Türkiye

Published on Haziran 23rd, 2020

0

Barolara fiili gözaltı – Oturma eylemi sürüyor, polis saldırıyor


Ankara’ya girişleri şiddetle engellenen baro temsilcilerinin başlattığı oturma eylemi bütün gece sürdü.

Baroların seçim sisteminin değiştirilmek istenmesine karşı “Savunma Yürüyor” sloganıyla yürüyen baro temsilcileri, Ankara’da engellenmelerine karşı başlattıkları oturma eylemini sürdürüyor.

Avukatlık Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklere karşı Ankara’ya yürüyen baro başkanlarının kente girişlerinin polis barikatıyla engellenmesinin ardından, dün akşam saatlerinde Baro temsilcilerine destek için gelen avukatlara da polis saldırmıştı.

Bunun üzerine oturma eylemi başlatan hukukçular, bu eylemlerini bütün gece sürdürdü.

Van Barosu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi sosyal medya paylaşımında eylemin bu sabah devam ettiğini bildirdi.

Dünden bu yana 5 kez müdahaleyle karşılaşan hukukçular abluka altında tutuluyor. Gece etrafları iki ayrı bariyerle kapatılan avukatların bariyerlerin dışına çıkmasına izin verilmiyor.

Avukatların sandalye talebi kabul edilmezken, Ankara Barosu’nun getirdiği yemekler de içeri alınmıyor.

Sadece gece geç saatlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen yağmurluk ve çorba dağıtımına izin verildi.

Avukatların tuvalet ihtiyaçlarını karşılamasına dahi izin verilmezken, bu durum fiili gözaltı olarak yorumlandı. Hukukçular, “Gözaltında olsak tuvalete giderdik. Bize tuvalete gitmeme cezası kesiyorsunuz” diyerek tepki gösterdi ve bunun ardından bariyerlerle çevrili alana seyyar tuvalet kuruldu.

Dün ne oldu?

Ankara’ya yürüyen baro temsilcilerinin önü karşılama noktasına kısa bir mesafe kala polisler tarafından dün kesildi.

Polisler “kamu düzeni bozulduğu” gerekçesiyle yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtirken, buna itiraz eden hukukçular darp edildi.

Eyleme cübbesiyle katılan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Barolar yoksa savunma yoktur. Savunma yoksa adil yargılanma yoktur” diyerek baro başkanlarının Ankara’ya sokulmamasına tepki gösterdi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü ise müdahaleyi, “Yürüyüş yapmakta ısrar eden, yolu trafiğe kapayan grup usulüne uygun şekilde kenara alındı” sözleriyle savundu.

Ankara’ya yürüyen baro başkanlarının kente girişlerinin engellenmesi ise birçok ilde protesto edildi.

İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Antep, Manisa, Bursa’nın aralarında olduğu kentlerde eylemler düzenlendi.

Adliyeler ve barolar önünde açıklama yapan avukatlar Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu da istifaya çağırdı.

Hükümet ne diyor, barolar ne istiyor?

Başta barolar olmak üzere meslek örgütlerinin seçim yönteminin değiştirilmesi iktidarın gündeminde.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs ayı başında bazı meslek örgütlerinin seçim sistemlerinin değiştirileceği yönünde açıklamalarda bulunmuştu.

Erdoğan, “Meclis’te neticelenmeyi bekleyen çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan biri de meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesi ile ilgili taslaktır” diye konuşmuştu.

Erdoğan’ın bu açıklaması, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın nefret içerikli Cuma Hutbesi’ne barolardan yükselen tepki üzerine gelmişti.

Baroları hedef alan Erdoğan, “Ankara Barosu’nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanımız ile onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir” diyerek seçim sistemine müdahale sinyali vermişti.

Buna, Türkiye Barolar Birliği ve 81 ilin baro başkanlıkları yazılı bir açıklamayla tepki göstermişti.

Açıklamada, “Ülkemiz aylardır Corona virüsü salgınıyla, ekonomik ve toplumsal ve siyasi sorunlarla mücadele etmektedir. Özelde ise Avukat meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlar tahammül edilmez boyutlara ulaşmıştır” denilmişti.

Avukatlık Kanunu’nda barolar ve seçim sistemlerine yönelik değişiklik girişimlerinin doğru bulunmadığının vurgulandığı açıklamada, “Bu girişimlerin durdurularak, geri çekilmesini, Ülkemizin gerçek gündemlerinin çözümüne dönülmesini talep ediyoruz” diye belirtilmişti.

Avukatlık Kanunu hazırlanması aşamasında asıl muhatabın barolar ve Türkiye Barolar Birliği olması gerektiği vurgulanırken, şu talep dile getirilmişti:

“Türkiye Barolar Birliği nezdinde, 80 baronun, uzmanlar ve akademisyenlerin katılımıyla bir komisyon oluşturulmalı, bu komisyonca hazırlanacak tasarı, kamuoyu ve ilgililerle paylaşılmalıdır. Doğru, adil ve hukuki olan hareket tarzı bu olmalıdır.”

(gazete karınca)

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑