tarımına, yaylasına sahip çıkanlarla şiddete karşı mücadele eden kadınların kaderi ortaktır. Boğaziçi kayyumuna karşı direnenlerle, inanç özgürlüğü için mücadele eden Alevilerin kaderi ortaktır. Çare demokrasi, özgürlük ve sosyalizm bayrağı altında birleşmekte, özgürleşmekte. Faşizme karşı mücadeleyi yükseltelim. Kaybedecek olanlar bir avuç rant, kazanacak olan halklarımızdır.”

(ETHA)