Makaleler

Published on Temmuz 15th, 2022

0

15 Temmuz, ne acayip gün | İsmail Göçüm


Hükümete karşı klasik darbe yapmanın yolları; önce gece yarısını seçmek, ardından hükümet liderini derdest etmekten, bunun ardından medyaya el koyup lideri medyada aşağılanmış bir halde sergilemekten geçer. Ne hikmetse bu “darbeciler”:

*Önce halkın TV ekranlarında en çok yer aldığı zamanı  beklemişler…
*Ordudaki önemli kilit kadroların tatil dönemini seçmişler…
*Erdoğan’ın tatile çıkmasını beklemişler…
*Erdoğan medyasına hiç dokunmamışlar…
*”Darbeciler” sokağa çıkmamaları için halka çağrıda bulunmuşlar….
*Halkı evde tutarken tiyatro fragmanını televizyonlarsan göstermişler…
*Bütün medya kanalları bangır bangır tiyatro reklamı yapmışlar…
*Mutfakta hazırlanan tiyatro oyunu, oyuna hazır hale getirilince;
*Erdoğan asıl figüranlarını sokağa çağırmasından sonra…
*Sözde darbecilerle birlikte hazırladıkları tiyatroyu, televizyon ekranlarından bütün dünyaya izletme başarısını göstermişlerdir.

Sonrasında olanları her gün yeni dizi izler gibi;
*Hemen her akşam sokaklarda silahlı sakallı, cüppeli adamlar…
*Elleri bayraklı kadın ve çocuklar tekbirler eşliğinde yürürken;
“Müslümanız, hak’çıyız, demokrasiye karşıyız”
“Şeriat isterleriz… şeriat…şeriat…şeriat”
…bu sahneleri bir yerlerden hatırlar gibiyim…

Oynanan tiyatro sahnelerine bakın;
*Şeriat için darbe yapmaya kalkışan bir cemaate karşı, “şeriat isteriz, şeriat… demokrasiye karşıyız diyenler” diyenler  aynı “demokrasi nöbeti” sahnesinde. nasıl tiyatro ama;

*Gece boyu bombalar yağmış…
*Sözde Meclis binası bombalanmış…
(Bombanın uçaktan atılmadığı ispatlanmış)
*Emir kulu acemi askerlerin boğazları kesilmiş…
(Boğaziçi Köprüsü bu sahne için özel olarak seçilmiş.)
*Keskin nişancılar bu sahnede istenilen hedefleri taramışlar
*Darbenin inandırıcı olması için Binali Yıldırım bile öldürülmek istenmiş…
(Binali Yıldırım’ın yol haritası Boğaziçi güzergah olarak seçilmiş.)
*Ama gel gör ki; Erdoğan’ın sırça sarayına bir kurşun bile isabet etmemiş.


Hadi bu sahneleri geçelim…
Darbeyi planlayanlar içinde hükümet başı Erdoğan olmamış olsa bile,
Erdoğan bu sözde darbe için;
“bu bize Allah’ın bir lütfu” diye bahsedebilirler miydi?

Anlaşılan o ki; bu bahaneyle sokakları işgal ettiren Erdoğan;
“Şeriat isteriz, idam isteriz” diye, figüranlarını bağırtırken,  demokrasinin şeriat için bir teminat aracı olduğunu bir kez daha unutmamıştı. Çünkü; onun iktidara geldiğinde halka verdiği ilk sözü: “İleri Demokrasi” sözü değil miydi?



Bence bu darbe senaryosu yıllar önceden planlanmış. Erdoğan’ıniktidara gelişi bile… Erdoğan, ABD’ Başkanı Obama tarafından Ortadoğu BOB başkanlığına getirilmesi ile birlikte Ortadoğu ve İslam coğrafyasında oynanacak oyunlar; Tunus’tan başlayarak, Libya, Mısır, Suriye’ Türkiye’ye recim değiştirme planlarına adım adım halkları ürkütmeden geldiler.

Oynanan son sahne “Fetö darbe kalkışması” ile Erdoğan’ı hem içeride hem de dışarıda kahraman gibi göstermek amacıyla planlanmış bir oyun sahnesi olduğu gözden kaçmıyor.

Bunun için Erdoğan, böyle bir darbe sahnelemek isteyen bazı askerlerle arka planda anlaştı. Önce tutuklanan bazı rütbeli askerler, Erdoğan’ın emr ile arka kapıdan kaçırıldılar. Yoksa, Erdoğan’ın haberi olmadan bu ülkede kuş bile uçmayacağını herkes bilir… Darbenin imamı dedikleri Adil Öksüz örneği bu planın sadece göze çarpan ismi…

Bu darbe  tiyatrosunda rol alanlar:
Erdoğan’ın kontrolündeki Medya, Yargı, Ordu, Derin Devlet Örgütü, Aşırı milliyetçiler, Askeri darbe ulusalcıları…darbeci Perinçek grubu…
Ve MİT’in başındaki Hakan Fidan.
Bütün bu unsurlar bu gün tek yumruk halinde…birlikte Cumhur İttifakını oluşturdular.

Geri kalan bütün suçlar, eskiden eli öpülen, sonradan günah keçisi yapılan Fethullah ve örgütüne yüklendi…

Bu darbe kalkışması sonucundaki bilançoya gelince:
11.000’in üzerinde insan gözaltına alındı…
-5.000’e yakın kişi tutuklandı…
-15.000 kişiye yurtdışı yasağı getirildi… 
-6.000 asker,
-3.099 emniyet mensubu polis…
-21.000 öğretmen…
-1.400,’ün üzerinde hakim ve savcı işten atıldı…
-1.300 akademisyene işten el çektirildi…
-50.000 bin in üzerinde kamu personeli açığa alındı…
-936 okul,
-449 yurt,
-284 özel eğitim kurumu kapatıldı…
-27.000 eğitim çalışanının çalışma izni iptal edildi;
-7 televizyon kanalı ve gazetenin erişimi engellendi…

–İşkence, linç, kötü muamele olayları hakkında hiç bir resmi bilgi yok… 
–Çünkü; tiyatro sonrası gerçeklere ağır bir sansür uygulaması getirildi.

3 Gerek darbeyi canlı yaşayan bir birey olarak;
“Ya gerçekten bir darbe olaydı ne olurdu acaba?” diyorum.

Darbecilerin her türlü ayağını… aleveresini daleveresini bilenler bulanlar, acaba; iş siyasi ayağına gelince neden sus pus oluyorlar?

Ve öyle anlaşılıyor ki; bu “Fetö denilen iblis örgüt” sağa sola… her yere sızmış. Ama; gel gör ki, bu örgüt;
-İmam Hatiplere,
-Ensar’cılara…
-Türken, Türgev gibi vakıf ve derneklere…
-Diyanet işlerine…
-Hükümete yakın cemaatlere sızamamış…mış…mış…mış….

Hadi, buraya kadar fire vermeden her şeyi iyi ayarladınız diyelim!!!

-Ya, şu kahvede okey masasından kalkarak darbeye karşı koymak için fanilalarını çıkarıp  600 derece sıcaklık üfleyen tankın egzozuna tıkama palavralarına… 

-Hele şu  apartman tepesine çıkarak şehit olmak için, alçak uçuş yapan uçağa kafa atma palavralarına ne diyeceksiniz?…

O günü, bu gün, televizyon spotlarında, Bilbortlarda, Gazete paçavralarında, sanal medya araçlarında; ballandıra ballandıra öyle güzel anlatıyorsunuz ki; hepsi palavra.

Her şey bir şarkı nakaratı gibi;
Palavra, palavra, palavra… hepsi palavra…
Son zamlardan sonra, halkı sevdiğinizin de palavra olduğu anlaşıldı…


İsmail Göçüm – 15.07.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑