..." /> Boyoğlu ile İsviçre'nin üç kentinde söyleşi gerçekleştirildi

İsviçre

Published on Nisan 28th, 2022

0

Boyoğlu ile İsviçre’nin üç kentinde söyleşi gerçekleştirildi


“Avrupa’da Sürgün, Mülteci, Göçmen Halleri” adlı kitabın yazarı Erdal Boyoğlu, 22 Nisan Basel, 23 Nisan Zürih ve 24 Nisan Bern olmak üzere İsviçre’nin üç ayrı şehrinde kitap söyleşisi ve imza günü gerçekleştirdi. Karşılıklı sohbetlerle sürgün göçer haller dile getirildi. Boyoğlu sunumdan sonra kitaplarını imzaladı.

Avrupa Demokrat (Basel / Zürih / Bern)

Bizim hikayemizi ve bizim hallerimizi dile getiren İsviçreli yazar Marx Frisch diyor ki “Biz işgücü istemiştik, ama insanlar geldi”

Gazeteci-yazar Erdal Boyoğlu, etkinliklerde kitabın hazırlanma sürecini ve kitabın amacını anlattı. Söyleşiler, birer gün arayla Basel’de Özgür Kitap Evi, Zürih Eğitim Kültür Merkezi (EKM) ve Bern’de Kürt-Türk İsviçreliler Kültür Derneği (Kütüsch)’te gerçekleştirildi.
“Görüşlerini aldığım, düşüncelerine başvurduğum Sürgün, Mülteci ve Göçmen dostlarımın arkadaşlarımın ve yoldaşlarımın somut önerileri üzerinden konuyu yeniden gündeme getirtmek ve tartışmaya açmak istediğini söyledi. Geçmişten bugüne dek neler yaşandığına dair genel bir fotoğraf çizmekti amacım” diyen Boyoğlu “Genel olarak bu kitapta göçmenlerin sürgünlerin deneyimleri anlatılıyor. Bunlar bizim için ders ve motivasyon nedeni” dedi.

Kitapta sürgün ve göçmenlerin geçmişleriyle hesaplaşmaları ve hayata , mücadeleyle kurdukları yeni bağlar, anlayışlar anlatılmış. Göçmen Kadınların karşılaştığı sorunları, gençlerin sorunları, kuşaklar arası çatışkıları dile getirdi Boyoğlu.
Devletlerin göçmenlere bakışlarındaki eksiklikleri, ırkçı saldırıya uğrayanları, hayatını kaybedenleri tarihsel süreç içerisinde kitap severlere anlatıldı.
Ayrıca çıkarılan gazeteler, dergiler yayınlar listelenmiş, sürgünlerden örnekler verilmiş kitapta.
Devrimcilerin yalnız kalması, bunalımları, dayanışma azlığı, onların bir araya getirilememesi de ifade edilmiş kitapta.
Daha iyi siyasi çalışmaların diyalog ve iletişim yoluyla çözülmesi hep göz ardı edildiğinden bahseden Boyoğlu, Türkiye ye yönelik siyasal çalışmalara çok önem verildiğinin altını çizdi. Sosyal devletin olanaklarından yararlanamama, yabancılara yönelik, seçme seçilme hakkı için ve yabancılar yasasının ırkçı maddelerine karşı siyasal tavır alışın yetersizliğinden bahseden Boyoğlu, azınlık kültürünü anlayamamanın anlatamamanın da ayrı bir yetersizlik olduğundan bahsetti.
Sürgün ve Göçer halleri dile getiren Ufuk Bektaş Karakaya söyle diyor.
“Sürgünler ve göçmenler ne terk ettikleri ülkelerden kopabiliyor ne de yerleştikleri ülkede kök salabiliyor. Özlem ve kavuşma girdabında boğulup duruyorlar”
Ragıp Duran şöyle der.
“Sürgün, yüz nitelikli bor süreç. Açısı var, tatlısı var. Iyice yoksullarıdır bazen insanı, hatta çıldırtabilir bile. Çoğu zaman yaşadığı ülkenin nimetlerine doğru dürüst değerlendirebilirsen de zenginleştirir ruhunu , kültürünü bakış acını”
Yener Orkunoğlu şöyle der.
Mültecilerin çektiği kahrı anlayabilmek için, yaban ellerde ilkin tek başına yaşamın hangi zorluklarına katlandıklarını bilmek gerekir “

Muzaffer Oruçoğlu
“Ben bir kuşum, yuvam dünyadır diyen biri ile ben bir kuşum yuvamdan sökülüp yad ellere sürüldüm diyen birinin sürgünlük sıkıntıları ve acıları bir olmaz”

İzzet Cilasin şöyle der.
“Bir enternasyonalist olarak sürgün düşüncesini kabul etmediğim için mekan değiştirmek benim duygu ve düşüncelerimde radikal değişimlere neden olmadı. Evet ben hâlâ geçmiş değerlerimle yaşadığımı düşünüyorum. (…)
Kırsal kesimden , tutucu, geleneksel yapılardan gelenler, etnik veya dini nedenlerle içe kapalı grup hayati yaşayanlar ise çoğunluk toplumuna paralel ve kendilerine özgü bir toplum hayatı sürdürüyorlar ”
Barış Sulu söyle der.
“Çay içme yerine kahve içmeye çok rahat bırakabiliyor. İzmir tulumu ve simit yemem lazım diye tutturmuyorum, fırında eritilen peynir ve baget ekmek de gayet lezzetiymiş diyorum.(…)
Hayatla kavga etmemizi değil, barışmamız gerektiğini öğretiyorlar. Bu inanılmaz bir uyum politikası bence bunu bir mülteci olarak söylüyorum. Kendimi iyi hissedene , kendi ayaklarım üzerine durana kadar bana sağlık, barınma hakkı veren , ekonomik yardım yapan bir devlet var. Kendinizi ne kadar ihmal ettiğinizi anlıyorsunuz, bunları gördükçe. İlk defa basketbol maçına gittim . Bunların zenginler için olduğunu zanneden bir ülkeden geldik. Şimdi bunların hepsine ulaşabilirsin diyen bir devlet var karşımda “

Sinan Öztürk söyle diyor
” Her gün sokağa bir sıfır mağlup çıkmak ve akşama kadar bütün gücünle bir gol atıp maçı berabere bitirip eve dönmek. Ne yaparsan yap , ikinci sınıf vagondan ayrılmayacağın gerçeğini görmek belki bizdeki azınlık kültürlerini daha iyi anlamamı sağladı ”

Adil Okay şöyle der,
Avrupa’da ise bize kacak işçi, istenmeyen misafir gibi davranıldığını yani bir anlamda ırkçılığı gördük. Yani Paris bizim için Hep gurbet olarak kaldı. Gün gelmiş bir bakışla, gün gelmiş bir Fransız kafesinde masamıza bakılmayarak bize yabancı-öteki olduğumuz anımsatılmıştır”

Meltem Altun şöyle der.
köyümüze geldi, evlenmek istiyordu. Bakınca eli yüzü düzgün, yakışıklı bir adamdı. Baskılardan bıkmıştım. Ailem tarafından sürekli baskı altındaydım.
Burayı New York gibi bir yer bekliyordum. Ama hiç benzemiyordu. Şaşırmıştım, gördüklerim karşısında ezberim bozuldu. Bırak New York’u, apartmanın bodrumunda oturdum. Leğende yıkandım. Adam kumarbaz , kayınbaba alkolik. Evden yalınayak çıktım. Dışarıya attım kendimi, koşuyordum ama nereye koştuğumu bilmiyordum. Yunanlı bir aile beni evine götürdü”

Filiz Özkan söyle der.
” Nispeten genç bir yaşta geldiğim için hâlâ kendi kültürüme bağlı yaşıyorum diyebilirim sanırım. Hala önce Türkçe gazetelere bakıyorum. Hâlâ Türkçe kitap okumaktan daha çok keyif alıyorum (…) Almanya’da Berlin’de yaşıyor olmaktan memnunum”

İşte bu gerçeklerle göçmen sürgün ve mülteci halleri kitap severlerle isviçre’nin üç şehrinde buluştu.
Kitap buluşmaları devam ediyor.

Sevgili kitapseverleri kitap imza gününe bekliyoruz
7 Mayıs Amsterdam, 14 Mayıs Frankfurt, 15 Mayıs Darmstadt, 22 Mayıs Mannheim ve 28 Mayıs Paris’te yapılacak.

Tags: , , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑