..." /> ATİK: Kâr değil, sağlık için 1 Mayıs'ta sokağa çık!

İşçi Sınıfı

Published on Nisan 27th, 2021

0

ATİK: Kâr değil, sağlık için 1 Mayıs’ta sokağa çık!


1 Mayıs bildirisi yayımlayan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) “Sistem, emperyalist karekterinden kaynaklı insan sağlığı yerine aşırı kârı esas almaktadır.” yorumunda bulunda.


Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) tarafından yayımlanan bildiri şöyle:

KÂR DEĞİL SAĞLIK İÇİN 1 MAYIS’TA SOKAĞA ÇIK!

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’a; işçilere, emekçilere, kadınlara ve gençlere yönelik yoğun saldırıların olduğu bir dönemde giriyoruz. Sistemin içinde bulunduğu kriz derinleştikçe, saldırılar da yoğunlaşmaktadır. Tüm Avrupa’da; demir çelik, elektro metal, hizmet sektörü gibi birçok üretim alanında işten çıkartmalar, ücretlerin düşürülmesi ve çalışma saatlerinin yükseltilmesi olarak adlandıracağımız bu saldırı, yoğun bir işsizlik ve yoksullaşmayı i birlikte getirecektir.

Özellikle sağılık alanında çalışanlara yönelik sistematik bir saldırı zaten söz konusuydu. Sağlık sektöründe özelleştirme, taşeronlaştırma, çalışma saatlerinin esnekleştirilmesi ve ücretlerin düşürülmesi ile sağlık emekçilerinin durumu zaten giderek kötüleşirken, pandemi ile birlikte sorun yumağına döndü. Sistemin insan sağlığına önem vermediği ve esas amacının daha fazla kâr olduğu bir kez daha açığa çıktı.

Pandeminin sorumlusu sistemin kendisidir!

Sistematik olarak doğanın kirletilmesi, sağlık alanına ilişkin araştırma ve incelemeye önem verilmemesinden kaynaklı, dünyada bir çok yeni virüs ortaya çıktı. Yıllardır peş peşe çıkan bu virüslerle “mücadele”, sadece ilaç sanayisi üzerinden sürdürülüp, doğadaki dengelerin bozulması önemsenmemektedir. Özellikle ilaç tekellerinin kârlarını yükseltmek için insan sağlığı peşkeş çekilmekte.

Korona pandemisinin ortaya çıkmasından bugüne; resmi verilere göre dünyada 140 milyon insan virüse yakalandı. 1 milyonu Avrupa’da olmak üzere, dünya çapında 3 milyon insan hayatını kaybetti. Ancak gerçek sayının çok daha yüksek olduğu bir gerçek. Virüsün ortaya çıkmasıyla birlikte birçok coğrafyada zaruri üretim dışında, tüm fabrikalarda üretimin durdurulmasına ilişkin yoğun taleplerin olmasına rağmen ciddiye alınmadı ve üretime devam edildi. Sokakta ve evlerde tedbir adı altında dayatılan fiziki önlemlere rağmen esasta virüsün en çok bulaştığı alanlar olan fabrikaların kapatılmaması, sistemin kâra dayalı olduğunun bir başka göstergesidir. Bundan dolayı da gerek vaka sayısının gerekse de hayatını kaybedenlerin sayısının bu kadar yüksek olmasının sorumlusu mevcut sistemdir.

İnsan sağlığına değil, ilaç endüstrisine destek verilmektedir!

Sistem, emperyalist karekterinden kaynaklı insan sağlığı yerine aşırı kârı esas almaktadır. Bunun içindir ki; aşının bulunmasıyla birlikte emperyalist ülkeler, daha fazla kâr için adeta bir yarışa başladılar. Bir taraftan kitlesel aşılanmadan bahsedilirken, diğer taraftan aşılar ilaç tekellerinin denetimine bırakılmakta. Aşı üretimi yapan ilk 5 tekel, şimdiye kadar 60 Milyar Euro’nun üzerinde gelir elde ettiler. Aşının patenti büyük tekellerde olup, yoksul ülkelerin insanlarının ulaşımı adeta engellenmektedir. Şimdiye kadar üretilen aşının sadece yüzde yirmisi geri bıraktırılmış ülkelere ulaşmış, geri kalanı emperyalist ülkelerde kalmıştır. Özellikle tekellerin, patent hakkını vermemelerinden kaynaklı, aşılar diğer ülkelerde üretilememektedir. Dolayısıyla dünya halkları adeta ölüme terk edilmiş durumdadır. 

Paris Kominarlarının ışıklı yolunda yürüyelim!

1 Mayıs’a sayılı günlerin kaldığı bu günlerde, tüm Avrupa ülkelerinde yeni kısıtlamalar tartışılmakta. Kısıtlamalara rağmen, sağlık koşullarına dikkat edilerek, emperyalist saldırganlığa, işten çıkarılmalara ve faşizan içerikli yeni güvenlik yasalarına, egemenlerin insan sağlığını değil kârı esas almalarına karşı 1 Mayıs günü sokak eylemleriyle haklarımızı savunmalıyız. 150 yıl önce Paris komünarlarının; sokak sokak, mahalle mahalle, ev ev yürüttükleri direniş, bugün bizlere de örnek olmalıdır. Çünkü bizim kaybedeceğimiz zincirlerimizden başka bir şeyimiz yok, ama onların kaybedeceği çok şeyleri var!

  • Yaşasın İşçilerin; Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günü 1 Mayıs!
  • Yaşasın İşçi Sınıfının Enternasyonal Dayanışması!
  • Kahrolsun, Emperyalizm, Faşizm Ve Her Türden Gericilik!

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑