Makaleler

Published on Ekim 29th, 2021

0

Atatürk’ten Erdoğan’a: Hangi Cumhuriyet? | Hüseyin Şenol


Bugün “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı”… Mustafa Kemal’den Recep Tayyip Erdoğan’a 98 yılının bir yılı bile katliam(lar)sız geçmeyen bir Cumhuriyet, neyin ve kimlerin Cumhuriyetidir?

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 98. yılı kutlanıyor bugün. Katliamlarla devam eden bir geçiş dönemi ve devamında emperyal amaçlar uğruna sürdürülen savaşın baş aktörleriyken, diğer emperyalist ülkelerce işgal edilmişlik ve teslimiyet. Aslında bir etnik bir savaş olan döneme,  ol(a)mayan bir “Kurtuluş savaşı” demek. Nihayetinde bu savaş sonrası kur(dur)ulan devletin resmi bayramları gelir ardı sıra, gerçek olmayan kahramanlık yalanlarını sürdürebilmek ve resmileştirmek için.

Bir bayram olarak da takvimde yer alan “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” 4 yıl öncesine kadar, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” ve “30 Ağustos Zafer Bayramı”yla birlikte 4 resmi “milli” bayramdan biriydi. 4 yıl önce bir de “15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Bayramı” eklendi.

“15 Temmuz” gibi, diğer tüm resmi bayramların oluş(turul)ması tartışmalıdır. 15 Temmuz 2016, “kendi darbesini” başkalarının üzerine, daha doğrusu “eski kardeşlerinin” üzerine atıp, üstüne üstlük bir de bunu resmi bayram ilan edildiği tarihtir.

Bunların hepsi, milli duyguların törpülenmesi özel olarak ve üzerine titreyerek organize ediliyor. İktidar gibi; devletçi burjuva muhalefeti de bu “coşkuya” ortak oluyor. her geçen yıl azalma gösterse de birlikte, maalesef bir bölüm sosyalistimiz de bu bayramı kutluyor ve “coşkuya” ortak olmaya devam ediyor.

Cumhuriyetin kuruluşu da aynı tartışmaların içerisindedir. Olmak da zorundadır. Tüm resmi bayramlar gibi, aslında ülke halklarına onur, gurur yaşatma değil, bizzat baskı aracı olarak doğmuş ve ağırlıklı olarak hala bu anlamda kullanılmaktadır.

Hangi dönemin Cumhuriyeti?

Bana göre, hepsi baskının arttığı ve yoğunlaştı(rıldı)ğı dönem ve günlerdir. Başta demokratik muhalefet olmak üzere, tüm muhalefeti ezme ve zapturapt altına alma vesilesine dönüştürülmektedir. Kutlandığında kim iktidarsa ona göre “gerçek cumhuriyet” varken, diğerlerine göre yoktur. İktidardakilere göre tam anlamıyla “kurucu ilkeler” korunurken, muhalefettekine göre tam tersidir. Muhalefettekiler iktidara geldiğinde durum sadece yer değiştirmekte, içerikte ise bir fark olmamakta. Yoksa sömürgeci devlete de onun cumhuriyetine de AKP, MHP, CHP ve İYİ Parti de gözü gibi sahip çıkmaktadır. Son “Macron-Erdoğan” ve “Biden-Erdoğan” tartışmalarında da bunu görmekteyiz. CHP bile, can havliyle Fransa’ya karşı Erdoğan’a sahip çıkma gereği duyuyor. Yine, HDP dışındaki meclisteki tüm partiler ortak bildiri yayınlıyor, devletine ve Cumhuriyetine sahip çıkıyor.

Konuyu daha fazla uzatmamak için bu Cumhuriyet’in kuruluşunu ve şeklini derinlemesine incelemeyi diğer bir yazıma bırakıp, aşağıda bu Cumhuriyet’in ne olduğunu soracağım. Aslında her soru bir cevap aynı zamanda. Ve bu liste uzar da uzar…

Evet, hangi dönemin Cumhuriyeti?

1923 mü? -1927 mi? -1930 mu? -1938 mi? -1955 mi? -1960 mı? -1971 mi? -1974 mü? 1978 mi? -1980 mi? -1993 mü? – 2011 mi? – 2016 mı? ve şimdiki işgaller ve insan haklarının ayaklar alına alındığı koşullar mı?

Arada atladığım ve “Ne mutlu Türküm diyenin” hakimiyetindeki kesintisiz onlarca kara tarihin Cumhuriyeti mi?

Yoksa; CHP, DP, AP, MHP, Selamet, ANAP, AKP dönemlerinin Cumhuriyetleri mi?
İsteyene kutlu olsun; bu katliamlarla soykırımlarla dolu bir tarih ve dönemler zinciri Cumhuriyeti…

98 yıllık utanç

Bugün “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı”… Mustafa Kemal’den Recep Tayyip Erdoğan’a 98 yılının bir yılı bile katliam(lar)sız geçmeyen bir Cumhuriyet, neyin ve kimlerin Cumhuriyetidir?

Hangi yıl “Cumhuriyet Yılı” olarak geçmiş ve ne Cumhuriyetiymiş bu?

40-50 yıl Atatürk, İnönü, Ecevit Cumhuriyeti mi?

10 yıl Menderes Cumhuriyeti mi?

20-30 yıl darbeler Cumhuriyeti mi?

10-15 yıl Demirel Cumhuriyeti mi?

Faşist MHP, Siyasal İslamcı Selamet Cumhuriyeti mi?

19 Yıldır devam faşist AKP Cumhuriyeti mi?

Yılmaz bekçilik görevi, 98 yıldır bir Kemalist’en diğer Kemalist’e geçiyor. Şu anki yılmaz bekçi faşist AKP’li ve etrafındaki diğer sağlı-sollu Kemalistlerdir.

Az bir bir ihtimal de olsa, yine iktidara gelecek olan faşist MHP’li ve/veya faşist İYİ Partili yeni bir CHP Cumhuriyeti mi?

Kadınların ezildiği 98 yılı. Alevi ve Kürtlerin katledildiği 98 yılı. Ermeni, Rum, Lazların yok edildiği 98 yılı… Ülkenin emperyalizme peşkeş çekildiği 98 yılı ve rezilliklerle dolu bu 98 yılı mı kutlayacağız?

“Şanlı” 98 yılı kutlayan arkadaş, bak bakalım bu 98 yılda bu memlekette ne kadar katliam gerçekleştirildi ve katledilen halkların, inançların ne oranda kaldığına bak. “Barbar” olarak nitelendirdiğin komşu ülkelerin de insanlık dışı uygulamaları ortada, ama senin “Cumhuriyetin kadar “kes(e)memişler”. Yani sana yetişememişler. Osmanlı’dan kalan kanlı mirasını sen de onlar da sürdürmeye devam ediyor.

Şimdi kendini, sadece bir bölümünü sıraladığım bu rezilliklerden, yani yukarıdakilerden hangisinde görüyor ve buluyorsun?

Bir kez daha soruyorum: Atatürk’ün kurduğu veya ona kurdurulan Cumhuriyet mi yaşasın, yoksa onu savunan ve aynı şekilde devam ettiren İnönü, Menderes, Demirel, Ecevit, Türkeş, Özal, Çiller, Erbakan, Baykal, Erdoğan ve iktidara gelebilirse Akşener ile Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyeti mi?

Ve yaman çelişkilere sadece iki örnek daha::

-Hem “Yaşasın 29 Ekim” demek hem de “Başka bir Cumhuriyet” diyebilmek…

-Birbirlerine “Cumhuriyet düşmanları’ diyen ırkçı iktidar ve ırkçı muhalefetin Anitkabir’de buluştuğu ülkeye Türkiye Cumhuriyeti” denir…

Unutulmamalı ki, katliamlar Cumhuriyetinin bayramlarını kutladıkça, bu suça ortak olacak, gerçek, sosyal ve demokratik bir Cumhuriyetin kurulmasının geciktirilmesine katkı sağlayacaksın!

98 yıllık sömürü, baskı, zulüm, soykırımlar ve katliamlar zinciri kırılmalıdır.
Evet bugün Cumhuriyet Bayramı. 98 yıllık kanlı tarih kutlanıyor.

Eğer başka bir Cumhuriyet istiyorsak, bu cumhuriyete ve kutlamasına “hayır” demek gerekiyor.

Başka bir Cumhuriyet mümkün ve bunun ilk yolu var olanın bayramını kutlamak değil, reddetmektir…

Yaşasın sosyal ve demokratik cumhuriyet!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!


Hüseyin Şenol – 29.10.2021

Tags: , , , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑